Bir OHAL kenti Muş : Ne yaparlarsa yapsınlar mücadele edeceğiz

  • 09:02 16 Aralık 2019
  • Siyaset
MUŞ - Kentte süren eylem etkinlik yasaklarının ve baskıların sadece partilerine dönük olduğunu belirten HDP İl Eşbaşkanı Aynur Sarıca, “Buraya gönderilen yetkililer özel olarak seçilmiş kişilerdir. Muş en karanlık dönemlerine götürülmek isteniyor ama ne yaparlarsa yapsınlar mücadele edeceğiz” dedi. 
 
15 Temmuz 2016’da askeri darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağan Üstü Hal (OHAL), bölge illerinde fiili olarak devam ediyor. OHAL sonrası Valilere geniş yetkiler tanıyan taslak mecliste kabul edilerek valilere ‘süper yetki’ verildi. Van, Hakkari, Ağrı, Bitlis ve Muş başta olmak üzere birçok Kürt kentinde Valilerin  ‘süper yetki’leri devrede. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş İl Eşbaşkanı Aynur Sarıca, valilik tarafından hayata geçirilen ve süreklileştirilen eylem etkinlik  yasağının yalnızca  HDP için uygulandığına dikkat çekerek, baskılara karşı mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı. 
 
‘Eylem yapacağımız zaman hemen yasak uzatılıyor’ 
 
Muş’ta hiç bir partinin çalışmalarına yasak getirilmezken, HDP’nin her etkinliğinin ‘yasak’ gerekçesiyle engellediğini ifade eden Aynur, “Bugüne kadar HDP’nin Muş’ta karşılaştığı baskı ve engellemeler ile diğer partiler hiçbir şekilde karşılaşmadı. Yapmak istediğimiz herhangi bir etkinliğe dair öncellikle Valiliğe bilgi veriyoruz ve bilgi verdiğimiz an itibariyle eylem ve etkinliklere bir ay yasak getiriliyor. Yasakların süresi dolduğu gibi biz bir eylem etkinlik yapmak istediğimizi belirttiğimizde aniden Valilik bir ay ile ya da 15 gün arayla yasak getiriyor. Ama bu yasak ve engellemeleri Muş’ta sadece HDP için geçerli oluyor. ‘Evinde dahi açlık grevine giremezsin’ gibi yaklaşımları söz konusu oluyor” diye konuştu. 
 
‘İl binası ablukaya alınıyor’ 
 
Yine bir etkinlik yapılmak istendiğinde il binasının da ablukaya alınarak, kapıda kimlik sorgusu yapıldığını belirten Aynur, “O da yetmezmiş gibi binamızın iç kısmına kadar gelip insanları rahatsız edecek bir uygulamada bulunuyorlar. Bunlar da gözdağı vermek amacıyla yapılıyor. Muş’ta 6 bin oy almış bir partinin ve o ilde birinci olan bir partinin dışarıya adım atmayacak duruma getirilmesi kabul edilecek bir şey değildir. Bu aynı zamanda halkın iradesini tanımama girişimidir” dedi.
 
‘Yasaklar sadece HDP için geçerli’
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında dağıtmak istedikleri  broşürlere dahi yasak getirildiğini aktaran Aynur, “AKP kadın derneği açtı eylem etkinlikleri oluyor  ama Valiliğin yasakları hiç bir şekilde bunlar için geçerli olmuyor. Son süreçte yapmak istediğimiz herhangi bir eyleme izin vermemekle birlikte, halktan kim HDP’nin basın açıklamalarına katılıyorsa bu kişiler ya gözaltına alınıyor ya da tutuklanıyorlar” diye belirtti. 
 
‘Tek kişi kalsak dahi mücadelemize devam edeceğiz’
 
Muş’ta özellikle de kadın çalışmalarının hedef alınarak engellendiğini vurgulayan Aynur, “Muş, ‘özel güvenlik bölgesi’ durumuna getirilerek insanlar, adım atamayacak bir duruma getiriliyor. Şunu çok rahat söyleyebilirim ki artık Kürtçe konuşmamızı, Kürt olmamızı yasaklayacak bir duruma getirdiler. Muş tabiri caizse en kötü dönemlerine geri götürülmeye çalışılıyor. Biz şunu da çok iyi biliyoruz ki buraya getirilen yetkililer özel bir şekilde seçilerek getirildi. ‘HDP’nin sesini nasıl kıstırabilirim ve nasıl susturabilirim’ üzerinden bir politika izleniliyor. Ama biz şunu diyoruz, siz engelleseniz de yasaklasanız da biz buradayız. Tek bir kişi kalsak dahi, hepimizi tutuklasanız dahi mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bu binada 10 kişi olduğumuzda bile binayı ablukaya alıyorlarsa gücümüzden ve mücadele azmimizden korkuyorlar demektir. Bizler buradayız ve mücadelemizden asla geri adım atmayacağız.”