Saliha Aydeniz: En büyük mücadele yöntemi ulusal birliği sağlamaktır

  • 09:21 4 Aralık 2019
  • Siyaset
Beritan Canözer
 
DİYARBAKIR - DBP’nin yeni dönem Eş Genel Başkanı ve Milletvekili Saliha Aydeniz,  DBP’nin Kürt siyasal hareketinin mirasçısı olduğunun altını çizerek, “En büyük mücadele yöntemi ulusal birliği sağlamaktır. Faşizme karşı kazanımları koruma, büyütme ve uluslararasında statüyü büyütme kararı aldık” dedi.
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) “Ulusal Birlik Ruhuyla Özgürlüğe Yürüyoruz” şiarıyla 30 Kasım’da Ankara’da 5’inci Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi. Bölgeden ve Batı’dan çok sayıda kişinin katıldığı kongrede ulusal birlik mesajları ön plana çıktı. Kongrenin sonunda ise yeni yol haritasının belirlenmesi ile beraber yeni dönem Eş Genel Başkanları da belirlendi. Eş Genel Başkanlığı’na Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Saliha Aydeniz ile Keskin Bayındır seçildi. Saliha, DBP’nin kongresi ardından yeni dönemde neler yapılacağını, ulusal birliğin önemini ve bölgedeki Kürt halkının beklentilerini değerlendirdi.
 
‘Mesajlar net ve belirleyiciydi’
 
5’inci olağan kongresinde, tutuklu bulunan eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in cezaevinden göndermiş olduğu mektubun okunduğunu hatırlatan Saliha, Sebahat’ın ve tutuklu bulunan tüm seçilmişlerin siyasi rehine olduğuna işaret etti. Saliha, demokratik siyasete karşı bastırıcı, kutuplaştırıcı, zor aygıtı kullanan bir yönetim ile karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Saliha, “Türkiye, Ortadoğu ve Kürdistan’da tarihsel süreçler varken, birçok değişim ve dönüşümün yaşanacağı bir dönemde DBP kongresini gerçekleştirdi. Kongrede hem büyük bir coşku vardı, hem katılım çok iyiydi hem de tartışmalar derindi. Kongreden çıkan mesajlar süreç açısından net ve belirleyiciydi. Toplumun ihtiyaçlarına göre yeni bir inşa dönemine girmeyi planladık” diye belirtti.
 
‘DBP Kürt siyasal hareketinin mirasçısıdır’
 
Son yıllarda Kürt halkının kazanımlarına yönelik ciddi baskıların ve saldırıların gerçekleştiğini dile getiren Saliha, bu saldırıların Türkiye eliyle gerçekleştiğinin altını çizdi. Bu saldırılara karşı ve kazanımların korunmasına ilişkin ciddi bir mücadele yolunun belirlenmesi gerektiğini söyleyen Saliha, “Bunun en büyük mücadele yöntemi ulusal birliği sağlamaktır. Faşizme karşı kazanımları koruma, büyütme ve uluslararasında statüyü büyütme kararı aldık. DBP olarak üzerimize büyük bir rol ve misyon yükledik” dedi. DBP’nin 90’lardan bu güne gelen Kürt siyasal hareketinin mirasçılarından biri olduğunu söyleyen Saliha, “DBP, kapatılan onlarca Kürt siyasi partisinden sonra kurulmuş bir partidir ama DBP tüm o partilerin de geleneğini taşıyan, mücadele bayrağını devralmış bir partidir. Demokratik, özgürlükçü bir paradigma çerçevesinde toplumun ihtiyacı olan hukuki, ekonomik, sosyal açıdan çalışma yürütmek için bir devamlılığı sürdürüyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kürtlerin demokratik siyaseti hedef alınıyor’
 
Saliha, Kürt hareketinin 40 yıllık mücadele geçmişine sahip olduğunu ifade ederek, “40 yıllık bir süreçtir ki, Kürt siyaseti demokratik çözüm için mücadele ediyor ve faşizmin baskılarına karşı direniyor. İnkar ve imha politikaları, siyasi mücadele yürüten siyasi partilerin kapatılması, kurumların kapatılması, kazanımlarının sürekli illegalize edilerek yok edilmesiyle aslında Kürtlerin demokratik siyaseti hedef alınıyor. Tekçi zihniyetin, faşist zihniyetin bir baskısı, bir zulmü söz konusu. Kürt halkı tüm baskıya rağmen demokratik siyasetteki ısrarını büyütüyor. Biz cezaevinde de olsak, sokakta da, parlamento da olsak mücadelemizi devam ettireceğimiz bir gelenekten geliyoruz” diye konuştu.
 
‘100 yıllık mücadele artık statüye kavuşmalı’
 
Kürt halkının ve Kürt siyasal hareketinin binlerce bedel ödeyerek bu statüye kavuştuğunun altını çizen Saliha, sözlerine şunları ekledi: “Demokratik siyasetteki ısrarımız devam edecek. Toplumun ihtiyaçları olan konularda çalışmalarımıza başlayacağız. Halk ile bir araya gelecek ve taleplerini, beklentilerini dinleyeceğiz. Ahlaki, politik toplumun inşası için demokratik, özgürlükçü kadın paradigması çerçevesinde çalışma yürüteceğiz. Kürtlerin nerede bir kazanımı varsa, başta Türkiye olmak üzere tüm hegemonik güçler orada Kürtlere saldırıyor. Bu nedenle DBP olarak ulusal birlik için çalışma yürütme ve tüm Kürt siyasi partileri ile bir araya gelmek gibi bir çalışma da önümüze koyduk. Kendi kendini koruyabilme ve kendi kendini yönetebilmenin politikasını açığa çıkarabilmek için Kürt ulusal birliğini güçlendirme çalışmasını yürüteceğiz. Kürtlerin 100 yıllık mücadelesinin artık bir statüye, bir tanınmışlığa kavuşması ve bir ideolojik hattının oluşmasına yönelik çalışmalarımızın artacağını söyleyebiliriz.”