Pervin Buldan: AKP’yi göndereceğiz barışı halklarla birlikte sağlayacağız

  • 13:10 30 Kasım 2019
  • Siyaset
ANKARA - DBP’nin kongresinde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan,  AKP’nin son demlerini yaşadığını belirterek, “Artık insanlarımızın ölmemesi ve annelerimizin ağlamaması için bu ülkeye barış ihtiyacı var. Bu elbette AKP ile gerçekleşecek değildir. AKP’yi göndereceğiz, barışımızı halklarımızla birlikte sağlayacağız” dedi.
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) 5. Olağan Kongresi, Dünya Ticaret Merkezi Konferans Salonu’nda konuşmalarla devam ediyor.
 
İlk olarak konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, zor ve zahmetli bir süreçten geçildiğini hatırlatarak, “Ne kadar zor süreçten geçtiğimizi ancak tüm zorluğa rağmen dimdik ayakta olduğumuzu, bugünlere ne kadar zorlu ve zahmetli yollardan geldiğimizi gördük. HEP’ten başlayan DBP’ye kadar yaşanan zorlu süreçte elbette aramızdan ayrılan yoldaşlarımız oldu. Binlerce yoldaşımızı kaybetmenin, toprağın altına vermenin, sürgüne göndermelerin, cezaevlerinde yatan yoldaşlarımızın bu mücadeleye vermiş olduğu değerler buradan konuşmakla ne yeter ne de biter” dedi.
 
‘Şapkamızı önümüze koymanın zamanı gelmiştir’
 
“Ben bugün özgürlük ve barış mücadelesi yürüten tüm yoldaşların her birinin yaşantısının bu süreçlerle birebir bağlantısı olduğunu biliyorum” diyen Pervin, bugünlere gelen kadar ödedikleri bedellerin ağırlığı karşısında toprağın altına verdiklerinin emekleri ile bugünlere geldiklerini kaydetti. Pervin, “DBP’nin bugün Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel cezaevindeyse, cezaevinden buraya mektupla katılıyorsa, sevgili Selahattin Demirtaş’ın, Figen Yüksekdağ’ın ve binlerce yoldaşımız eğer bugün bu salonda değilse bir kez daha oturup düşünmenin ve şapkamızı önümüze koymanın zamanı gelmiştir” diye belirtti. 
 
‘AKP son demlerini yaşıyor’
 
Pervin, demokratik siyaset karşısında her türlü zorbalıkla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürtler olarak ebette ki bu dönemde de büyük zorluklar yaşıyoruz. Türkiye toplumunun bir bütünen ezildiğine, sömürüldüğüne, yok sayıldığına bu süreçte bir kez daha tanıklık ediyoruz. Kürtlerin yüzyıllardır yaşadığı acılar anlatmakla bitmez. Türkiye halkları bir bütün olarak eziliyor sömürülüyor ancak bunların yanında Kürtler iki kat ezilip sömürülüyor. Tüm dünyaya başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyaya Kürtsüz bir dünya yaratmak ve Kürdün nefes aldığı her yere müdahale etmek istiyorlar. Kürtler yaşadıkları her alanda zorla, zorbalıkla imha ile ve inkarla karşı karşıya kalan bir millet. Ancak Kürtlerin tüm bunlar karşısında durduğu onurlu bir duruş ve yürüttüğü demokratik bir süreç vardır. Bu süreçler elbette başta Türkiye olmak üzere dünyanın her yerinde Kürt halkının özgürlük ve barış mücadelesi ile büyüyecek ve güçlenecektir.  AKP hükümeti artık neresinden bakarsanız bakın son demlerini yaşıyor. Ne kadar çok ezersem,  tutuklarsam, imha edersem kendi koltuğumu bu kadar koruyabilirim anlayışı içerisinde yine Kürtlere saldırmanın yol ve yöntemlerini arıyor.”
 
‘Ulusal birliği kurma yolunda adımlar atılmaya devam edecek’
 
Kürtlerin mücadele etmeye ve direnmeye devam edeceklerine vurgu yapan Pervin, “Omuz omuza birlikteliğimizi güçlendirmeye devam edeceğiz. Kürtler kendi ulusal birliklerini kurma yolunda adımlarını atmaya devam edecekler. En kısa zamanda bunları bir yordama sokabilirsek kazanımları en kısa zamanda bizim önümüze çıkacaktır. Kürtler tüm bu yaşanılanlar karşısında bu büyük ve zorlu yolda mücadele ve direnişini elbette büyütecektir. Bunu yaparken Türkiye halkları ile omuz omuza yürümenin yol ve yordamı bulunacaktır” ifadelerini kullandı.
 
‘Dört parçada Kürtlerin soluğu birlikte attı’
 
Pervin, “Bugün bu salonda da bir kez daha gördük ki; Kürt halkının yoldaşları her yerde ve her zaman Kürtlerle birliktedir” dedi ve ekledi: “Kürt halkının bugün yapacağı bir şey daha var; Çok geç kalınmış olsa bile dünyanın neresinde olursa olsun Kürtlerin ulusal birliğini ilan etme zamanı gelmiştir. Kürtler birlik olmadan dünyanın her yerinde Kürdü inkar devam edecektir. Özellikle Suriye meselesinde Kürt halkına dayatılan ve kazanımlarına yönelik tüm bu baskılar karşısında ifade edilenler elbette kıymetliydi. Dört bir parçada Kürtlerin sesi ve soluğu bir oldu beraber attı. Bu yüreklerin atışını elbette ki somut adımlarla pekiştirmek lazım. En zor zamanlarda Kürt halkının birliği mutlaka gerçekleşmelidir. İmralı cezaevinde Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kalkmasına da imkan sağlayacağını belirtmek isterim. Sayın Öcalan’ın büyük emekler sarf ettiğini en yakın tanığı olarak söylemek isterim.”
 
‘AKP’yi göndereceğiz’
 
2011’de başlayan ve 2013’de Türkiye kamuoyuna deklere edilen barış ve müzakere sürecinde herkesin çok şey kazandığına dikkat çeken Pervin, “Bu ülkeye cenazeler gelmediyse bu hepimizin kazanımıdır. Bu sürecin tekrar yaşanması için Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerekir. Türkiye’nin özgürlüğü olan ihtiyaçtan kaynaklı bu sürece katkı sunmaya hazırız.  Artık insanlarımızın ölmemesi ve annelerimizin ağlamaması için bu ülkeye barış ihtiyacı var. Bu elbette AKP ile gerçekleşecek değildir. AKP’yi göndereceğiz barışımızı halklarımızla birlikte sağlayacağız. Ya kazanacağız ya kazanacağız” diye konuştu.