Sebahat Tuncel: Yeni ve güçlü bir başlangıç yapmanın zamanıdır

  • 11:52 30 Kasım 2019
  • Siyaset
ANKARA - Kandıra F Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nden DBP’nin Kongresine mesaj yollayan Sebahat  Tuncel, "Kadına yönelik şiddetin, katliamların, fiziksel şiddetin arttığı, açlık ve yoksulluğun derinleştiği,  savaş nedeni ile kadınların ve çocukların şiddetin ve ayrımcılığın her türlüsünü yaşamak zorunda  bırakıldığı zorunlu göçe tabi tutulduğu bir süreçte, kadın özgürlük mücadelesinin yükseltilmesi daha da  anlamlıdır” dedi.
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) 5. Olağan Kongresi, Dünya Ticaret Merkezi Konferans Salonu’nda  gerçekleştiriliyor. Kandıra F Tipi Cezaevi tutulan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, kongreye  mektup gönderdi.
 
Mektup, DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Halide Türkoğlu tarafından okundu.
 
Sebahat’in cezaevinden kaleme aldığı mektup şöyle: 
 
"DBP’nin Olağan Genel Kongresinin değerli delegeleri kongremizi onurlandıran sevgili dostlar sizleri  Kandıra Zindanında bulunan siyasi, kadın tutsaklar adına saygıyla sevgiyle selamlıyorum.  Kongremizin  dönemin ihtiyaçlarına cevap olacak güçlü tartışma ve kararlaşmalara vesile olacağına ve Kürdistan  halklarının eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesine katkılar sunacağına inanıyorum.
 
Kongremizi Ortadoğu da ve dünya iktidarlarının mevcut politikalarına karşı itirazların yükseldiği ve  özellikle Neo-Liberal Kapitalist düzenin toplumu nefes alamaz hale getirdiği ekonomik ve siyasal krize  karşı kadınların, gençlerin öncülük ettiği toplumsal hareketlerin geliştiği bir süreçte gerçekleştiriyoruz.
 
‘Yeni ve güçlü bir başlangıç yapmanın zamanıdır’
 
Kapitalist-modernist sistemin yapısal kriz yaşadığı ve özellikle Ortadoğu’da yürüttüğü 3’üncü paylaşım  savaşı ile krizi aşmaya çalıştığı bir dönemde Kürdistan halkının özellikle Rojava da kendi kaderini  belirleme, özgürlüğünü sağlama ve demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü bir sistemi inşa etme  mücadelesi kapitalist, modernist sistem krizine alternatif sunmak ile birlikte Ortadoğu halklarının geleceği  için büyük bir umut da yaratmaktadır. Bu umudu büyütmek hepimizin görevidir. Demokratik Bölgeler  Partisi olarak dünyada Ortadoğu da Kürdistan ve Türkiye’de yaşanan siyasi toplumsal ekonomik  gelişmeler ışığında kendimizi yeniden organize etmek dönem görevlerini yerine getirmek sorumluluğu ile  karşı karşıyayız. Toplumsal sorunların çözümü politik ve ahlaki toplumun geliştirilmesi kadınların eşitlik  ve özgürlük mücadelesinin halkların ve inançların birlik dayanışma ve özgürlük mücadelesinin  yükseltilmesi, ekolojik bir yaşamın mümkün kılınması için yeni ve güçlü bir başlangıç yapmanın  zamanıdır.
 
‘DBP’nin görevlerinden biri tecridi kırmaktır’
 
Kürtler arası birliğin ve halklar arası dayanışmanın gerçekleştirilmesi Kürt sorununun demokratik ve  barışçıl çözümü açısında oldukça önemlidir. Sayın Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit Kürt sorununun  çözümsüzlüğünün asıl nedenidir. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin  kalkması için sevgili Leyla Güven öncülüğünde başlatılan ve 200 gün süren direniş İmralı kapılarını  aralamış olsa da tecrit hala devam ettirilmektedir. Tecrit ortadan kalkmadan, Sayın Öcalan’ın sağlık  güvenlik ve özgürlük koşulları sağlanmadan Ortadoğu halklarının demokrasi özgürlük ve barışının Kürt  sorununun çözümünün mümkün olmayacağı o nedenle DBP’nin en önemli görevlerinden birisi de Sayın  Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecrit uygulamasının son bulması, Kürt sorunun demokratik  özgürlükçü ve barışçı çözümü için çaba harcamasıdır.
 
‘Sorumluluk değil zorunluluktur’
 
Bu konuda 'Ulusal Birlik' ve 'Demokratik Ulus'un geliştirilmesi de sürece katkı sunacaktır. Kürtler arası  birlik ve birlikte yaşadıkları halklarla dayanışma ve ortak bir gelecek kurmak için birlikte mücadele  Ortadoğu halklarının da geleceğini belirleyecektir. DBP’nin öncelikli çalışmalarından birisinin bu olması  sadece bir sorumluluk değil zorunluluktur.
 
‘İdeolojik ve politik olarak güçlenmek gerekiyor’
 
Türkiye de özellikle Kürt siyasi hareketine, genelde demokratik siyaset alanına yönelik baskı engelleme ve  zor politikaları, Kürt halkının iradesinin gasp edilerek dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan sömürgeci  zihniyetin bir sonucu olarak uygulanan kayyım siyaseti zor ve zulüm politikaları hız kesmeden devam  ediyor. Gözaltı, tutuklama ve haklar gasp ediliyor. Halkın seçtiği belediye eşbaşkanları ve milletvekillerine  uydurma gerekçelerle gözaltı ve tutuklama ile cevap veriliyor. Böylesi bir ortamda siyaset yapmak  örgütlenmek zorluklarına rağmen çok daha büyük önem taşıyor. Tüm zorluklara rağmen belirlediğimiz  pilot bölgelerde güçlü bir giriş yapılması toplumun ideolojik ve politik olarak güçlendirilmesi, kendi  sorunları için farkındalık yaratılmasında ve halka yönelik eğitim çalışmalarının önemli olduğunun  düşünüyorum. Alternatif bir siyaseti geliştirmek için demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü  paradigmamızın toplumsallaşması ve örgütlenmesinde büyük sorumluluk DBP’ye düşmektedir. Partimizin  bu görev ve sorumluğu yerine getireceğine inanıyorum.
 
‘DBP  kadın partisidir’
 
DBP aynı zamanda bir kadın partisidir. O nedenle kadınların özgürlük, eşitlik ve adalet taleplerinin  karşılanması için özgün çalışmalar yürütülmesi kadın özgürlükçü çizginin geliştirilmesi hayati önemdedir.  Kadının özgür olmadığı bir toplumun özgür olmayacağı bilinci ile siyasal toplumsal çalışmaları  yürütmemiz gerekiyor. Kadın özgürlükçü paradigmanın yaşamsallaşmasında kadınların rolü belirleyicidir.  Kadına yönelik şiddetin, katliamların, fiziksel şiddetin arttığı, açlık ve yoksulluğun derinleştiği, savaş  nedeni ile kadınların ve çocukların şiddetin ve ayrımcılığın her türlüsünü yaşamak zorunda bırakıldığı  zorunlu göçe tabi tutulduğu bir süreçte, kadın özgürlük mücadelesinin yükseltilmesi daha da anlamlıdır.  Bugüne kadar kadınlar olarak bin bir çaba ve emek ile elde ettiğimiz kazanımları korumak partimizin  görevidir. Eşbaşkanlık ve eşit temsil kadın mücadelesi açısından çok önemlidir. Bugün AKP-MHP faşist  iktidarının 'Eşbaşkanlık' sistemimize saldırması tesadüf değildir, o nedenle bugüne kadar ataerkil,  cinsiyetçi politikalar ve uygulamalara karşı kadınların kazanımlarını korumak ve daha da geliştirmek için  özgün ve özerk çalışma perspektifimizin sürdürülmesi önemlidir. Kadın özgürlük mücadelesine tarihsel ve  güncel olarak elde ettiğimiz deneyimleri ve kazanımları kadınların yaşamını iyileştirecek ve kadınlar için  güvenli bir gelecek kuracağımıza olan inancımla kadın yoldaşları sevgiyle selamlıyorum.
 
Kongremizin büyük moral ile, coşkuyla ve güçlü geçeceğine, yeni ve güçlü bir başlangıç yapacağına  inanıyor, kongre delegelerimize parti çalışmasında aktif yer alacak arkadaşlarıma ve bu süreçte görev  alacak Eş Genel Başkanlarımıza, parti meclisimize, başarılar diliyorum.
 
Selam ve Sevgilerimle Yoldaşınız Sebahat Tuncel.”