Adalet Bakanı'na: İstismar faillerinin korunmasına ortak mı olacaksınız?

  • 14:37 28 Kasım 2019
  • Siyaset
ANKARA - HDP’li Meral Danış Beştaş, AKP’nin İkinci Yargı Paketi’nde cinsel istismar faillerine yönelik önerisi için Adalet Bakanı'na, “Bu düzenleme yasalaştığı vakit çocuklar cinsel istismara karşı tamamen korumasız hale gelecek olup cinsel istismar suçunu gerçekleştiren faillerin korunmasına ortak mı olacaksınız?” diye sordu.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, AKP’nin İkinci Yargı Paketi için cinsel istismar faillerine yönelik önerisini Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e sordu. Konuya ilişkin Meclis Başkanlığı’na yazılı soru önergesi sunan Meral, Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine yer verdi. 
  
‘İstismar 2014’ten 2016’ya yüzde 33 artı’
 
Meral, TUİK’in şu verilerini hatırlattı: “Cinsel istismar vakalarında TÜİK verilerine göre çocuk mağdur sayısı 2014 yılında 74.064 iken 2016’da 83.552’ye yükselmiştir. Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne göre ise; çocuk cinsel istismar hükümlülerinin yüzdesi 2006 yılında yüzde 42,5 iken 2016 yılında yüzde 58,8’e yükselmiştir. Cinsel suç mağduru olan çocukların yüzdesi de 2014'ten 2016'ya yüzde 33 artmıştır. Türkiye’de 27 ilde 30 Çocuk İzlem Merkezi bulunmakta olup Ocak 2011 - Mayıs 2016 arası ÇİM’lere Türkiye genelinde 21.068 olgu başvurmuştur. Vakaların yüzde 85’i kız, yüzde 15’i ise erkek çocuktur.” 
 
İkinci Yargı Paketi için “18 yaşın altındaki cinsel istismar suçuna maruz kalan çocuğun ‘şikâyeti olmaması’ ve ‘aradaki yaş farkının 10’u geçmemesi’ halinde cezanın affedilmesinin” öngörüldüğünü hatırlatan Meral, “Yani cinsel istismara maruz kalan çocuğun istismarcı ile aralarındaki yaş farkının 10’dan az olması halinde ve şikâyet edilmemesiyle istismar suçunun cezasız kalması muhtemel olacaktır. Taslak haline getirilen pakette çoğunlukla ‘tecavüzcü ile evlendirme’ ile sonuçlanan ancak iktidarın ‘erken yaşta yaptığı evlilikler nedeniyle cezaevine giren eşlerin mağduriyeti’ olarak açıkladığı düzenlemenin hayata geçmesi halinde istismar vakalarında büyük bir artışın söz konusu olması aşikardır. Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca çocuğun üstün yararı söz konusudur ve bu bağlamda çocuğun güçlendirilmesi yerine evlilik kurumu içine sokulmasının hem çocuk hem de toplum için son derece zararlı olduğu mutlaktır” diye ekledi. 
 
Anayasa Mahkemesi’nin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 103. maddesindeki "15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağına" ilişkin hükmünün iptal edildiğini anımsatan Meral, bunun parlamentoda muhalefet partilerin oyları ile engellendiğini belirtti. Meral, tekrar gündeme getirilen konuya ilişkin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e şu soruları yöneltti: 
 
“*Türkiye’nin tarafı olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 19 uncu maddesi ‘Taraf Devletler, çocuğun ana-babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel veya zihinsel saldırı, şiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkâr muameleye, ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar.’ hükmünü amir olup Anayasa Mahkemesi kararı bu maddeye aykırılık teşkil etmiyor mu? Anayasa Mahkemesinin Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırılık teşkil eden kararını esas alarak bu yönde bir düzenlemenin parlamento gündemine getirilmesi doğru mudur?
 
*Anayasa Mahkemesi kararı Devletin çocuğun maruz kaldığı cinsel istismara dair sorumluluğunu bertaraf etmekte olup bu karar; iktidarınızın çocuklara ilişkin sorumlulukların yerine getirilmemesi için hazırlanmış bir kılıf mıdır?
 
*Ülke gündeminin en can alıcı sorunları arasında olan çocuğa yönelik cinsel istismar vakalarını engelleyecek boyutta düzenlemeler yapılması ve bu mesele ile etkin bir mücadele yürütülmesi gerekirken, cinsel istismarın önünü açan bir düzenleme ile amaçlanan nedir?
 
*Öngörülen yasal düzenleme af niteliğinde mi olacaktır?
 
*Öngörülen yasal düzenlemenin kapsamı ne olacaktır?
 
*Öngörülen yasal düzenleme ile kaç kişinin tahliye edilmesi beklenmektedir?
 
*Size göre cinsel istismara uğrayan çocuklar yerine bu suçun failleri mi mağdur sayılmaktadır?
 
*Çocuğun maruz kaldığı cinsel istismar neticesinde faili ile evlendirilmesi failin aklanması çocuğun bir kez daha cezalandırılması anlamına gelmiyor mu?
 
* Bu düzenleme yasalaştığı vakit çocuklar cinsel istismara karşı tamamen korumasız hale gelecek olup cinsel istismar suçunu gerçekleştiren faillerin korunmasına ortak mı olacaksınız?
 
*Neden çocukların ve kadınların daha fazla mağdur olacağı düzenlemeler hayata geçirilmektedir?
 
*Çocuğun maruz kaldığı cinsel istismar vakıalarının cezasız kalmasının toplumda kırılma ve infiale yol açacağını öngörüyor musunuz?
 
*Bu düzenlemenin hayata geçirilmesi halinde istismar ve tecavüz vakalarında büyük oranda artış olacağını öngörmüyor musunuz? 
 
*İktidar neden mağdurlar yerine failleri koruma yönteminde ısrarcıdır?
 
*Bakanlığınız neden mevcut yetkisini demokratik yasalar yapmak yerine bilhassa kadın ve çocukları mağdur edecek düzenlemeleri dayatmaktadır?”