Pervin Buldan: Halkımızın kazanımlarını asla teslim etmeyiz

  • 14:05 20 Kasım 2019
  • Siyaset
ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kayyımlara karşı açıklanacak tutum belgesi öncesinde yaptğı konuşmada, "Halkımızın kazanımlarını asla teslim etmeyeceğiz. Gözümüz gibi koruyacağız ve kollayacağız. Bu bayrak bugüne kadar yere düşmedi, bundan sonra da düşmeyecektir" dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları  Pervin Buldan ve Sezai Temelli kayyımlara karşı HDP’nin tutum belgesini açıklayacağı deklerasyon öncesi konuştu. 
 
‘İnanın ki tek umut HDP’dir’
 
İlk olarak konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan,  HDP’nin, demokratik siyasete ve demokratik çözüme inanan, bunun için demokratik mücadeleye dayanan, politik çizgisini demokratik ilkelere bağlayan, demokratik ittifakla ortak geleceği planlayan büyük bir siyasi hareket olduğunu belirtti.  Pervin, “ Büyük bir değişim gücüdür. Bugün, içinden geçmekte olduğumuz bu zorlu süreç de göstermektedir ki; tekçi, faşist sistemden kurtulmanın tek yolu HDP’dir, HDP’de ortaklaşan mücadeledir. İnanın ki tek umut HDP’dir, bu umudu hiçbir güç söndüremeyecektir” dedi.
 
‘Tüm toplumun  felaketi olacaktır’
 
Örgütlü yaşamı ve demokratik alanı tümüyle halka kapatmayı önüne hedef olarak koyan otoriteriter rejimin, önünde tek engel olarak HDP’yi ve HDP’nin örgütlü mücadelesini gördüklerini kaydeden Pervin, “Demokrasi dışına çıkarak, aleyhine olan sandık sonuçlarını hukuk dışı yol ve yöntemlerle ortadan kaldırmayı gelenek olarak yerleştirmek isteyen bu zihniyet, çok net ifade ediyorum bu ülkenin ve tüm toplumun felaketi olacaktır. Bugün Türkiye’nin önündeki en büyük tehlike AKP iktidarının demokrasi ve hukuk dışına çıkan uygulamaları ve halk iradesini yok sayan politikalarıdır” ifadelerini kullandı.
 
‘Demokrasi ve Kürt düşmanlığının geldiği nokta kayyım darbesidir’
 
"31 Mart’ta kazanılan belediyelerin birer birer gasp edilerek, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir irade hırsızlığının içerisine girdiler" diyen Pervin devamında, “'Kürde seçtirmem, seçse de yönettirmem anlayışını' bizlere, tüm topluma dayatmaktadırlar. Demokrasi ve Kürt düşmanlığının geldiği nokta budur. Kayyım darbesidir! Tarihe baktığımızda Seyit Rıza’yı darağacında asan dönemin ittihatçı zihniyetiyle, halkın seçilmiş temsilcilerini görevden alarak adeta siyasi idama yönelen AKP zihniyeti aynı noktada kesişmektedir" dedi. 
 
‘Kayyım atamalarını devreye koydular’
 
“Evet bugün karşı karşıya bulunduğumuz süreç 31 Mart seçimlerinde izlediğimiz ve başarılı olduğumuz, toplumun da ezici çoğunluğu tarafından desteklenen, umut olarak görülen seçim stratejimizden intikam alma anlayışıdır” diyen Pervin, “Bu durum tekçi iktidar sahiplerini korkuttu. İktidarları sarsıldı çünkü. Bir sonraki seçimlerde sandığın dibini boylayacaklarını gördüler. O yüzden 31 Mart’ın hemen ardından hukuk dışı yöntemleri, kayyım atamalarını devreye koydular” diye ekledi.
 
‘Kürt ittifakı devlet politikasında açılan büyük bir gediktir’
 
Batıdaki demokrasi ittifakı kadar, Bölge’de Kürdistani Partilerle gerçekleştirecekleri Kürt ittifakının da AKP iktidarının HDP ve belediyelerine yönelmesinin bir diğer nedeni olduğunu vurgulayan Pervin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürtler bu seçimlerde kendi içinde çok değerli ve çok anlamlı bir ittifak geliştirdi. Bu ittifak, Kürtleri yıllardır kendi içinde parçalamayı, birbiriyle çatıştırmayı hedefleyen devlet politikasında açılan büyük bir gediktir. Nasıl olur da Kürtler birlik olabilir, nasıl olur da Kürtler oyun kurabilir, oyun bozabilir, siyasi dengeyi değiştirebilir diye şaşırdılar ve tek bildikleri yöntem olan hukuksuzluğa, siyasi tasfiyeye yöneldiler. Sandılar ki Kürtler yüz yıl önceki Kürtler. Kürtlerin yaşadığı tüm coğrafyalarda en etkili demokrasi ve özgürlük gücü haline gelmesi, küresel düzeyde geliştirdiği muhataplık düzeyi ve kazandığı meşruiyet; tekçi, ittihatçı iktidar zihniyetinin bugünkü en büyük korkusudur.”
 
‘Bu yüzyıl Kürtlerin demokratik kazanım yüzyılıdır’
 
Kürtlerin siyasal gücünü boğmak istediklerine dikkat çeken Pervin, “Burada kayyımla bunu yapmaya çalışırken, Kuzey ve Doğu Suriye’de de halkı kendi yurdundan kopararak gerçekleştirmek istiyorlar. Ama başaramayacaklar! Bu yüzyıl Kürtlerin demokratik kazanım yüzyılıdır. Kürt ittifakımız sadece seçimlerle sınırlı bir ittifak değildir. Kürt halkının geleceğinin ittifakıdır bu. Ve ittifakımız daha da güçlenecektir. Daha da büyüyecektir. Kayyım zihniyetine karşı Kürt halkı bir bütün olarak kendi içinde oluşturduğu güçlü ittifakla karşı duracaktır” diye konuştu.
 
Pervin, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
 
“Belediyelerimize kayyım atayarak Kürt halkının demokratik iradesini engelleyeceğini sanan irade hırsızı gafiller bilmeli ki, bu halk darağaçlarında, işkence tezgâhlarında, faili meçhullerde, 12 Eylül vahşetinde susmadı, susturulamadı, diz çökmedi, diz çöktürülemeyecektir. Yaşadığımız bu kadim topraklarda tüm kimlik, inanç ve kültürlerle gönüllü birlikteliğe dayalı eşitçe, özgürce, hakça barış içerisinde bir arada yaşama ve ortak geleceği demokrasi etrafında oluşturma hayalimiz, iddiamız, rüyamız var. Ve bu rüya, bu hayal mutlaka gerçekleşecektir. Onurlu bir barış, güçlü bir demokrasi ve herkesi kapsayan gerçek bir adalet düzeni mutlaka kurulacaktır. Hiçbir baskı ve zulüm bizi bu hedefimizden koparamayacaktır.
 
'Bizim sermayemiz, yürüttüğümüz mücadele ve ödediğimiz bedellerdir'
 
Değerli halkımız şunu bilmeli ki; evet, hep birlikte çok zor günlerden geçiyoruz. Bu mücadeleye başladığımızda giydiğimiz ateşten gömlek halen üzerimizdedir. Onu hiç çıkarmadık. Bizi biz yapan, mücadelemizi büyüten ve güçlendiren karşı karşıya kaldığımız tüm zorlu süreçlerdeki mücadeleci duruşumuz olmuştur. Bu süreçlerin hepsinde dik durduk, geri adım atmadık, halkımızın değerlerine sonuna kadar sahip çıktık. Bizim sermayemiz, yürüttüğümüz mücadele ve ödediğimiz bedellerdir. Bugün de aynı kararlılıkla ve daha güçlü bir duruşla yolumuza devam edeceğiz. Halkımız asla yalnız değildir. Onların emaneti, iradesi bizim onurumuzdur. Bu emanete ve onura her koşul altında sahip çıkacağız. Halkımızın kazanımlarını asla teslim etmeyeceğiz. Gözümüz gibi koruyacağız ve kollayacağız. Bu bayrak bugüne kadar yere düşmedi, bundan sonra da düşmeyecektir.”