HDP toplantısı başladı: Barış Annesi’nden ulusal birlik mesajı

  • 12:32 20 Kasım 2019
  • Siyaset
ANKARA - HDP’nin yeni yol haritasının açıklandığı toplantıda konuşan Barış Annesi Raife Özbay, ulusal birlik tartışmalarına değinerek, “Kürtler artık 4 parçada birlik olsun. Biz güçsüz değiliz, bilgisiz değiliz. Artık kimse kendini geri çekmesin. Aslanlar meydan da çekilmesin ki kurtlar onların yerlerine geçmesin. Birlik, birlik” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) kayyım atamalarına dair bir süredir süren tartışmalarını ve tutum belgesini tüm yapı ve bileşenleriyle Ankara Hilton Otel’de açıklıyor. Toplantıya HDP’nin tüm bileşen ve yapılarının yanı sıra, dernek, platform, sivil toplum örgütleri, sendika ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
 
‘Partimize sahip çıkmalıyız’
 
Toplantıda konuşmalar öncesi kayyımlara dair bir sinevizyon gösterisi izletildi. Ardından Barış Annesi   Raife Özbay  konuştu. Yıllardır bu mücadelenin yolunu tuttuklarını belirten Raife, “Biz kardeşlik, barış istedik. Ama onlar her zaman bize saldırdılar. El ele verip, birlik olmalıyız. Kimliğimize, partimize sahip çıkmalıyız. Kimse kendini geri çekmesin, partimize sahip çıkmalıyız. Biz zorluklarla vekillerimizi, belediye başkanlarımızı seçiyoruz.  Onlar hukuksuzca gözaltına alıyorlar, belediyelerimize kayyum atıyorlar, seçilmişlerimizi tutukluyorlar. Yetmiyor uzak memleketlere sürgün ediliyorlar” dedi. 
 
‘Aslanlar meydandan çekilmesin ki kurtlar yerlerine geçmesin’
 
Ortadoğu’da devam eden savaşa karşı ses çıkarılması gerektiğini ifade eden Raife, Ulusal Birlik mevzusuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “ Kürtler artık 4 parçada birlik olsun. Biz güçsüz değiliz, bilgisiz değiliz. Artık kimse kendini geri çekmesin. Aslanlar meydandan çekilmesin ki kurtlar onların yerlerine geçmesin. Birlik, birlik.”
 
‘Cizre direnişiyle Kürt halkının onuru olmuştur’
 
Raife’den sonra yerine kayyım atanan Cizre Belediye Eş Başkanı Berivan Kutlu konuştu. Cizre’nin yüzyıllardır direnişiyle Kürt halkının onuru olduğunu vurgulayan Berivan, konuşmasına şöyle devam etti: “Hiçbir zamanda onurlu direnişinden vazgeçmemiştir. Cizre Botan halkının mücadelesi, direnişi bitirilmek isteniyor. 2014 yılında yüzde 82 oy ile aldığımız belediyeye 2016 yılında kayyum atandı. Cizre’ye gelen ilk kayyumun hedefi Cizre halkının değeri olan Orhan Doğan heykelini ilk olarak yıktı. Cizre’yi talan ve hırsızlık alanı olarak gördüler. Kayyumun değişmesiyle gelen kayyum da Cizre’de kadın çalışmalarına saldırdı. Kadın yaşamın öğretmenidir. Bu yüzden ilk olarak kadın kazanımlarına saldırdı. Kadın çalışmaları aksatılırsa, biz yıllardır dindarız. Biz kendimiz hangi aşamada dinimizi koruyacağımız biliyoruz.”
 
‘Cizre ayaktadır teslim alamazlar’
 
Kürt halkının tarihinin Cizre’de olduğunu bildikleri için kayyım atamalarına Cizre’den başladıklarına dikkat çeken Berivan, “Ama onlar bilsinler ki Cizre halkı ayaktadır, iradesini teslim alamazlar. Binamız bile kayyuma verilmişti. Milyonlarca yolsuzluklar vardı. Bu Cizre halkının iradesinin tanınmamasıdır. Biz hiçbir zaman buna boyun eğmeyeceğiz. Biz değerlerimizden asla vazgeçmeyeceğiz. AKP hiçbir zaman diyemez ki bunlar para yemişler, ellerinde tek bir belge yok. Cizre Belediye’sinde yapılan hırsızlıkların benzeri ve örneği yoktur” diye belirtti.
 
‘Tek bir damla kanımız  kalana kadar boyun eğmeyeceğiz’
 
 Yapılan tüm hukuksuzluklara rağmen halkların geri adım atmadığının altını çizen Berivan, “Ama halkımız asla geri adım atmamıştır. Erdoğan ve çeteleri insanlarımızı sokak ortasında bıraktılar. 70 yaşındakine, bebeklere, kadınlara terörist dediler. Biz irademize, sahip çıkıyoruz. Tank ve toplarıyla üzerimize geldi. Tek bir damla kanımız kalana kadar boyun eğmeyeceğiz” diye konuştu.
 
‘İrademize sahip çıktık’
 
Yine geçen günlerde yerine kayyım atanan Dersim’in Peri (Akpazar)  Belde Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Çelebi konuştu. Peri’nin küçük bir belde olsa da Türkiye siyasi sahnesinde önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Orhan, şöyle konuştu: “Ermeni katliamının yoğun olarak yandığı yerlerden biridir. Hala izleri bulunmaktadır. Bizler Türkiye halkları olarak, Türk halkı olarak bugüne kadar teslim alınan tüm belediyeleri geri almış halkla birlikte irademize sahip çıktık.”
 
‘Demokratik siyaset yok etmeye çalışıyorlar’
 
Halkların Demokratik Kongresi Eşsözcüsü Sedat Şenoğlu iktidarın halkların geleceğini çaldığını ve halkın kazanımlarına göz diktiğini söyledi. Sedat, “Buna izin vermeyeceğiz. Ahlaklı olmak onurlu olmak devrimci olmak halk olmak budur. HDP’ye her koşulda görevimizi nasıl yapabiliriz arayışı içerisindeyiz. Derdimiz bu. Bugünleri böyle aşabiliriz. HDP umudun adresi umut dimdik ayakta. Bunu yerinden alamazlar. Mutlaka başaracağız. Yok etmek istedikleri şey demokratik siyasettir. Demokratik siyaset halkın siyaset yapması ve örgütlenmesidir. İşte bunu yok etmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘HDP’nin mevzilerini terk etmemesi gerekiyor’
 
Ardından konuşan gazeteci ve yazar Oya Baydar ise, ne Kürt ne de HDP üyesi olduğunu belirterek, bireysel vicdani ve ahlaki bir konu olarak gördüğü için toplantıya geldiğini vurguladı. HDP’nin ülkenin ve bölgenin geleceğinden kararları ile sorumlu olacağına dikkat çeken Oya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sorumluluğu taşıyan bir partinin yanında olmak önemli. HDP ve demokratik siyaset üzerindeki bu ağırlığın öfkelere sebep olduğunu görüyoruz. Ben isyan ediyorsam bana bir değiyorsa bölge insanına Kürde yüz değiyor. Öfke ve isyanı sonuna kadar haklı buluyorum. Ama şunu düşünüyorum. Siyaset başka bir şey. Bu öfkelere isyana tepkilere karşı aklın hâkim olması gereken bir şey. Bugünlerde tartışılan HDP’nin sinei millete dönmesi dönmemesi konusu var. Ülkenin ve bölgenin yakın geleceği için HDP’nin mevzileri terk etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu iktidarın çekmek istediği yer. Onun oyununa gelmemek gerektiğini düşünüyorum. Bunu bir yurttaş olarak söylüyorum”
 
‘Otoriter rejimler umudu yok ederek kendilerine alan açarlar’
 
Siyasetçi Nesrin Nas da Kürt meselesinin çözümünün en önemli mesele olduğunu belirterek sözlerine başladı. Özgürlüklerin baskı ve şiddet ile ortadan kaldırılmak istendiğinde en zor koşullar altında sahip çıkmanın çok ciddi bir inanç gerektirdiğine dikkat çeken Nesrin, “Bunu en iyi bilenlerdensiniz siz. Çaresizliğin karanlığı üzerine çöktüğünüz zaman başka bir dünyanın mümkün olduğunu söyleyenlersiniz. Umut etmek meydan okumak risk almaktır. Otoriter rejimler umudu öldürerek kendilerine alan açarlar. Asla alışamayacağız dediğimiz şeylere bizi alıştırarak devam ederler. Sonunda herkesin yolundan çekilmesine zorlarlar. Bir kez bunu yaptığınız zaman tüm kazanımlarınız elinizden alırlar” diye konuştu. 
 
‘HDP’ye sahip çıkmazsak yarın hiçbirimizin savunacak hakkı kalmayacak’
 
Halkların ödediği bedelden sonra herkese umut etme cesaretini vermek zorunda olduklarını ifade eden Nesrin, toplumun gerçek sorunlarına el ele vererek çözüm aramak zorunda olduklarını kaydetti. Nesrin, “En başta hukuk dışılığı ve anayasayı yok saymaya hayır diyerek bir yurttaş olarak haklarımıza sahip çıkmakla olur. Buradan diğer siyasi partilere ve demokratik bir hukuk devletinde barış içerisinde özgür yaşamı hayali olan herkese sesleniyorum. Kayyım atamaları sadece HDP’nin sorunu değil başta ana muhalefet olmak üzere yerel yönetime son verecek bir deneme sürüşüdür. O yüzden bugün HDP’ye ve tüm haklarına sahip çıkmazsak yarın hiçbirimizin savunacak hakkı kalmayacak” şeklinde konuştu.
 
Konuşmaların ardından HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, "Türkiye'de Kayyım Rejimi, Seçme ve Seçilme Hakkının Gaspı" başlıklı raporu açıkladı.