‘Hükümet Öcalan ile bir an önce diyalog kurmalıdır’

  • 09:01 14 Kasım 2019
  • Siyaset
Filiz Zeyrek - Berfin Doğan 
 
ADANA - Ortadoğu’da yaşanan savaşın temel nedeninin Abdullah Öcalan ile diyalogların sağlanmaması olduğuna dikkat çeken HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, tecridin ortadan kalkması ile Ortadoğu’da çatışmasız bir sürecin başlatılabileceğini vurguladı. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecride karşı geçen yıl Türkiye’deki cezaevlerinde, yurt içinde ve yurt dışında binlerce insan açlık grevine başlamış, açlık grevleri ise ölüm oruçlarına dönmüştü. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla Almanya’nın Krefeld kentinde 20 Şubat tarihinde mahkeme önünde bedenini ateşe veren Uğur Şakar, tedavi gördüğü hastanede 22 Mart’ta yaşamını yitirmişti.  Zülküf Gezen (33) 17 Mart’ta Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde, Ayten Beçet (24) 23 Mart’ta Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde, Zehra Sağlam (23) 24 Mart’ta Oltu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde, Medya Çınar (24) 25 Mart’ta Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde, Yonca Akici 9 Mart’ta Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde, Siraç Yüksek, 2 Nisan’da Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde, Mahsum Pamay ise 5 Nisan’da Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tecridi protesto ederek yaşamına son vermişti. 
 
8 yıl aradan sonra görüşme yapıldı
 
İmralı’da avukatlarıyla 8 yıl sonra ikinci kez görüşen Abdullah Öcalan, açlık grevi ve ölüm oruçlarının amacına ulaştığını belirterek, eylemlerin sonlandırılması çağrısı yapmış, bu sayede açlık grevleri sona ermişti. Abdullah Öcalan'ın avukatları Nevroz Uysal ve Rezan Sarıca, 2 Mayıs, 22 Mayıs, 12 Haziran, 18 Haziran ve 7 Ağustos 2019 tarihlerinde müvekkilleriyle görüşebilmişti.
 
‘Tecridin kaldırılması ile Ortadoğu’da çatışmasız bir süreç başlatılabilir’
 
Avukatların 7 Ağustos’tan bu yana müvekkilleriyle görüşmek için yapmış olduğu bütün başvurulara ise ne olumlu ne de olumsuz yanıt verilirdi. Abdullah Öcalan’a yönelik devam eden tecridi değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Ortadoğu’da yaşanan savaşın temel nedenin Abdullah Öcalan ile diyalogların sağlanmaması olduğuna dikkat çekerek, tecridin ortadan kalkması ile Ortadoğu’da çatışmasız bir sürecin başlatılabileceğine vurgu yaptı.
 
'Bu savaşı ilelebet sürdürmenin bir imkanı yok'
 
AKP’nin yürüttüğü savaş politikasının Türkiye halkalarına zarar verdiğini belirten Tülay,  yaşanılan bu süreçte halkın büyük bir kesiminin ekonomik kriz çarkına girdiğini ve bu çarktan çıkamadığını ifade etti. Sorunu çözmenin yolunun savaş değil diyalog olduğunu söyleyen Tülay, Ortadoğu’da yaşanan savaşın temel nedeninin Abdullah Öcalan ile diyalogların sağlanmaması olduğunun altını çizdi. Tülay, “Sayın Öcalan’ın şiddetin en fazla tırmandığı dönemlerde de sürekli diyalog çağrısı oldu. Bu işlerin masa başında çözülebileceğine dair çağrıları her daim odu. Bizler de aynı fikirdeyiz. Bu savaşın zaten ilelebet sürdürmenin bir imkanı yok. Ülkede son 40 yıla baktığımızda kesintisiz bir çatışma sürecinin devam ettiğini hepimiz biliyoruz. Askeri operasyonların Kürt sorununu çözmediğini, bugün bu uğurda mücadele eden hareketi geriletmediğini hepimiz biliyoruz ve görüyoruz" dedi.   
 
‘Savaşın bedelini halk ödüyor’
 
Savaştan en çok zarar görenin Türkiye halkı olduğunu ifade eden Tülay, herkesin bir ağızdan diyalog için çağrı yaptığını, artık savaşın bedelini halka ödetilmemesi gerektiğini söylediğini belirtti. Tülay, ‘’Bu ülkede barış savunucuları varlık gösterdi. İşte o yüzden bu ülkede aydınlar, yazarlar, gazeteciler, sanatçılar bir diyalog çağrısı yaptı. Diyalogsuz bu sürecin içinden çıkma imkanı yok. Bu bir kör dövüş olarak devam eder. Bunun bedelini ne yazık ki Türkiye halkları, işçileri, işsizleri, yoksulları, kadınları, doğa ve insan hakları savunucuları bizler hep birlikte ödüyoruz’’ diye kaydetti.
 
‘Öcalan ile diyalog şart’
 
Abdullah Öcalan ile bir an önce diyalog kurulması ve bundan başka çözümün olmadığını vurgulayan Tülay, ‘’Bizler diyalog süreci dışında bir seçeneğimiz yok diyoruz ve bir an önce diyalog kurulmalı. Bunun için de gerçekten tecridin kalkması, diyalog sürecinin önünün açılması kanaatindeyiz’’ dedi.