MERSİN - HDK Mersin Meclisi'nin düzenlediği etkinlikte konuşan Gülistan Kılıç Koçyiğit, "AKP kendi iktidarını derinleştirdi. Bugün bir yaprak dahi kıpırdamıyorsa bütün toplum zapturapt altına alınmak isteniyorsa bunun tüm nedeni AKP hükümetidir" dedi. 

 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Mersin İl Meclisi, kongrenin Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit'in katılımıyla dayanışma kahvaltısı düzenledi. Mersin 68'liler Ormanı'nda düzenlenen etkinliğe kentteki sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri katıldı. Etkinlikte konuşan Gülistan, AKP'nin 2002 yılında siyaset sahnesine çıktığında ülkeyi ileri seviyeye taşıma vaatleriyle toplumdan destek aldığını ancak gelinen aşamada bunun tersini yaptığını söyledi. 

 

'AKP kendi iktidarını derinleştirdi'

 

Gülistan, “AKP geldiği günden beri bütün hak ve özgürlükleri kısıtladı. Hukuku askıya alıp araçsallaştırdı. Neoliberal politikaların yerleşmesinde de ciddi hamleler yaptı. AKP yoksulların partisi olacağına tamamen sermayenin, işverenlerin partisi oldu. Aslında Kemal Derviş programı ile bütün esnek çalışmaların önünü açtı. Başka ne yaptılar? İş yaşamını böldüler. Bu program ile çalışanlar açısından emekçi sınıf açsından gerçekten örgütlülükten gelen sürecin parçalanmasına neden oldu. Bizim de zayıflığımızdan kaynaklı AKP kendi iktidarını derinleştirdi. Bugün bir yaprak dahi kıpırdamıyorsa bütün tolum zapturapt altına alınmak isteniyorsa bunun tüm nedeni AKP hükümetidir” dedi. 

 

'İktidar 'Kürt sorununu çözmeyelim' diyor'

 

HDK ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) olarak Türkiye'nin demokratik sorununa çare olmak için mücadele ettiklerini  kaydeden Gülistan, AKP’nin Kürt sorununa yaklaşımının ülkede var olan bütün sorunların tamamına yaklaşımıyla aynı olduğunu vurguladı. Gülistan, “Kürt sorunu çözülürse sıra ekmek sorununa gelecek, iş sorununa ve yoksulluğa gelecek. Onun için iktidar ne diyor ‘Biz Kürt sorununu çözmeyelim. Demokratik yöntemlerle yaklaşmayalım. Bütün demokratik taleplerin üstünü de bir örtü gibi örtelim’ diyor. Hepimiz biliyoruz ki ülkede bir çözüm süreci vardı. O dönem tüm kesimler Kürt sorununu anlamaya çalışmışlardı. Hatta o dönemde insanlar o süreçte demokratik talepleri doğrultusunda Gezi eylemleri dediğimiz olaylar yaşanmıştı. Çünkü demokratik talepler çoğalıyordu. Artık AKP sürecinin baskılarından bıkmıştı. Onun için bu ülkede tüm sorunların çözülmesi isteniyorsa ilk olarak Kürt sorunu çözülmelidir."

 

'Mücadele etmek zorundayız'

 

Meclis'teki bütçe görüşmelerine de değinen Gülistan bütçede, yeni vergi yüklerinin olduğuna işaret etti. Gülistan, “Bugün bir avuç sermayedarlar o vergiler yüzünden parasına para katıyor. Zenginliğine zenginlik katıyor. İşte bundan dolayı da bugün çocuğuna pantolon alamayan baba intihar ediyor. Yoksulluktan dolayı 4 kardeş intihar ediyor. Bu ülkede artık açlık ve ölüm özgürlüğü var. Biz bu sürece mahkum değiliz. Bu sürecin daha fazla ilerlememesi içinde bulunduğumuz her yerde demokrasi ve özgürlükler için mücadele etmek zorundayız. Bize dayatılan tüm bu mahkumiyetlere karşı örgütlenmeliyiz” dedi.

 

Gülistan'ın ardından söz alan kurum temsilcileri, ekonomik krizle mücadeleye ilişkin görüşlerini dile getirdi.