Sokağın sesi: Öldürülen kadınlar için vekiller ne çare buluyor?

  • 09:02 30 Eylül 2019
  • Siyaset
Rengin Azizoğlu
 
DİYARBAKIR - Meclis'in açılacağı bugünlerde milletvekillerinin ülkede yaşanan sorunların çözümünde rol oynaması gerektiğini söyleyen Diyarbakırlı kadınlar, “Türkiye’de binlerce kadın öldürüyor. Kadın vekiller bu konuda ne diyor? Bakanlar ne çare buluyor? Buna eğilmeleri, bir çare bulmaları gerekiyor” dedi.
 
Türkiye Büyük Milet Meclisi (TBMM) yarın açılıyor. Meclis’in açılmasıyla komisyonda görüşülmeye başlayacak ilk gündem yargı reformu paketi. Bunun yanında kadınların kazanılmış hakları olan İstanbul Sözleşmesi, 6284 Sayılı Yasa ve nafaka hakkı gibi gündemlerin de ne yönlü tartışılacağı merak konusu. Kadınlar, milletvekillerinin halkı temsil etmediğine vurgu yaparak, yeni dönemde milletvekillerinin Türkiye’de yaşanan sıkıntılara çözüm bulmasını talep etti.
 
‘Vekiller halka kulak versin’
 
Yeni dönemde milletvekillerinin halkları temsil etmesini umduğunu dile getiren Halise Batki, vekillerin halkların sırtından geçindiğini belirtti. Halise, “Seçim döneminde meydanlarda sorunlara çözüm olacaklarını, planlarını ve projelerini anlatıyorlar. Halk da değer gösterip oy veriyor. Her biri binlerce lira para alıyor. Bu halkın parasıdır. Halka değer vermeleri gerektiğini düşünüyorum. O Meclis halk meclisidir. Halkın vekillerden beklentisi budur. Halkın içerisine girsinler baksınlar halk ne diyor, ne istiyor. Bir vekil halkı temsil ediyorsa halka kulak vermesi gerekiyor. Nerede bir yanlış varsa, haksızlık, hukuksuzluk varsa orada yer alsınlar. Biz istiyoruz ki demokrasi gelsin, sıkıntılar bitsin, halklar biraz nefes alsın” diye konuştu.
 
‘Güzel bir ülkede yaşamak istiyoruz’
 
Ülkede yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Halise, Türkiye’de binlerce kadının katledildiğine dikkat çekti. “Kadın vekiller bu konuda ne diyor? Bakanlar ne çare buluyor?” diye soran Halise, bu konuda vekillerin yönelmesi ve çare bulması gerektiğinin altını çizdi. Halise, “Ekonomik kriz almış başını gitmiş. Bu ülkenin çok acil çözülmesi gereken sorunları var. Bu sorunların çözüm yeri de Meclis’tir. İnsanlar bu savaştan, yoksulluktan bıktılar ve bu durumdan çıkmak istiyorlar. Bakanlar, vekiller bir araya gelsinler ve bir çözüm bulsunlar. Bizim onlardan yeni dönemde başka bir beklentimiz yoktur. Güzel bir ülkede yaşamak istiyoruz” dedi.
 
‘En azından birbirlerini dinlesinler’
 
Mercan Tan ise Meclis’teki vekillerin halkı temsil etmediğini düşündüğünü söyleyerek, vekillerin Meclis çatışı altında dahi çok fazla atışmaları ve kavgaları olduğuna dikkat çekti. Mercan, “Biz sorunlarımız dile getirilsin ve çözüm üretilsin diye vekillerimizi seçiyoruz, Meclis’e gönderiyoruz ama her gün televizyonlarda birbirlerine giriyorlar. Birbirlerini dinlemiyorlar bile. Birbirlerini dinlemeyen insanların beni temsil etmesi hoşuma gitmiyor. Soru önergeleri vermek dışında başka bir çalışmaları olmadığını düşünüyorum. Ülkede birçok sorun varken bunlara ne çözüm olabiliyorlar ne de bir ses olabiliyorlar. Hiçbir şey yokmuş gibi kafalarını kuma gömüyorlar. Ekonomik sorunlarla, eğitim sorunlarıyla, sağlık sorunlarıyla baş edemiyoruz. Biz vatandaş olarak şikayetçiyiz. Mağdur olan biziz, onların durumu rahat. Halka çok uzaklar. Kamera önünde poz vermek dışında halkla bir temasları ya da bağlantıları olmuyor. Çözüm üretebilme noktasında onlardan bir beklentimiz yok. En azından birbirlerini dinleyip, ne demek istediklerini anlasınlar” ifadelerini kullandı.
 
‘Meclis Türkiye halklarına yük’
 
Milletvekillerinin halkı temsil ettiğini düşünmediğini vurgulayan Atiye Okay da, iktidarın milletvekili sayısını kendilerine destekçi artsın diye 600’e çıkardığını kaydetti. Meclis’in bir işlevi kalmadığını aktaran Atiye, “Ülke tek adam rejimiyle yönetiliyor. Bu rejim hiçbir ülkenin tek adam rejimine de benzemiyor. Başkanlık sistemi ile bir ilgisi yok. Yazık paralarımıza bir sürü milletvekili maaşı ödüyoruz. Meclis’in hiçbir fonksiyonu kalmamış durumda. Bakanlar ne Meclis’te oturuyor, ne sorunlarla ilgili bir soru sorulabiliyor ne de cevap alınabiliyor. Meclis kapatılsa daha iyi olacak. Padişahlık zamanında bile Meşrutiyet döneminde iki defa Meclis kuruldu. O zaman bile daha iyiydi. En azından o meclisin bir fonksiyonu vardı. Meclis şu anda Türkiye halklarına bir yük” diye belirtti.
 
‘Halk uyandı’
 
Yeni dönemde “tek adam rejiminin bir an önce tasfiye edilmesi gerekliliğine” dikkat çeken Atiye, demokratik, çağdaş, hukuka dayalı parlamenter sisteme çok hızlı bir şekilde geçilmesi gerektiğini ifade etti. Atiye, şunları söyledi: “Kayyımlar, milletvekillerinin tutuklanması gibi uygulamalara son verilmesi gerekiyor. Selahattin Demirtaş’ı, Figen Yüksekdağ’ı bir gecede uyduruk gerekçelerle alıkoydular. Dünyaya kafa tutuyorlar. Ne kendi hukuklarına ne de evrensel hukuk normlarına uyuyorlar. Bu iktidar gidecek ama halklarda çok derin izler bırakacak. Bu halka yazık. Bize 1930’ların Almanya’sını, İtalya’sını, İspanya’sını yaşatan bir yönetimle karşı karşıyayız. Çocuklar her gün tacize uğruyor, kadınlar evlerin içerisinde katlediliyor, doğa talanı var. Ben 12 Eylül’ü de gördüm, 1960 darbesini de gördüm, 15 Temmuz’u da gördüm. 15 Temmuz’u bahane edip sistemlerini pekiştirdiler. Halkımız artık bilinçlendi. Hilelerine, despotluklarına yolsuzluklarına yeter diyorlar. Halk uyandı.”