‘Kazanımlarımızı bu iktidara yedirmeyeceğiz’

  • 09:05 19 Eylül 2019
  • Siyaset
HABER MERKEZİ - Kulp ve Karayazı belediyelerine kayyım atanmasını komplo olarak değerlendiren HDP'li Meral Danış Beştaş, "Biz kadınlar kazanımlarımızı bu iktidara yedirmeyeceğiz” derken, Serpil Kemalbay ise “Giderken ne yaptığını bilmeyen her türlü suçu işlemeyi göze alan parti ile karşı karşıyayız. Böyle bir mekanizmanın karşısında halkların mücadelesini yükseltmekten başka çıkar yolu yok” dedi. 
 
Diyarbakır’ın Kulp ilçesi Ağaçkorur köyü mevkiinde 12 Eylül'de aralarında korucuların da olduğu 7 kişinin yaşamını yitirdiği, 10 kişinin yaralandığı patlama sonrası iktidar ve medya tarafından ilk önce Kulp Belediyesi hedef gösterildi. Ardından ise belediye Eşbaşkanları Fatih Taş ve Fatma Ay ile birlikte 5 kişi tutuklandı. Halkların Demokratik Partisi’nin 31 Mart seçimlerinde aldığı ilçe belediyelerinden biri olan Kulp Belediyesi’ne ilçe kaymakamı Mustafa Gözlet kayyım olarak atandı. 
 
Erzurum’da ise Karayazı Belediye Eşbaşkanı Melike Göksu hakkında kesinleşmiş cezası olduğu gerekçesiyle tutuklanırken, yerine kaymakam Mesut Tabakcıoğlu kayyım olarak atandı. 
 
‘Herksin gözü önünde cerayan eden bir kurgu’
 
HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş her iki ilçe belediyesine kayyım atanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kulp’ta düzmece bir kurgu olduğunu vurgulayan Meral, iktidarın bu kurgunun gereğini adım adım yerine getirdiğini ifade etti. Yandaş medyanın “Saldırıyı HDP yaptı”  şeklinde algı oluşturarak partilerini hedef gösterdiğine dikkat çeken Meral,  "Korkunç bir suç işleyerek büyük bir manipülasyon yarattılar. Bu akıl almaz bir durum. Sonra propagandaya başladılar. Belediye eşbaşkanlarımızı bunun üzerine gözaltına aldılar ardından tutuklandılar. Şimdi de kayyıma kendilerince bahane yarattılar. Bu herkesin gözü önünde cerayan eden bir kurgu. Gerçekten bir senaryo yazılıyor ve senaryo o kadar basit, o kadar sıradan beş yaşındaki çocuğun bile anlayabileceği bir senaryoyla bir belediyemize daha kayyım atandı” dedi. 
 
‘Kendilerince ürettikleri senaryoda kaybolacaklar’
 
HDP’li üç büyükşehir belediyesine kayyım atanması sonrası eylemlerin hala devam ettiğini hatırlatan Meral, hem iç hem de dış kamuoyunda bu konuda ciddi tepkilerin olduğunu dile getirdi. Meral, “Bu yapılan kesinlikle kabul edilemez ve bunu ne Kulp halkı ne Diyarbakırlılar ne de biz kabul etmeyeceğiz. Kendilerince ürettikleri senaryoda kaybolacaklar. Bu kayyımda gidecek. Neticede seçimler iptal edilmediğine göre Kulp halkı kendi belediye başkanını seçtiğine göre ve yasal olarak bir dayanağı olmadığı açık olduğu halde bu kayyım kararı AKP’nin darbesinin devamıdır” ifadelerini kullandı. 
 
‘İktidar yokuş aşağı yuvarlanıyor’
 
Kayyım politikasının devam edemeyeceğini belirten Meral, şunları dile getirdi: “Tam tersine mevcut kayyımlar geri alınacak ve belediye eşbaşkanları görevlerini yapacaklar. Kesinlikle kayyımın atanmasını beklemek doğru bir bekleyiş değil. Aksine eğer bu ülkede herkesin seçme hakkı varsa seçme ve seçilme hakkı anayasada yer alıyorsa ve belediye eşbaşkanları halk tarafından seçiliyorsa kayyımların o koltuklarda yeri yoktur. En kısa sürede gidecekler. İktidar halkı kayyım noktasında ikna edemiyor. İktidar kendi partisini de ikna edemiyor. Vekillerini, tabanlarını ikna etmekten uzak bir noktada. Şu an da yokuş aşağı yuvarlanıyor. Ve yuvarlanırken çok büyük hatalar yapıyor. Ve her attığı adım kendi sonunu yaklaştırıyor.”
 
‘Kazanımlarımızı iktidara yedirmeyeceğiz’
 
AKP iktidarının ömrünün az kaldığı değerlendirmesinde bulunan Meral, kayyım kararlarının başta kadın iradesi, özgürlüğü ve kazanımlarına yönelik olduğunu belirterek, “Biz kadınlar dişimizle tırnağımızla büyük bedellerle elde ettiğimiz kazanımlarımızı bu iktidara yedirmeyeceğiz” dedi. 
 
Serpil Kemalbay: HDP karşıtı bir hava yaratılmaya çalışılıyor
 
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da Kulp’ta eşbaşkanların komplo ile gözaltına alındıkları değerlendirmesinde bulundu. Serpil, “Kayyım darbesinden sonra bile hala toplumda HDP’nin daha da yaygınlaşarak kabul görmesine karşı planlar yapıyorlar. Bunlardan bir tanesi de Kulp’taki eşbaşkanlarımıza yönelik komplodur. Bir süredir HDP Diyarbakır il binası önüne de bazı anneler getirilerek HDP karşıtı bir hava yaratılmaya çalışılıyor. Aynı günlerde Kulp’ta bir patlama yaşandı. Kimler tarafından yapıldığı soru işaretleri yaratıyor. Ceylanpınar’da iki polisin öldürülme olayına benzerliği bulunan bir olaydı. Bunun arkasından havuz medyası HDP’yi hedefine alan hatta bu patlamayı HDP’nin yaptığına dair manşetler atıp algı yaratmaya çalıştılar ve Kulp Belediye eşbaşkanlarımızı gözaltına aldılar” dedi.
 
‘Demokrasi güçleri sadece kayyımları kınamakla yetinmemelidir’
 
Yargının hemen tutuklama kararı almasının toplumda patlama ile ilişkilendirilerek HDP’nin kriminalize edilmesinin hedeflendiğini söyleyen Serpil, demokrasi güçlerine de eleştiride bulunarak, “Pek çok kez devlet kirli emellerini bu şekilde katliamlarla, basını kullanarak toplumda algı yaratarak gerçekleştirdi. Oldukça deşifre olmuş bir durumdur. Özellikle Yenişafak gazetesinin manşetleri. Bunun karşısında demokrasi güçlerine çok sorumluluk düşüyor. Kayyımlara karşı sadece bir söz söylemek, sadece kınamak, siyasi sebeplerle olduğunu ifade etmekle kalmaktadır. AKP bu tereddütlü düşük yoğunluklu tepkileri karşısında daha da azgınlaşıyor” diye belirtti. 
 
‘İktidar aciziyet içindedir’
 
Hükümetin halkın HDP’yi umut olarak görmesini engelleyemediğini söyleyen Serpil, HDP Diyarbakır İl binası önünde bekleyen ailelere bakanlar tarafından yapılan ziyareti eleştirdi. Serpil konuya ilişkin şöyle dedi: “Polisin bir partiyi ayakta tutmak için seferber olduğu bir organizasyonla karşı karşıyayız. Eğer o hilkat garibesi anayasaya bile birazcık uyulsa böyle saçma şeyler olmaz. Bütün bunlar HDP’nin toplum gözünde bugüne dek aşağıya indirilememesi ve HDP’nin umut olma rolünün ortadan kaldırılamamasındandır. Bu kadar büyük iktidar mekanizmasının bir partiye karşı yaptığı kara çalma kampanyası acziyetin göstergesidir. Bunlar artık muhakeme güçlerini de kaybetmiş görünüyorlar. Giderken ne yaptığını bilmeyen her türlü suçu işlemeyi göze alan parti ile karşı karşıyayız. Böyle bir mekanizmanın karşısında halkların mücadelesini yükseltmekten başka çıkar yolu yok.”