Hüda Kaya: Halk savaş ve tecride karşı korku sınırını çoktan aştı

  • 09:04 15 Eylül 2019
  • Siyaset
MARDİN - Kayyımlara karşı halkın tepkisi devam ederken, kayyımların tecrit politikasından ayrı görülemeyeceğini ifade eden HDP’li Hüda Kaya, "Bu savaş ve tecrit politikalarına karşı hem Kürt hem de Türkiye halkı korku sınırını aştı" dedi. 
 
İçişleri Bakanlığı talimatıyla atanan kayyımlara karşı her alanda halkın tepkisi devam ediyor. Her türlü saldırı ve müdahaleye rağmen alanlardan ayrılmayan halkın kararlılığı ise sürüyor. Kayyımların tecrit politikasından ayrı olarak değerlendirilemeyeceğini belirten Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekilli Hüda Kaya, hem Kürt hem de Türk halkının 'Kral çıplak' diyerek her şeyin farkında olduğunu ve bu noktada mücadele ağı geliştirdiğini söyledi.
 
'Tecrit politikasıyla halkın umudunu yok etmek istiyorlar'
 
Bütün sorunların en büyük kaynağının tecrit politikası olduğunu kaydeden Hüda, tecrit politikasının ağırlaştığı her dönemde halkın üzerindeki baskıların da had safhaya ulaştığını vurguladı. Tecrit ile yürütülen siyasetin savaş ve ötekileştiren bir politika olduğunu belirten Hüda, "Zaten Türkiye’de yaşayan halklar demokratikleşme, barış ve huzur içinde olma umudunu 2015'te yapılan 7 Haziran seçimi öncesinde kesti. Bu süreçle beraber tecrit politikasının nasıl ağır bir yaptırımla bugüne kadar devam ettiğini görüyoruz. Tecrit politikasının amacı zaten oradan gelecek olan bir ışığı bir mesajı bir umudu halkla buluşmasını engellemektir. Bu gayet açık ve nettir. En son biliyorsunuz ölüm oruçları ve açlık grevi dönemlerinde ufak bazı adımlar atılmıştı. Ama bu iletişimler kesildiği anda kayyımlar geldi. Bunlar birbirinden ayrı şeyler değil" dedi.
 
'Hükümet görüşmeler sonrasında değişim ve dönüşümü gördü'
 
Hüda, görüşmeler ile Kürt halkında ve siyasetinde meydana gelen gelişmeler sonrasında iktidarın kaybettiği İstanbul seçimleriyle birlikte AKP hükümetinin Kürt halkından intikam almak gibi bir yola başvurduğunu dile getirdi. Bugün ise Kürt halkının kayyım politikaları ile baş başa bırakılmak istendiğinin altını çizen Hüda, “Bu sadece Kürdistan'daki şehirler ile ilgili değil Türkiye'nin genelinde muhalefetin ağırlıklı olduğu, kendilerinin bir kale olarak sahip çıktıkları önemli kaynaklar olarak gördükleri diğer batı şehirlerinde de kayyım ihtimali anlık bir mesele. Bunun sadece Kürt illeriyle sınırlı olmadığını biliyoruz. Bunları İçişleri Bakanlığı’nın konuşmasında da çok net bir şekilde görüyoruz. 31 Mart’ta 13 bin oyla kaybetmeyi içlerine sindiremediler ama daha sonra yapılan seçimle halk iktidara büyük bir ders verdi. Bu büyük tokadı, bu ağır dersi veren asıl halk kitlesi Kürt halkı ve HDP seçmeni olmuştur. Bunu çok iyi biliyorlar. Bunun intikamından dolayıdır ki üç büyük Kürt şehrine kayyım atamayla bu intikam alma sürecini başlatmış oldular" diye konuştu.
 
'Halk artık 'Kral çıplak' dedi'
 
Hüda, hem Batı hem de Doğu'da halkın bu sindirme ve saldırı politikalarına karşı korku sınırını çoktan aştığını belirti. Halkın var olan zulmü görerek 'Kral çıplak' dediğini söyleyen Hüda, "Bu saray politikalarına karşı Kürdüyle, Türküyle ve Doğu-Batısıyla ülkede halkımızın teslim olmayacağına inanıyorum. Ve bu çok açık bir şekilde ortadadır. Halkımız ülkenin her yerinde meydanlarda teslim olmayıp sesini çıkarıyor. İtirazlarını en net şekilde yükseltiyorlar. Bu da kurtuluşa, umuda ve özgürlüğe olan inancı daha da artırıyor. Türkiye halkı bu zulüm politikasını en net şekilde gördü. Muhalif olan bu zulümlere itirazı olan bütün halk bütün çevreler artık bunların hızla bir dağılma sürecine girdiğini görmüştür. Zulüm, şiddet ve kandan beslenmekle ülkenin kurtuluşu olmayacaktır. Hiçbirimizin kurtuluşu olmayacaktır. Artık bu kötülüğe karşı halk itirazlarını ortaklaştırabiliyor. Ne kadar çok direnip birlik olabilirsek özgürlüğümüz de o kadar yakın olacaktır" diye vurguladı.