Nefret suçları Meclis’e taşındı

  • 14:13 23 Temmuz 2019
  • Siyaset
ANKARA - HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, nefret suçlarının yaygınlaşmasının araştırılması için Meclis araştırması istedi. Meral, “Adli ve idari mercilerin desteğiyle ırkçılık yaygınlaşmaktadır” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, son yıllarda giderek artan nefret suçlarına dair Meclis araştırması talebinde bulundu. Meclis araştırması talebinin gerekçelerini sıralayan Meral, “Son yıllarda siyasi iradenin söylem ve eylemleri ile galeyana gelen halk kitlelerinin şiddet eylemlerine yönelmesi toplumsal şiddet olaylarının artmasına neden olmuştur. Hiç kuşku yok ki bu tür olayların yaygınlaşmasında nefret söylemleri en etkin mekanizmadır” ifadelerine yer verdi.
 
Özellikle seçim dönemleri ve sonrasında nefret söylemlerinin etkisiyle birçok kentte HDP’ye dönük gerçekleştirilen saldırılara işaret eden Meral, “Kürt işçiler batı illerinde, Orta Anadolu ve Karadeniz illerinde halkın şiddet içeren eylemlerine maruz kalmış, darp edilmiş, yaralanmış, göçe zorlanmıştır. Kürt yurttaşlara ait işyerlerinin yakılması gibi olaylar sıklıkla yaşanmış, ancak bu şiddet eylemlerini gerçekleştiren yurttaşlar yaşananların haklı tepkiler olduğunu ifade etmişlerdir. Yurttaşların 155 hattını arayarak komşusunun Kürtçe konuştuğunu ihbar etmesi, Kürtçe şarkı söyleyen kimselerin fiziksel şiddetin mağduru olması nefret dilinin yaygınlaşması ancak buna karşın hiçbir önlem alınmamasının sonucudur” dedi.
 
‘Nefret suçları görmezden geliniyor’
 
Son olarak Trabzon Uzungöl’de de Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nden gelen 9 kişinin üzerinde 'Kürdistan' yazılı atkı ile fotoğraf çektirmesi üzerine linç girişimine maruz kaldıklarını hatırlatan Meral, araştırma gerekçelerini şöyle sıraladı: “9 kişi gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilmek üzere ilgili birimlere teslim edilmiştir. Türkiye’nin Kürdistan Bölgesel Yönetimini resmi olarak tanıdığı ve sözü edilen bayrağın da Kürdistan Bölgesel Yönetiminin bayrağı olduğu halde valilik tarafından yapılan açıklama, ayrımcı bir üslubu barındırmakta olup yönetim kademelerinde nefret dilinin hakim olduğunu göstermesi bakımından da dikkate değerdir. Nitekim adli ve idari mercilerin desteğiyle ırkçılık yaygınlaşmaktadır. Yine, geçtiğimiz günlerde, Sakarya 7. Komando Tugayı’nda askerlik yapan ve daha önce cezaevinde kalmış olan bir Kürt askere yönelik linç girişiminde bulunulduğuna dair iddialar söz konusudur. Tüm bu örnekler ülke genelinde nefret dilinin ne denli yaygın olduğunu gösterirken devletin bu konuda önlem almadığı gibi bu ayrışmayı olağan gören yaklaşımı tehlikenin boyutlarını artırmaktadır. Nefret suçları niteliği ve oluşumu itibariyle suçun gerçekleşme biçimi, faillerin belirlenmesi yahut yarattığı hak ihlali itibariyle müphem bir yapıya haiz olduğundan görmezden gelinmeye de müsaittir. Oysa son derece tehlikeli vahim toplumsal olaylar tam da bu nefret söylemleri ile ortaya çıkmaktadır. Türkiye’nin yakın geçmişi nefret söylemleri ile başlatılan olaylara sahne olmuştur. Örneğin Hrant Dink, Rahip Santoro, Uğur Mumcu, Musa Anter ve daha onlarca suikast ve cinayet; 6-7 Eylül, Maraş, Çorum, Sivas olayları nefret dilinin neticeleridir. Bilindiği gibi bütün bu suikast ve cinayetlerin, katliamların öncesinde, ‘hedef gösterme’ hadiseleri gerçekleşmiştir.”
 
‘Yaptırım mekanizmaları oluşturulmalı’
 
Birçok kişinin ırk, ulusal/etnik köken, dil, renk, din, cinsiyet, yaş, zihinsel ya da fiziksel engellilik, cinsel yönelim ve başka sebeplerle nefret suçuna maruz kaldığını belirten Meral, “Ancak hem toplumsal olarak hem de yargı mekanizmalarının çalışma sistematiğinde meydana gelen bireysel yahut toplumsal olaylarda gerçek saik tespit edilmemekte ve bu suçlar için çoğu kez bir yaptırım söz konusu olmamaktadır. Buna ilişkin yasal mevzuatta düzenleme yapılarak yaptırım mekanizmalarının oluşturulması elzemdir. Kamu düzeninin bozulmasına yol açan ve hatta ülke halkları arasında derin uçurumlar yaratan bu eylemlerin neden ve sonuçlarının tespiti ve  ‘nefret suçları yasası’na ilişkin yürütülecek çalışmaların yöntemlerinin belirlenmesi için meclis araştırması açılması gereklidir” ifadelerini kullandı.