İSTANBUL - İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, kayyıma karşı Esenyurt Meydanı’nda gerçekleştirdikleri protesto eyleminde, “Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır. Hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir” dedi.

 

İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, Kent Uzlaşısıyla seçilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından yerine kayyım atanması ve yine bugün İçişleri Bakanlığı tarafından DEM Partili Mêrdîn Büyükşehir, Êlih ve Riha’nın Xelfetî belediyelerine kayyım atanmasına karşı protesto eylemi gerçekleştirdi. Esenyurt Meydanı'nda gerçekleştirilen eyleme, İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri içerisinde yer alan siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. “İrade gaspına karşı direnerek kazanacağız” pankartının açıldığı eylemde sık sık “Jin jiyan azadî”, Biji berxwedana zindana”,  “Hak hukuk adalet”, “Kurdistan faşizme mezar olacak” sloganları atıldı.

 

Eylem de konuşan DEM Parti milletvekili Cengiz Çiçek, 22 yıla aşkındır AKP iktidarı halkın iradesini yok saydığını belirterek “DEM Parti olarak yıllardır söylediğimiz bir şey var.  Bir oyumuz kaldı onu da almaya çalışıyorlar.  Bu halk geri adım atmayacak. Kayyım sadece DEM Parti’ye atılmamıştır. Sadece CHP ‘ye atılmamıştır.  Bu kayyım Türkiye’nin demokratik hakkına atanmıştır.  Ülke ikiye bölünmüştür.  Wan bize bir şey gösterdi. Wan halkını bize gösterdiği direnişi esas alıp mücadele etmemiz gerekiyor. Direniş halktır. Kayyım bir darbedir. Darbenin sistematik olarak uygulanmasıdır Kayyım hırsızlıktır. Çocuğumuzun rızkını çalmaktır kayyım. Kayyıma karşı mücadele etmek ekolojik mücadele ve yaşam alanlarımızı savunmak mücadele etmektir.  Mücadelemizi büyütmek zorundayız. Mücadelemizi büyüteceğiz.  Kazanan biz olacağız.  Direniş yarınlar için direnenlerin olacak.  Yarınlar için direniyoruz. Mutlaka kazanacağız” dedi.

 

‘Hedef açıktır’

 

Daha sonra İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin ortak basın metni okundu. Basın metnini kitle adına İstanbul Şubeler Platformu dönem sözcüsü Eren Ertin okudu. Esenyurt Belediye başkanı Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyum atanmasının üzerinden daha beş gün geçmişken bugün bir kez daha Mêrdîn Büyükşehir, Êlih ve Riha’nın Xelfetî belediyelerine kayyımın atandığını söyleyen Eren, son beş ayda Colêmerg, Esenyurt, Mêrdîn, Êlih, ve Xelfetî halkının iradesini gasp etmeye dönük saldırıların olduğuna dikkat çekti.  Eren Ertin, “AKP-MHP iktidarının 31 Mart yerel seçimlerini ezici bir şekilde kaybettiği belediyelere kayyum darbesi ile adeta çökmeyi hedeflediğini tüm açıklığı ile ortaya koymaktadır. Hedef açıktır. Tüm toplum iradesinin gasp edilmesine alıştırılmak, kayyum darbeleri olağan hale getirilmek istenmektedir. Kayyum halk iradesine darbedir. Kayyum emeğe darbedir.  Kayyum, yerel yönetim emekçilerini işinden, ekmeğinden eden, toplu sözleşmelerini iptal eden, sürgünü, sendikal ayrımcılığı, angarya çalıştırmayı rutin hale getiren bir emek düşmanlığının adıdır. Kayyum , yolsuzluktur, boşaltılan kasalardır. Kayyum, yandaşlara belediyelerde kadro açmak, ihale dağıtmaktır.  Dolayısıyla halkın omuzlarına katmerli borçlar yüklemektir. İktidarın insan ve doğa karşıtı rantçı belediyecilik anlayışı karşısında olan herkese verilmiş bir gözdağıdır” diye belirtti.

 

‘Barışa darbe’

 

“Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır” sözlerine yer veren Eren, halkın demokratik iradesinin gasp edildiğini,  seçilmiş milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hala cezaevinde tutulduğuna işaret etti.  Eren,  sözlerine şöyle devam etti: “Herkes bilmelidir ki yaşanan bu hukuksuzluklara karşı parti, siyasi görüş ayrımı yapmadan ülke genelinde yeterli düzeyde tepki yaratılmaması halinde kayyum darbesi yeni belediyeler ile sürecektir. Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak halkın iradesine, demokrasiye, emeğe, barışa darbe niteliğindeki kayyum politikalarını hiçbir dönem kabul etmedik, alışmadık. Bugün de kayyum darbesini kabul etmiyoruz! Anti demokratik uygulamalarla haklarımızın gasp edilmesine alışmayacağız. Duymak istemeyen kulaklara, görmek istemeyen gözlere inat bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş belediye başkanları derhal görevine iade edilmelidir.”