Okullarda ve diğer kamusal alanlarda Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında temizlik, bakım-onarım gibi hizmetlerin sağlanması, tasarruf tedbirleri kapsamında kaldırılarak İşgücü Uyum Programı (İUP) adı ile 29 Ağustos’ta Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Eğitim Platformu öncülüğünde bir araya gelen veli, öğretmen ve öğrenciler, yürürlüğe giren programı protesto etmek amacıyla Menderes Ayyıldız Parkı’nda bir araya gelerek Menderes Belediyesi meydana yürüdü. “Öğretmenin görevi temizlik değildir”, “Öğretmenim açım, uykum var ve tuvaletler kirli” “Bir öğün ücretsiz yemek” yazılı pankartları taşıyan eylemciler sık sık, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Saraya değil eğitime bütçe”, “Kadrolu personel istiyoruz” sloganları attı. 

 

Açıklamayı Platform sözcüsü avukat Özlem Balım okudu.

 

‘Çocukların sağlığı tehdit ediliyor’

 

Okullarda var olan sorunlara okulların temizlik sorunlarının da eklendiğini belirten Özlem, geçmiş yıllarda zaten devam eden temizlik sorununun daha da artarak çocukların sağlığını tehdit eden boyutlara ulaştığını kaydetti. Yıllar önce okulların temizlik işlerini gören, okulları ertesi gün için eğitim öğretime hazırlayan kadrolu personelin istihdam edildiğini hatırlatan Özlem “AKP iktidarı döneminde bu uygulama kaldırılarak Toplum Yararına Program (TYP) uygulamaya kondu. Bu uygulama kapsamında, okulların temizlik ve güvenlik hizmetleri; İŞKUR’dan sağlanan ve geçici olarak istihdam edilen, maaşını ve sigortasını okulun, daha doğrusu Okul Aile Birliklerinin velilerden topladığı bağışlarla ödenerek istihdam edilen temizlik ve güvenlik personelleriyle karşılanmaya başlandı” dedi.

 

‘Temizlik bedeli öğretmen ve velilerden alınacak’

 

Yeni öğretim yılının başlamasıyla hayata geçen İUP kapsamında okullarda ilk 4 hafta İŞKUR’dan gelen temizlik personeli haftanın 5 günü hizmet vereceğini 4 haftadan sonraki haftalarda günde 7 buçuk saat olmak üzere 3 gün temizlik hizmeti verileceğini belirten Özlem, “Peki temizlik hizmetinin alınmadığı 2 gün ne olacaktır?” diye sordu. Özlem, “Bu iki gün için velilerden bağış talep edilerek hizmet satın alınacak. Dezavantajlı bölgelerde bağışta bulunamayan yoksul ailelerden ise okulun temizliğini yapması için talepte bulunulacak. Hatta bu okullarda temizlik için öğretmenlerin de katılımı istenecektir. Bu anlamda, okullarda çok sıkıntılı bir süreç başlayacak. Bu durumun salgın hastalıklara yol açması ve ciddi sağlık sorunlarının yaşanması kaçınılmazdır. Daha eğitim öğretimin yeni başladığı bu ilk haftalarda birçok okulda çöp yığınlarının oluştuğu haberleri basında yer almaya başladı” ifadelerini kullandı.

 

‘Emek sömürüsü ve güvencesiz iş koşulu’

 

Temizlik hizmetini verecek olan temizlik emekçilerinin günde 7 buçuk saat, haftada 3 gün üzerinden toplam 22 buçuk saat görev yapacağını ve günlük 5 yüz 66 liradan ayda 6bin 800 lira maaş alacağını kaydeden Özlem “Yani neredeyse asgari ücretin yarısı kadar maaş alacaklar” diyerek şöyle konuştu: “Emeklilik sigortaları olmayacak, sadece kaza sigortası yapılacak. Geçici işçi statüsünde olacaklar, okulların kapandığı tatil dönemlerinde sözleşmeleri bitmiş olacak. Ayrıca, büyük olasılıkla okullarda bir tek temizlik personeli istihdam edilecek. Bir okulu, hele öğrenci mevcudu fazla olan büyük bir okulu, bir kişinin temizlemesi ve bir sonraki gün için eğitim öğretime hazırlamasının ne kadar güç olacağını tahmin edersiniz.”

 

‘İktidar temel hakları değil şirketleri önceliyor’

 

Ülkeyi yönetenlerin temel haklar söz konusu olduğunda ya tasarruf tedbirleri ya da kaynağın olmadığı gibi gerekçeler öne sürdüğünü ifade eden Özlem “Burada asıl sorun kaynak yokluğu değildir, kaynak vardır. Asıl sorun tercih meselesidir. İktidar tercihini emekçi halktan yana değil, Sermayeden yana yapmaktadır. Emekçi halkın eğitim, sağlık, barınma, beslenme gibi en temel, en doğal haklarına kaynak bulamayan İktidar hazine garantili Kamu Özel Ortaklığı Projeler, Kur Korumalı Mevduat Hesapları gibi sermayeye para aktarma araçları söz konusu olduğunda kaynak hemen yaratılıyor ve geciktirilmeksizin ödeme yapılıyor. Yine söz konusu İktidarın gözde 5 şirketi olunca yüz milyonlarca liralık vergi borçları 132 kez silinebiliyor” ifadelerini kullandı.

 

‘Kadrolu temizlik personeli sağlanmalı’

 

Özlem, çocukların sağlıklı ve hijyenik ortamda güvenle ders görebilmelerinin Anayasal güvence altına alınmasına rağmen fiilen ortadan kalkmış olan ücretsiz eğitim hakkının tekrar sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Özlem, “Yani Anayasa'nın 42. Maddesine uyulmalıdır. Derhal okullara, başta temizlik olmak üzere, diğer eğitim harcamalarının karşılanabilmesi için, tüm kamu okullarına yeterli ödenek gönderilmelidir. Okullarda kadrolu, iş güvenceli, insanca çalışma koşullarında ve insanca geçinebileceği ücretle hizmetliler istihdam edilmelidir” diye belirtti.

 

Açıklama sloganlarla sona erdi.