1 Eylül’de alanlar doldu: Kadınlar daima barışı yeşertecek
- 18:43 1 Eylül 2024
- Güncel
HABER MERKEZİ - 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla alanlara çıkan halklar savaşa karşı barışı savunma kararlılığına dikkat çekerken, Ankara Kadın Platformu “Güçsüzleştirdiği yerden kendine güç kazandığını sananlar bilsinler ki biz kadınlar daima özgürlüğü ve barışı yeşerteceğiz” vurgusu yaptı.
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Kurdistan ve Türkiye kentlerinde kadınlar ve halklar alanlara çıkarak barış talebini haykırdı.
Ankara
Ankara Kadın Platformu ve Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağırısıyla 1 Eylül Dünya Barış Günü için Yüksel Caddesi’nde toplanan kitle, Sakarya Caddesi’ne kadar yürüyerek burada açıklama gerçekleştirdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekillerinin de aralarında olduğu kitle, “Kadın yaşam özgürlük”, “Jin jiyan azadî” sloganları attı.
Emek ve Demokrasi Güçleri adına Eğitim Sen Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Aydoğdu Türkçe metni, Anka Dil Derneği Eşbaşkanı Emine Oğuz da Kürtçe metni okudu.
‘AKP-MHP ittifakının ayakta durmasının koşulu savaş’
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, savaş siyaseti karşısında eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesini büyütme sözüyle bir araya gelindiği kaydedilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “İnsanlık, Orta Doğu'da kan ve gözyaşından başka bir şey görmedi. Emperyalizm dünya genelinde ve özellikle Orta Doğu’da bitmeyen çatışmalarla, insanlığı yeni bir dünya savaşının, kitlesel ölümlerin ve açlık krizinin eşiğine getiriyor. AKP-MHP ittifakının ayakta durmasının koşulu; savaş, çatışma ve gerginlik yaratmaktır. Erdoğan-Bahçeli tahakkümünü derinleştirmek için toplumu kutuplaştırıyor. Bir tarafta faşizmi kurumsallaştırmak isteyenler var, bir tarafta ise bu sürece direnen demokrasi güçlerinin mücadelesi ve barış talebi var! İktidar, sadece Türkiye halklarının değil Ortadoğu halklarının da geleceğini tehdit eden politikalarıyla bölgesel ve küresel bir sorun haline gelmiştir. Ülkemizde demokrasinin, eşitlik ve özgürlüklerin önündeki en büyük engelin Kürt sorununun çözümsüz bırakılmasıdır. Bugün Orta Doğu’da, Irak’ta, Şengal’de, Suriye’de, Rojava’da bölge halklarının sürdürdüğü insanlık mücadelesi aynı zamanda bir demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesidir.”
‘Bu savaş yaşayacak toprak bırakmamıştır’
Kadın Platformu adına basın metnini okuyan İlke Kumartaşlıoğlu, iktidarın her gün kar hırsıyla bitmek bilmeyen bir savaşı körüklediğini belirtti. Devletin tek derdinin daha fazla savaş olduğunu söyleyen İlke, “Savaşa hayır diyoruz. Barışı hemen şimdi istiyoruz. Bugün savaş halkları açlığa, yoksulluğa terk etmiş ve işçi sınıfı için nefes alacak yer, içecek su, yiyecek ekmek, yaşayacak toprak bırakmamıştır. Savaştan kaçabilen kadınlar ve çocuklar göçmen ve mülteci olarak her türden sömürüye razı olarak yaşamak zorunda kalıyor. Savaş demek kadınların köle pazarlarında satılması, bedenlerinin teşhir edilmesi, erkek şiddetinin her türünün en vahşi olarak yüzünü göstermesi demektir” diye konuştu.
‘Cezaevinde barış için direnenlerin mücadelesini sahipleniyoruz’
Savaşa karşı barışı haykıran siyasilerin tutsak edilip, katledildiğini dile getiren İlke, tecrit ve tutuklamaların savaş politikalarının bir parçası olduğunu söyledi. İlke, “Bu savaş siyaseti yine en çok kadınları etkiliyor. Cezaevlerinde barış için direnişi sürdüren tüm kadınların mücadelesini sahipleniyoruz. İsrail’in yanında olmadığını iddia eden hükümet İsrail ile ticari ilişkisini sürdürüyor. AKP iktidarı Filistin mücadelesini savunanları işkence ile gözaltına alarak sınır dışı etmeye kalkıyor. Emperyalist devletlerin işgal politikaları karşısında yine uluslararası dayanışmamızı büyütüyoruz. Bu direnişin de öncüsü olan kadınlara selam olsun. Nehirden denize özgür Filistin” sözlerini kullandı.
‘Herkes için özgür dünya yaratacağız’
İlke, açıklamanın devamında şunları söyledi: “Güçsüzleştirdiği yerden kendine güç kazandığını sananlar bilsinler ki biz kadınlar daima özgürlüğü ve barışı yeşerteceğiz. Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz. Kaybolan çocukların, köleleştirilen kadınların hesabını soracak ve hepsi için özgür dünyayı yaratacağız. ‘Güçlü ordu güçlü Türkiye’ diye slogan atanlara gücün tecavüz, taciz, kan dökmek, yok etmek gibi savaş suçları işleyerek elde edilemeyeceğini yine biz kadınlar öğreteceğiz. Kadınlar olarak biliyoruz ki gücümüzü kız kardeşliğimizden, verdiğimiz özgürlük ve eşitlik mücadelemizden alıyoruz. Kadınlar savaş istemiyor, barış hemen şimdi!”
‘Barış talebi sizi korkutmasın’
Basın açıklamalarının ardından söz alan DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, cezaevlerinde barış mücadelesi yürütenleri selamlayarak, “Barış için mücadele eden her bir birey bu mücadelenin parçasıdır. Hepimiz barışın savunucuları olarak bu yolda yürüyeceğiz. Önümüze bariyerler koymuşlar, buradan sesleniyorum, barış talebi sizi bu kadar korkutmasın, siz isteseniz de istemeseniz de barış gelene kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Agirî
Agirî Emek ve Demokrasi Güçleri, DEM Parti Agirî İl Örgütü önünden Cumhuriyet Caddesi'nde bulunan PTT Şubesi önünde kadar yürüyüş gerçekleştirdi. DEM Parti Agirî Milletvekili Heval Bozdağ'ın yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı yürüyüşte "Bijî aşitî” ve “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganları atılırken, “Barış hakkı insan hakkıdır” yazılı pankart taşındı. Burada açıklama gerçekleştiren İnsan Hakları Derneği (İHD) Agirî Şubesi yöneticilerinden Avukat Vural Kaya, Türkiye’nin Kürt sorununa güvenlikçi politikalarla yaklaştığını ifade etti. 40 yıldır devam eden savaş nedeniyle ciddi hak ihlallerinin ortaya çıktığına dikkat çeken Vural, “40 yıldır devam eden çatışmalı süreçte başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan hakları sistematik olarak ihlal edilmiştir. Devlet, toplumdan gelen temel hak ve özgürlüklerin tanınması talebine karşı aşırı güvenlikçi politikalarla cevap vererek, meselenin çözümünden uzaklaşmıştır. Bu durum Türkiye toplumunun kutuplaşmasına neden olmuştur” dedi.
Colemêrg
Colemêrg merkezde de sivil toplum örgütleri ile siyasi partiler, DEM Parti Colemêrg İl Örgütü önünde açıklama yaptı. Yerine kayyım atanan Belediye Eşbaşkanı Viyan Tekçe'nin yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı açıklama öncesi barış şarkıları seslendirildi. Kürtçe ve Türkçe “Savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım” pankartının açıldığı açıklamada konuşan DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Kadir Şahin, Kürt sorununun inkarından vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kadir, “İmralı hapishanesinde tutulan Sayın Abdullah Öcalan ve arkadaşları üzerindeki tecrit ve izolasyona son verilerek, aileler ve avukatları ile görüşmeleri sağlanmalıdır. Hapishanelerdeki tüm siyasi mahpuslar serbest bırakılmalı” dedi.