Foça'da 'ÇED gerekli değildir' kararının duruşması görüldü

  • 17:45 6 Haziran 2024
  • Güncel
İZMİR – Foça ilçesi Kocamehmetler Köyü’nde faaliyet gösteren Çetin Damba’ya ait taş ocağına ilişkin açılan davada, taş ocağının insanlara ve doğaya zarar vereceği vurgulandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Çetin Damba'nın avukatları ise proje için verilen kararın doğru olduğunu savundu.
 
 İzmir’in Foça ilçesi Kocamehmetler Köyü’nde faaliyet gösteren Çetin Damba’ya ait taş ocağının kapasite artışı için Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kapsam dışı kararı” iptali için yurttaşlar tarafından açılan davanın duruşması İzmir 4'üncü İdare Mahkemesi’nde görüldü.
 
Duruşma öncesi basın açıklaması
 
 Duruşmadan önce adliye binası önünde Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada sık sık "Taş ocağına hayır" ve "Havama, suyuma, toprağıma dokunma" ve "Madene hayır, yaşama evet" sloganları atılırken taş ocağının bölgede yarattığı tahribata ait fotoğraflar taşındı. Açıklamada Platform Sözcüsü Ramis Sağlam, hazırlanan bilirkişi heyeti raporunda bölgede tarımsal faaliyetin olumsuz etkilendiğinin ortaya çıkarıldığını söyledi. Kocamehmetler Köyü'nün kentsel sit alanı, taş ocaklarının ise orman ve mera alanları içinde olduğunu ifade eden Ramis, "Mahkeme bilirkişi heyeti yaptığı inceleme sonucunda 25 hektar ve üzeri çalışma alanında (Kazı ve döküm alanı toplamı olarak) açık işletmeler, eşik değeri olduğunu belirterek durum değerlendirmesini yaptı. İzni belgesinin 25,02 ha’lık alan için düzenlenmiş olduğu göz önüne alındığında ÇED Sürecinin Ek-1’de verilmiş olan 25 hektar ve üzeri çalışma alanın eşik değerini aştığı tespit edilerek ve ÇED Raporu hazırlama yükümlülüğü bulunduğu kanaatine vardı" diye konuştu.   
 
‘Maden faaliyeti zeytinciliği olumsuz etkiliyor’
 
Maden faaliyetinin zeytinciliği olumsuz etkilediğini dile getiren Ramis, "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mâni olacağı biliniyor. Kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamayacağı kanunla belirlenmiştir. Ruhsat sahasının bulunduğu tepenin doğu, güney ve güneydoğu alt-eteklerinden yaklaşık olarak 110 metre mesafede zeytinlikler bulunmaktadır. Kocamehmetler Köyü’nde sürdürülen madencilik faaliyetinde kamu yararı olmadığı gibi köyümüzde yaşayanların can güvenliği de kalmamıştır. Açık ocak maden işletmeciliği yapılan taş ocağında Mahkeme Bilirkişi Heyeti’nin keşif sırasında yaklaşık 20 metre mesafede evler bulunduğunu görmüş tespit etti. Soruyoruz; yaşadığınız evin 20 metre yakınında taş ocağı olur mu? Kocamehmetler Köyü’ndeki taş ocağı faaliyetinin zaman geçirmeden son bulmasını istiyoruz. Mahkemeden biran önce çevreye ve insana zarar veren bu taş ocağını kapatmasını bekliyoruz" dedi.
 
‘Karar hukuksuz’
 
Açıklamanın ardından duruşma salonuna geçildi. Duruşmada söz alan yurttaşlar maden sahasının 25,02 hektarlık alanı kapsamasından kaynaklı "ÇED kapsam dışı" kararının alınamayacağını belirtti. ÇED Yönetmeliği'ne göre 25 hektar üzerindeki projeler için ÇED sürecinin işlemesi gerektiğini söyleyen yurttaşlar, kararın hukuksuz olduğunu vurguladı. Maden sahası içinde ve 3 kilometreden daha yakın alanlarda zeytinlikler bulunduğunu aktaran yurttaşlar, Zeytincilik Kanunu'na göre bu alanda zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin gelişmesine mâni olacak hiçbir işletmenin açılamayacağını belirtti. Zeytinliklerin 110 metre uzaklıkta olduğunu paylaşan yurttaşlar, bu nedenle "ÇED kapsam dışı" kararının iptal edilmesini talep etti.
 
‘ÇED kapsam dışı kararı iptal edilsin’
 
Taş ocağının kimyevi atık bırakacağını söyleyen davacı yurttaşların avukatları ise toz ve duman çıkaran tesislerin hem zeytinliklere hem de tarım alanlarına zarar vereceğine dikkat çekti. Madencilik nedeniyle Kocamehmetler Köyü’nde can güvenliği bulunmadığının altını çizen avukatlar, maden sahasına 20 metre yakınlıkta evlerin bulunduğunu söyledi. Bölgenin su üretim havzalarının da kapasite artışı yapılacak olan ormanlık alanlarda bulunduğunu sözlerine ekleyen avukatlar, yağış şiddetine bağlı olarak suyun yüzey erozyonuna neden olacağını dile getirdi. Bölgede endemik bitkiler, yabani lavanta, ada çayı ve çam ağaçlarının da yok olduğunu söyleyen avukatlar, verilen "ÇED kapsam dışı" kararının iptal edilmesini talep etti.
 
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Çetin Damba'nın avukatları da proje için verilen kararın doğru olduğunu ve taş ocağının bölgeye zararının olmayacağını ifade etti.
 
Mahkeme heyeti, kararını 15 gün içinde açıklayacağını söyleyerek duruşmayı sonlandırdı.