İSTANBUL - Cumartesi Anneleri/İnsanları, 1001’inci haftasında bir kez daha çıktıkları Galatasaray Meydanı’nda 1994 yılında gözaltında kaybedilen Ramazan, Ekrem Ali, Mustafa ve Fahri Bulut ailesinin akıbetini sordu.

 

Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle bininci haftasında da eylemlerini gerçekleştirdi. Eyleme, İnsan Hakları Derneği (İHD)  İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyeleri ve çok sayıda siyasi parti ve hak savunucusu katılım gösterdi. Bu hafta da Cumartesi İnsanları 10 kişilik bir grupla Galatasaray Meydanı’na çıktı. Bininci haftada Cumartesi Anneleri’ne açılan Galatasaray Meydanı, bin birinci hafta da tekrardan ablukaya alındı. Kayıp yakınları ellerinde karanfil ve gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarını taşıdı. 

 

Bu haftaki Eylemde basın metnini kayıp yakını Maside Ocak okudu.

 

‘Devlet adalete ulaşma hakkımızı ihlal ediyor’

 

Meside, dün yaşamını yitiren Plaza de Mayo’nun kurucu annelerinden Nora Morales de Cortiñas’u anarak sözlerine başladı. 1001 haftadır, gözaltında kaybedilen insanların akıbeti hakkında hakikati öğrenmek için mücadele ettiklerini dile getiren Maside, devletin görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğini vurguladı. “Hakikat talebimize inkârla, adalet talebimize cezasızlıkla karşılık veriyor” diyen Maside,  “Hakikati bilme ve adalete ulaşma hakkımızı sistematik olarak ihlal ediyor.1000’inci haftamızda 30 yıldır sistematik olarak hakları ihlal edilen Bulut Ailesi için hakikat ve adalet talebiyle kamuoyunun karşısındayız” dedi.

 

13 Mayıs 1994 yılında Bulut ailesi gözaltında kaybedildi

 

Bu hafta 13 Mayıs 1994 yılında gözaltında kaybedilen Bulut ailesinin akıbetini sormak için meydana çıktıklarını ifade eden Maside, şunları belirtti:  “Bulut ailesi Lice’ye bağlı Kabakkaya  (Entağ) köyü Esenli (Cumaré) mezrasında yaşıyordu. 13 Mayıs 1994 sabahı Bolu Komando Tugayı’na bağlı askerler mezraya baskın yaptı. Mezradaki evler ve ahırlar ateşe verildi. Askerler, köydeki erkeklerin kimliklerini topladı. Kimlik kontrolünden sonra biri yeni doğmuş 2 çocuk babası Mustafa Bulut ve 6 köylü gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar ‘birkaç saat sonra serbest bırakacağız’ denilerek Lice Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’na götürüldü. Ertesi gün altı köylü serbest bırakıldı. Mustafa gelmeyince Baba Latif Bulut, oğlunu sormak için o dönem bir bölümü sorgu merkezi olarak kullanılan Lice Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’na gitti. Ancak askerler tarafından tehdit edilerek tartaklandı ve oradan uzaklaştırıldı.”

 

5 kişi gözaltında kaybedildi

 

36 yaşındaki Fahri Bulut, 15 Mayıs 1994 tarihinde Mustafa’yı sormak için Lice’ye gittiğini ancak kendisinden de bir daha haber alınamadığını söyleyen Maside, “Bunun üzerine Bulut Ailesi’nden 39 yaşındaki Ramazan, 38 yaşındaki Ekrem ve 28 yaşındaki Ali Bulut, 17 Mayıs 1994 tarihinde Mustafa ve Fahri Bulut’u aramak için yola çıktılar. Ancak askeri kontrol noktasında iki köylü ile birlikte gözaltına alınıp Lice Jandarma Tugay’ına götürüldüler. İki köylü serbest bırakıldı. Bulut’lardan ise bir daha haber alınamadı”  şeklinde konuştu. Bulut Ailesi’den  beş kişinin gözaltına alındıklarını o günden bugüne kadar kaybedildiklerinin inkar edildiğine dikkat çeken Maside, “ Ailenin ve İnsan Hakları Derneği’nin başvurduğu tüm yetkili makamlar, Bulut’ların yaşama hakkının korunması için acil tedbir alma ve etkin soruşturma yapma görevini yerine getirmedi. Uluslararası Af Örgütü,  Lice Jandarma Komutanlığında gözaltında tutulduktan sonra ortadan kaybolan Esenli köyünden Bulut Ailesinin beş üyesinin nerede olduklarını tespit etmek için hemen harekete geçme çağrısı yaptı. Jandarma Komutanı Aydın İlter’e, Lice Cumhuriyet Savcısı’na ve İçişleri Bakanı Nahit Menteşe’ye yapılan bu çağrı karşılık bulmadı” diye belirtti.

 

‘Vazgeçmiyoruz’

 

Olaydan on yıl sonra bir toplu mezarda Ramazan, Ekrem ve Ali Bulut’un ateşli silahla vurulduklarını ve daha sonra da yakılarak katledilmiş halde bulunduklarını ancak Mustafa ve Fahri Bulut’a ulaşılamadığını paylaşan Maside konuşmasını şöyle noktaladı: “ 1994 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından olay ile ilgili başlatılan soruşturma tozlu raflara terk edildi. Bugüne kadar dosyada etkin bir soruşturma yürütülmedi.1001’inci haftamızda bir kez daha talep ediyoruz: Devlet, Bulut Ailesi’nden 5 kişinin gözaltında kaybedilmesindeki sorumluluğunu üstlensin, maddi gerçek açığa çıkartılsın, fail ve sorumlular üzerindeki koruma kalkanı kaldırılarak yargılanıp cezalandırılmaları sağlansın. Kaç yıl geçerse geçsin Mustafa, Fahri, Ramazan, Ekrem ve Ali Bulut için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

 

Açıklamanın ardından Cumartesi Anneleri “ Hakikat için, “Adalet için” sözleriyle Galatasaray Meydanı’na karanfil bıraktı. Ardından eylem son buldu.