DİB’ten ‘Kobanê’den Gezi’ye Hukuk ve Adalet’ adlı panel

  • 19:07 14 Mayıs 2024
  • Güncel
İSTANBUL - DİB, “Kobanê’den Gezi’ye Hukuk ve Adalet” adlı panel-forum düzenledi. Panelde konuşan olarak İlahiyatçı ve Kadın Hakları Aktivisti Fatma Akdokur, “Kobane tutukluları ve Gezi mahkumları ile ilgili davalar devlet gücünü göstermenin ve muktedir iktidar olmanın tabi bir sonucu olarak önümüzde duruyor” dedi.
 
Demokrasi İçin Birlik (DİB) Taksim’de bulunan bir otelde, “Kobanê’den Gezi’ye Hukuk ve Adalet” adlı panel-forum düzenledi. Panele çok siyasi parti temsilcisi ve hak savunucusu katıldı. Panelin yapıldığı salona “Kobane’den Gezi’ye ekmek ve adalet” pankartı asıldı.
 
Moderatörlüğünü siyasetçi ve yazar Nuray Sancar’ın yaptığı panelde konuşmacı olarak İlahiyatçı ve Kadın Hakları Aktivisti Fatma Akdokur, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, avukat Kemal Aytaç ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha milletvekili Mithat Sancar yer aldı.
 
‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz’
 
Panelde ilk olarak rahatsızlığından dolayı panele katılamayan Kent Hakları Savunucusu ve Gezi Direnişçisi Mücella Yapıcı’nın gönderdiği mesaj okundu. Mücella’nın mesajında şunlar kaydedildi: “Ezilenlerin, haksızlığa uğrayanların birbirlerinin acılarına kulak vermesinin, adalet, barış, eşitlik, özgürlük mücadelesi için ne denli hayati olduğunu gösteriyor. Gezi Direnişinde yaratılanda bu ortak duyguydu. Hukuksuzluk ve adaletsizlikte birbirinden geri kalmayan Kobane ve Gezi davalarının demokrasi için mücadele edenlerce sahipleniliyor. Bunu yapabildiğimiz ölçüde demokratik bir ülkede yaşama umudumuz artacak ve mücadelemiz güçlenecek. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
 
‘HDP’li siyasetçilere yönelik cadı avına dönüştü’
 
Ardından söz alan siyasetçi ve yazar Nuray Sancar, “Kobane’ye saldıran İŞİD güçlerine karşı Kobane halkı cesurca bir mücadele sergilerken Erdoğan, ‘düştüler, düşecekler’ diye konuşmuştu. Ancak Türkiye’de halk her yerden 6-8 Ekim 2014’de sokaklara çıktılar. Bu eylemlere müdahale gerçekleşti. Bu durum sadece polis şiddeti olmasının ötesine geçerek HDP’li siyasetçilere yönelik cadı avına dönüştü. Bugün bir çok HDP’li siyasetçi ve milletvekili cezaevinde. Aynı şey Gezi Direnişi içinde geçerli. Gezi Direnişi’nin sorumlusu olarak görülen ve uyduruk iddianamelerle yargılandıktan sonra cezalandırılan arkadaşlarımız içerideler” diyerek panelin açılışını gerçekleştirdi.
 
‘Devlet şiddet tekelini elinde bulunduran odağın adı’
 
Devamında söz alan İlahiyatçı ve Kadın Hakları Aktivisti Fatma Akdokur, “Suskunlar ülkesi haline gelen ülkemizde sesini azda olsa duyurmaya çalışan ve çoğu şeye hayır diyoruz diyen insanlar olarak sessizliğe güvenip hareket edenlere karşı sesimizi yükseltmemiz gerektiğine inanarak burada konuşmayı kabul ettim” diyerek konuşmasına başladı. Fatma, “Herkesin bir şekilde farkında olduğu ve menfaatten ötürü susmayı tercih ettiği yalın bir gerçeği konuşmak üzere bir aradayız. Devlet ya da iktidar kurulan sistem, kurgulanan yapıların yürürlük biçimini ve düzenlenen yasaların ne zaman? Nerede? Kime nasıl uygulanacağını? Belirleyen hak ve yetkisini kendisinde toplayan aynı zamanda bu yetkiyi kimseyle paylaşmamak üzere şiddet tekelini elinde bulunduran odağın adı” ifadelerini kullandı.
 
‘Kürt ve Türk toplumlarının iki ayrı dava ile terbiye edilmesine itiraz’
 
“3 maymunu oynayanlara bizlerinde kendilerini katılmasını bekleyenlere karşı kral çıplak demeye çalışıyorum” diyen Fatma, “Cumhuriyet’in 100 yıllık demokratikleşme çabasına rağmen demokrasi ile demokrasinin olmazsa olmaz olan eşitlik, özgürlük, adalet, katılımcılık gibi karakterlerle bir türlü mayalanamadığını görüyoruz. Hukuk, yasalar ve mahkemeler bir araç olarak elverişli görüldü ve gösterilmek istendi.  Kobane tutukluları ve Gezi mahkumları ile ilgili davalar devlet gücünü göstermenin ve muktedir iktadar olmanın tabi bir sonucu olarak önümüzde duruyor. 2010’a kadar muktedir olmayan, olduramayan siyasi iktidar devletle uzlaşarak muktedirliğinin ödemesini bu davalar yoluyla yapıyor. Burada farklı kesimlerden birileri olarak bir çatışma ve çekişmenin hem Türkiye’deki siyasal yaşam ile sivil toplu özelinde hem de et-tırnak gibi olmuş Kürt ve Türk toplumlarının iki ayrı dava ile tekrar terbiye  edilme, kontrol altına alınmasına itiraz edenler olarak bulunduğumuzu söylemem yanlış olmaz” diye belirtti.
 
'Yeni bir adım atılması gerektiğini söylüyoruz'
 
Fatma konuşmasında son olarak şu ifadelere yer verdi: “Burada Gezi mahkumlarının yeniden yargılanma haklarının tanınmasını, Kobanê davasının görülecek olan son duruşmasında istisnasız bütün tutuklular için özgürlük kararının çıkmasını talep ederek hak, hukuk, adalet yolunda yeni bir adım atılması gerektiğini söylüyoruz.”
 
Panel CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, avukat Kemal Aytaç ve DEM Parti Riha milletvekili Mithat Sancar’ın konuşmaların ardından forum ile devam ediyor.