Wan’daki protestolara ilişkin rapor açıklandı

  • 14:07 9 Nisan 2024
  • Güncel
 
WAN - Wan Barosu İnsan Hakları Merkezi, İHD ve ÖHD, Wan'da gerçekleşen protestolarda yaşanan hak ihlallerine dair hazırladıkları gözlem ve tespitlerde, sert müdahaleler ve tarihi geçmiş ağır gaz kapsüllerinin kullanıldığına dikkat çekti.
 
Wan Barosu İnsan Hakları Merkezi, 31 Mart'ta gerçekleşen yerel seçimlerde açığa çıkan hak ihlallerine dair hazırladığı raporu, baronun konferans salonunda düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Toplantıda, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şubesi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Wan Şubesi, Emek ve Demokrasi Platformuve çok sayıda kişi yer aldı.
 
Toplantıda konuşan İHD Wan Şube Başkanı Mehmet Salih Coşkun, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı olarak seçilen Abdullah Zeydan'ın daha önce yargılandığı ve memnu haklarının iadesine karar veren Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin seçime iki gün kala memnu haklarını geri aldığını hatırlattı. Mehmet, "Bu karara dayanılarak AKP adayı tarafından yapılan itirazlar sonucunda ise 2 Nisan 2024 tarihinde Van İl Seçim Kurulu,  Wan Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mazbatasının, memnu haklarının iade edilme kararının kesinleşmediği ve seçilme yeterliliğinin kaybedildiği gerekçesiyle, seçimde birinci olan DEM Parti’nin adayı Abdullah Zeydan yerine, seçimde ikinci olan AKP adayı Abdulahat Arvas'a verilmesi gerektiğine karar verildi" dedi.
 
Bu kararın kamuoyuna yansıması sonrasında Wan halkının iradesinin gasp edildiğini vurgulayan Mehmet, "Demokratik tepkisini ortaya koymak ve bu kararı protesto etmek amacıyla başta DEM parti binasının bulunduğu sokak olmak üzere, şehrin meydan, cadde ve sokaklarında çeşitli gösteri ve yürüyüşler düzenlenmiştir. Wan halkının, hukuksuz kararı çeşitli yürüyüşler ve sivil itaatsizlik eylemleriyle protesto ederken, kolluk kuvvetlerinin orantısız müdahalesine, işkence ve kötü muamelesine maruz bırakıldığı ve ilimizde birçok gözaltı yapıldığı ihbarları üzerine, Wan Barosu İnsan Hakları Merkezi, Özgürlük için Hukukçular Derneği ve İnsan Hakları Derneği tarafından sürecin izlenmesi amacıyla kriz masası oluşturulmuş ve kriz masasında çalışan gönüllü avukatlar tarafından sahada gözlem ve tespitler yapılmıştır. Ayrıntıları daha sonra yayınlanacak raporla açıklanmak üzere, kamuoyunun bilgilendirilmesi maksadıyla bir kısım gözlem ve tespitler aşağıdaki gibidir" diye belirtti.
 
İhlaller sıralandı
 
 
Mehmet, hak ihlaline maruz kalan yurttaşlara dair raporda yer alan gözlem ve tespitleri şöyle sıraladı: 
 
*2 Nisan 2024 tarihinde DEM Parti İl Binası ve çevresinde gözlem yapılmıştır. DEM Parti İl Binasına çıkan tüm sokakların TOMA, Zırhlı Araç ve Çevik Kuvvet Ekiplerince kapatıldığı, Parti binası ve bahçesinde bulunan yüzlerce kişinin bu alanlarda fiili olarak gözaltında tutulduğu, kişilerin bireysel bir şekilde alandan ayrılmalarına dahi müsaade edilmediği, bina içerisine biber gazı, tazyikli su ve plastik mermi atıldığı, plastik mermi ve gaz kapsüllerinin isabet ettiği birçok vatandaşın yaralandığı ve ablukanın gün boyu devam ettiği.
 
*Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, DEM Parti yöneticileri ve parti binasında kendilerine destek olmak amacıyla gelen vatandaşlarla beraber Cumhuriyet Caddesi’ne doğru yürüyüşe başladıkları, yürüyüşe geçen gruba yönelik kolluk görevlileri tarafından herhangi bir ikaz yapılmadan çeşitli noktalarda biber gazı, tazyikli su ve plastik mermi ile müdahale edildiği, orantısız müdahaleler sonucunda birçok vatandaşın yaralandığı ve kullanılan gazın oldukça ağır olması nedeniyle grup içerisinde baygınlık geçiren kişilerin tespit edildiği.
 
*2 Nisan 2024 tarihinde Van halkının, Van İl Seçim Kurulunun kararına karşı DEM Parti ve Abdullah Zeydan'ı desteklemek amacıyla, Cumhuriyet Caddesi, Kazım Karabekir Caddesi, İki Nisan Caddesi, Zübeyde Hanım Caddesi, Milli Egemenlik Caddesi, On Beş Temmuz Şehitleri Caddesi, Vali Sokak, Beşyol Meydanı ve bu mekanların çevresinde bulunan sokaklarda çeşitli gösteri ve yürüyüşler düzenlediği, bu sırada şehrin ana arterlerinin neredeyse tamamının TOMA, Zırhlı Araç ve Çevik Kuvvet Ekiplerince kapatıldığı, demokratik protesto ve gösteri hakkını kullanmak için alanda bulunan vatandaşlara kolluk kuvvetlerince orantısız bir şekilde müdahale edildiği, biber gazı ve tazyikli su kullanıldığı ve müdahaleler sonucunda 26 kişinin darp edilerek gözaltına alındığı, gözaltına alınanlar arasında 2 avukatın da olduğu belirlendi.
 
*Gösteri ve protestoların devam ettiği sırada Van Valiliği tarafından 02/04/2024 tarih 23.45 saatinde, 03/04/2024-17/04/2024 tarihleri arasında geçerli olmak üzere gösteri, toplantı ve yürüyüş yasağı kararı ile birlikte şehre giriş ve çıkış yasağı kararı verildiği,
 
*3 Nisan 2024 tarihinde DEM Parti tarafından; DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, DEM Parti Milletvekilleri, CHP Milletvekilleri, TİP Milletvekilleri, Leyla Zana ve Başak Demirtaş'ın da katıldığı basın açıklaması ve yürüyüş düzenlendiği, etkinliğin yapılacağı Cumhuriyet Caddesinin TOMA, Zırhlı Araç ve Çevik Kuvvet Ekiplerince kapatıldığı, Van Valiliğinin 02/04/2024 tarihli gösteri, toplantı ve yürüyüş yasağı kararı gerekçe gösterilerek destek eylemlerine müsaade edilmediği ve kitlelere dağılması için kolluk kuvvetlerince yine biber gazı ve tazyikli su ile müdahale edildiği, bu müdahaleler sırasında milletvekilleri, parti yöneticileri dahil birçok kişinin kötü muameleye maruz kaldığı ve 230 vatandaşın darp edilerek gözaltına alındığı.
 
*3 Nisan 2024 tarihinde Van Adliyesi önünde TBB Başkanı Erinç Sağkan, Bölge Baro Başkanları, İnsan Hakları Derneği Bölge Şube Başkanları, Özgürlük için Hukukçular Derneği Eş Başkanı ve Bölge Şube Eş Başkanları ve diğer Sivil Toplum Kuruluşları Bölge Temsilcilikleri Başkanlarının ve avukatların olduğu yoğun katılımlı bir basın açıklaması gerçekleştirildiği, sonrasında şehir merkezine doğru yürüyüşe geçen bir kısım avukata kolluk kuvvetlerince orantısız bir şekilde müdahale edildiği, bu müdahaleler sırasında 7'si avukat, biri gazeteci, biri de yoldan geçen bir vatandaş olmak üzere 9 kişinin darp edilerek ters kelepçe ile gözaltına alındığı.
 
*3 Nisan 2024 tarihinde saat 18.30 sıralarında Yüksek Seçim Kurulu’nun, Van İl Seçim Kurulu kararını ortadan kaldırarak mazbatanın seçimde birinci olan DEM Parti adayı Abdullah Zeydan'a verilmesine karar verdiği, bu kararın akabinde şehirdeki protestoların durduğu, ancak kolluk kuvveti ablukasının devam ettiği, Van halkının bu kararı kutlamak için şehrin meydan cadde ve sokaklarına indiği, Ezberciler İş Merkezi civarında kutlamalar yapan halka hiçbir ikazda bulunulmadan biber gazı, tazyikli su ve plastik mermilerle müdahale edildiği, yürüyüşte bulunmayan vatandaşlara ilişkin hedef gözetmeksizin rastgele plastik mermi sıkıldığı, bir kısım müdahalelere ilişkin görüntülerin sosyal medyada paylaşıldığı.
 
*Elimizdeki verilere göre, Van İl Seçim Kurulunun kararı ile Yüksek Seçim Kurulunun kararı arasında geçen sürede Wan ilinde yaşanan olaylar ve müdahaleler sırasında toplam 264 kişinin darp edilerek gözaltına alındığı, gözaltına alınanlar arasından adliyeye sevk edilen kişilerden 27'sinin tutuklanarak hapishaneye gönderildiği, tutuklama gerekçelerinin somut delile dayanmayan polisin göz takibi ve olay tutanağı gibi soyut ve keyfi gerekçelere dayandığı, 134 kişinin işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığı, kolluk kuvvetleri tarafından işlenen çeşitli suçlara ilişkin suç duyurularının kurumlarımız tarafından ihbar eden sıfatıyla yapıldığı.
 
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
 
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10'uncu maddesi ifade özgürlüğünü, Wan Barosu İnsan Hakları Merkezi adına Burcu Şeber şu maddelerle sıraladı:
 
“*Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve verme özgürlüğünü de kapsar. Anayasanın 26. maddesinin 1. fıkrasına göre, ‘Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet, resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.’ 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 3. maddesi, ‘Herkes, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip olduğu’ hükmünü içermektedir.
 
*Gösteri ve yürüyüşler, çoğu kez siyasi görüşlerin iletilmesi amacını taşıdığı gibi, düşünce ve kanaatlerin açıklanması ve yayılması kapsamında ifade özgürlüğünün unsurlarını da barındırır. Dolayısıyla, barışçıl bir gösteri sırasında yapılanlar veya gösteri sonrasında katılımcılara yönelik soruşturma ve cezalandırmalar da toplantı hakkının kullanılmasını sınırlayan davranışlar olarak kabul edilmektedir. Barışçıl amaçlarla bir araya gelmiş kalabalıkların toplanma hakkını kullanırken kamu düzeni açısından tehlike oluşturmayan ve şiddet içermeyen davranışlarına devletin sabır ve hoşgörü göstermesi, çoğulcu demokrasinin gereğidir.
 
*Wan halkının yüzde 55 oy çokluğuyla seçtiği Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a hukuka aykırı bir kararla mazbata verilmemesine karşı gösteri ve yürüyüş düzenleme hakkına sahip olduğunun kabulü ile ilimizde gerçekleşen protestolara kolluk güçleri tarafından yapılan orantısız müdahaleler ile işkence ve kötü muamele yasağı, ifade özgürlüğü, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkını ihlal eden ve bu fillere ilişkin sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkında derhal ve gecikmeksizin etkili soruşturmalar yürütülmelidir. Aynı zamanda, ifade özgürlüğü ve toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkını kullandıkları için haklarında soyut gerekçelerle tutuklama kararı verilerek kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilen tüm tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır.”