Marmara’daki cezaevlerine ilişkin ihlal raporu

  • 14:15 27 Mart 2024
  • Güncel
 
İSTANBUL - ÖHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Marmara Bölgesi’ndeki 13 cezaevini kapsayan 2023 yılı hak ihlalleri raporunu açıkladı. Sayısız ihlalin paylaşıldığı raporda, “Mahpusların talebi, Abdullah Öcalan üzerindeki hukuka aykırı tecridin son bulması, Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüşmesinin sağlanmasıdır. Açlık grevlerinin son bulması için Abdullah Öcalan’a uygulanan hukuka aykırı tecridin kaldırılması gerekmektedir” vurgusu yapıldı.
 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, 2023 yılında Marmara Bölgesindeki 13 cezaevine yapılan ziyaretler sonucu hazırladıkları yıllık hak ihlalleri raporunu Beyoğlu’nda bulunan dernek binalarında düzenledikleri basın toplantısı ile açıkladı. Toplantıya, çok sayıda ÖHD üyesi avukatların yanı sıra hukukçular da katıldı. Raporu, ÖHD Hapishane Komisyonu üyesi Zelal Aydoğan okudu.
 
Ziyaret edilen cezaevleri
 
Zelal, raporun, Marmara Bölgesinde yer alan Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Edirne Kadın Kapalı, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Kapalı, Çorlu Yüksek Güvenlikli Kapalı, Marmara 2 No’lu L Tipi Kapalı, Marmara 3 No’lu L Tipi Kapalı, Marmara 5 No’lu L Tipi Kapalı, Marmara 7 No’lu L Tipi Kapalı, Marmara Kapalı, Bakırköy Kadın Kapalı, Metris R Tipi Kapalı, Maltepe 2 No’lu L Tipi Kapalı, Ümraniye T Tipi Kapalı, Gebze Kadın Kapalı, Kandıra 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Kandıra 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Düzce T Tipi Kapalı ve Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında 2023 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında yaşanan genel hak ihlallerinin kamuoyuna aktarılması amacı ile kaleme alındığını paylaştı.
 
Zelal, ayrıca raporda avukatlar tarafından cezaevlerine gerçekleştirilen ziyaretler dışında tutsakların aileleri ile yapılan telefon görüşmelerinden ve avukatlarına gönderdikleri mektup ve fakslardan edinilen bilgilerin kullanıldığını aktardı.
 
Zelal, raporda söz konusu cezaevlerinde 2023 yılı boyunca yaşanan hak ihlalleri şöyle sıraladı:
 
Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
“*Mahpusların başvurularına idare tarafından cevap verilmediği
 
*Hücre içerisinde kameralar olduğu
 
*Mahpuslara su kotası uygulandığı, verilen suyun kireçli olduğu ve yatakların çok eski olduğu, mahpusların hiçbir hijyen ihtiyacını karşılamadığı
 
*Kantinden bazı eşyaların temin edilemediği, yemeklerin yetersiz olduğu
 
*Hücre değişikliği sırasında mahpusların eşyalarına el konulduğu ve 3 kişilik hücrelerde 6-7 mahpusun kaldığı
 
*Muhalif gazetelerin hiçbirisinin mahpuslara verilmediği;
 
*Haftada bir kere açık spor salonuna çıkıldığı ve spor dışında herhangi bir kursa ya da atölye çalışması yapılmadığı
 
*Açlık grevine girenlere disiplin cezası verildiği aktarılmıştır.
 
Edirne Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Mahpusların   başvurularına idare tarafından cevap verilmediği
 
*Hücrelerde yapılan aramada mahpusların eşyalarının yere atıldığı ve hücrelerin çok kirli olduğu
 
*Hücre içerisinde kameralar olduğu
 
*Kantin fiyatlarının fahiş olduğu, kitap kotasının uygulandığı
 
*Kurs, atölye, spor, sohbet gibi ortak alan faaliyetlerinin yaptırılmadığı
 
*Muhalif gazete ve dergilerin verilmediği(özellikle Kürtçe olanlar), hastaneye sevk sırasında sorun yaşandığı ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı aktarılmıştır.
 
Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Aramaların sıklaştırıldığı, hastane, adliye gibi kurumlara yapılan sevkler esnasında tekli ring araçlarına bindirildikleri, hastaneye sevk sırasında sorun yaşandığı ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı, hücrelerin havalandırmalarında kamera bulunduğu
 
*Hijyen ve temizlik malzemelerinin hapishane idaresi tarafından verilmediği, odaların ve diğer bölmelerin yeterince temizlenmediği
 
*Kantin fiyatlarının fahiş olduğu, yemeklerin kalitesiz olduğu
 
*Muhalif gazete ve dergilerin verilmediği (özellikle Kürtçe olanlar), kitap kotasının uygulandığı; açlık grevine giren mahpuslara disiplin cezasının verildiği aktarılmıştır
 
Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Hapishane girişinde çıplak arama yapıldığı, çıplak aramayı kabul etmeyen mahpusların darp edildiği
 
*Hastane, adliye gibi kurumlara yapılan sevkler esnasında tekli ring  araçlarına bindirildikleri
 
*Mahpusların başvurularına idare tarafından cevap verilmediği
 
*Hijyen ve temizlik malzemelerinin hapishane idaresi tarafından verilmediği, odaların ve diğer bölmelerin yeterince temizlenmediği; -verilen yemeklerin hijyenik olmadığı ve sağlıksız besinler olduğu
 
*Mahpusların kurs ve atölye gibi ortak alan faaliyetlerine ilişkin taleplerinin kabul edilmediği, hastaneye sevk sırasında sorun yaşandığı ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı
 
*Kürtçe mektupların gönderilmediği, mahpuslara gönderilen mektupların çevirilerinin ise yanlış yapıldığı, bu nedenle de mahpuslara verilmediği; -Muhalif gazete ve dergilerin verilmediği (özellikle Kürtçe olanlar), kitap kotasının uygulandığı, açlık grevine giren mahpuslara disiplin cezasının verildiği aktarılmıştır.
 
Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Bir mahpusun sayım sırasında ayağa kalkmadığı gerekçesiyle infaz koruma memurları tarafından darp edildiği
 
*Mahpusların koğuşlarının herhangi bir talepleri olmadığı halde, güvenlik gerekçesiyle 2-3 ayda bir değiştirildiği
 
*Koğuşlarda her ay 3 defa detaylı arama yapıldığı, her aramada koğuştaki eşyalara el konulduğu, açlık grevine giren mahpuslara disiplin cezasının verildiği aktarılmıştır.
 
Çorlu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu
 
*Hapishane girişinde çıplak arama yapıldığı, çıplak aramayı kabul etmeyen mahpusun darp edildiği, mahpusların havalandırmaya farklı suçlardan mahpuslarla birlikte çıkarıldıkları, bu nedenle havalandırma saatlerinde rahat hissetmedikleri
 
*Rutin olarak ayda 2 defa hücrelerde arama yapıldığı, hastaneye sevk sırasında sorun yaşandığı ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı
 
*Telefon hakkı kullandırılırken mahpuslara tekmil dayatıldığı, hapishanede kurs ve atölye alanı ve imkanı olmadığı aktarılmıştır.
 
Marmara 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Kurum müdürünün mahpuslara, ‘Ben dağda sizin gibilerle çok savaştım, size de burada nefes aldırmayacağım’ şeklinde tehditlerde bulunduğu, mahpuslara yoğun bir psikolojik şiddet uygulandığı
 
*Hastaneye sevk sırasında askerlerin kötü muamelesi ile karşılaştıkları ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı, sık şekilde aramalar yapıldığı, bu aramalarda eşyaların dağıtıldığı ve bazı eşyalara el konulduğu, su kotası uygulandığı ve bu durumun hijyen sorunu doğurduğu, yemeklerin hijyenik olmadığı ve sağlıksız besinlerden oluştuğu
 
*Kantin fiyatlarının fahiş olduğu, kitap kotasının uygulandığı
 
*Muhalif gazete ve dergilerin verilmediği (özellikle Kürtçe olanlar)
 
*Hücre havalandırmalarının ve hücrelerin içinin kameralar ile izlendiğini
 
*Disiplin cezalarına ilişkin yapılan itirazlarda infaz hakimliğinde Kürtçe savunmanın kabul edilmediği, tercüman ayarlanmadığı, bu nedenle mahpusların savunma yapamadıkları, koğuşların çok eski ve bakımsız olduğu, açlık grevindeki mahpuslar ile infaz koruma memurları tarafından, ‘fırında sıcak börek var’ şeklinde etik dışı söylemlerde bulunulduğu, açlık grevine giren mahpuslara disiplin cezasının verildiği aktarılmıştır.
 
Marmara 3 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Yemeklerin hijyenik olmadığı ve sağlıksız besinlerden oluştuğu, yatakların çok eski olduğu
 
*Mahpusların göndermek istedikleri mektuplarda tek zarfa tek mektup konulması zorunluluğu getirildiği, kitap kotasının uygulandığı
 
*Muhalif gazete ve dergilerin verilmediği (özellikle Kürtçe olanlar), atölye, kurs gibi ortak alan etkinliklerine çıkarılmadıkları, hastaneye sevk sırasında sorun yaşandığı ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı, kaloriferlerin yakılmadığı
 
Marmara 5 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Koğuş dışına çıkıldığı durumlarda infaz koruma memurları tarafından ayakkabıları çıkarılmak suretiyle kaba aramaya maruz bırakıldıkları, aramaların sıklaştığı, kameraların mahpusların yaşam alanlarını görecek şeklinde olduğu; -hastaneye sevk sırasında sorun yaşandığı ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı; -koğuşların hijyenik olmadığı ve haşerelerin fazla olduğu; su kotası uygulandığı; yatakların eski ve kirli olduğu; -kitap kotasının uygulandığı; --Muhalif gazete ve dergilerin verilmediği (özellikle Kürtçe olanlar); -yemeklerin yetersiz ve sağlıksız olduğu, kantin fiyatlarının fahiş olduğu (bir voleybol topu 650 TL); -sarı, kırmızı, yeşil renkli olan kıyafetlerin renkler bahane edilerek kabul edilmediği; -kaloriferlerin yeterince açılmadığı; -açlık grevine giren mahpuslara disiplin cezaları verildiği aktarılmıştır.
 
Marmara 7 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*İdare tarafından mahkeme kararlarının uygulanmadığı, havalandırmalarda kameraların olduğu, su kotası uygulandığı, kaloriferlerin yeterince açılmadığı, koğuşların hijyensiz olduğu, koğuşlarda kalan mahpus sayısının fazla olduğu; -Muhalif gazete ve dergilerin verilmediği (özellikle Kürtçe olanlar), bazı mahpusların koşullu salıverilmesinin ertelendiği aktarılmıştır.
 
*Göndermek istedikleri mektuplarda tek zarfa tek mektup konulması zorunluluğu getirildiği, açlık grevine giren mahpuslara disiplin cezaları verildiği aktarılmıştır.
 
Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Habersiz ve aniden gelişen hücre değişimlerinin yapıldığı ve itiraz olması halinde zorla ve kuvvet uygulayarak değişimin sağlandığı, mahpusların tekli ring aracına kelepçeli bindirildikleri, hastaneye sevk sırasında askerlerin kötü muamelesi ile karşılaştıkları ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı, kantin fiyatlarının çok yüksek olduğu, yatakların eski ve kirli olduğu
 
*Mektupların çok geç verildiği, bazı mektupların ise sakıncalı bulunarak hiç verilmediği
 
*Muhalif gazete ve dergilerin verilmediği (özellikle Kürtçe olanlar), kurs ve atölye gibi ortak alan faaliyetlerinin uygulanmadığı, bazı mahpusların müebbet hapis cezalarının 1 yıl önce dolmasına rağmen 3 ve daha fazla hücre cezası almaları nedeniyle koşullu salıverilme hakları olmadığı ve infazlarının yandığının bildirildiği, 1 yıldır tahliye edilmedikleri
 
*Hastaneye götürülürken Kürtçe konuşması sebebiyle bir mahpusun jandarma tarafından darp edildiği, sevk taleplerinin kabul edilmediği; -havalandırmalarda kameraların olduğu ve yaşam alanlarının 24 saat izlendiği, açlık grevine giren mahpuslara disiplin cezaları verildiği aktarılmıştır.
 
Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Mahpusların başvurularına idare tarafından cevap verilmediği, açık görüşlerde mahpuslara ailelerinin yanında oturdukları ve diğer ailelere selam verdikleri gerekçesiyle disiplin cezaları verildiği, mahpusların kantinden aldıkları eşyalara keyfi olarak el konulduğu, Kürtçe kitapların verilmediği,
 
*Kitap kotasının uygulandığı, revire çıkmakta sorun yaşandığını, hastaneye sevk sırasında sorun yaşandığı ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı, kantin fiyatlarının fahiş olduğu, koğuşlarda haşerelerin olduğu, açlık grevine giren mahpuslara disiplin cezaları verildiği aktarılmıştır.
 
Metris R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Hasta mahpusların tek kalamayacaklarına ilişkin raporları olmasına rağmen bu şekilde tutulmaya devam edildiği, E. A. İsimli mahpusun iki elinin ampüte olduğu, A. Ç. İsimli mahpusun ise disleksi hastası olduğu ve denge sorunu yaşadığı, birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıkları,
 
*Hastane sevklerinde doktorların mahpuslara ayrımcılık yaptığı, muhalif gazete ve dergilerin verilmediği (özellikle Kürtçe olanlar) yemeklerin sağlıksız olduğu, Temmuz ayında kalp krizi geçiren ve 45 kiloya kadar düşen mahpusa ilişkin infaz erteleme başvurularının sürüncemede bırakıldığı, daha önce yapılan başvuruların ise reddedildiği aktarılmıştır.
 
Maltepe 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Koğuşlarda sık ve detaylı arama yapıldığı, her aramada koğuştaki eşyalara, günlüklere el konulduğu, sayım sırasında oturma düzenine uyulmadığı gerekçesi ile keyfi disiplin soruşturmaları başlatıldığı, yatakların eski ve kirli olduğu, yemeklerin sağlıksız ve yetersiz olduğu, koğuşların hijyensiz olduğu, kitap kotasının olduğu
 
*Muhalif gazete ve dergilerin verilmediği, 1 saat olan görüşlerin 30-35 dk yaptırıldığı, kurs ve atölye gibi ortak alan faaliyetlerinin yaptırılmadığı, ancak mahpusların bu faaliyetlere katılmadığı gerekçesi ile idare gözlem kurulu tarafından koşullu salıvermeden faydalanmalarının engellendiği aktarılmıştır.
 
Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Sağlık sorunu yaşayan mahpusların hastane sevklerinin yapılmadığı; havalandırmanın yetersiz olduğu, yiyeceklerin yetersiz olduğu, kantin fiyatlarının fahiş olduğu, yatakların eski ve kirli olduğu, Kürtçe mektupların gönderilmediği
 
*Muhalif gazete ve dergilerin verilmediği, mahpusların kurs, atölye gibi taleplerinin sınırlı olarak karşılandığı
 
Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Mahpusların sevkler sırasında tekli ring aracına kelepçeli bindirildikleri, hastaneye sevk sırasında sorun yaşandığı ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı, kitap kotasının uygulandığı, hastane  randevularının 7-8 aylık veya 1 yıl sonrasına randevu verildiği, bu sebeple hastane sevklerinin geciktiği, idarece sakıncalı görülen mektupların mahpuslara verilmediği
 
Kocaeli 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Trans kadın mahpusun diğer kadın mahpuslarla iletişim kurmasına izin verilmediği, sevkler sırasında tekli ring aracına kelepçeli bindirildikleri, hastaneye sevk sırasında sorun yaşandığı ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı
 
*Koğuşlarda sık ve detaylı arama yapıldığı, her aramada koğuştaki eşyalara el konulduğu
 
*Mahpusların göndermek istedikleri mektuplarda tek zarfa tek mektup konulması zorunluluğu getirildiği, ‘Kürdistan’ ibaresinin geçtiği mektupların gönderilmediği, kitap kotasının uygulandığı aktarılmıştır.
 
Kocaeli 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*İki mahpusun da üst alt elbiselerinin çıkarıldığı ve elleri ters şekilde plastik kelepçe ile bağlandığı ve ayak kısımlarının da bağlanarak süngerli odaya atıldıkları, bu sırada T. Ş. isimli infaz koruma memurunun H. A.’yı, ‘Sizi öldüreceğiz. Size ne yapacağımızı biliyoruz. Siz öleceksiniz. Bozkurtlular geldi’ şeklinde tehdit ettiği, H. A. ve R. B.’nin yaklaşık 2 saat elleri ayakları bağlı bir şekilde süngerli odada kaldığı, mahpusların konu ile ilgili yazdıkları mektup ve dilekçelerin işleme alınmadığı
 
*C. O. İsimli mahpusun 4 yaşındaki çocuğunun da hapishanede kaldığı, ancak yaşına göre çocukların yaşaması gereken hayatı yaşayamadığı, oyun oynayacak imkanlarının olmadığı
 
*Mahpusların ortak etkinlik başvurularının reddedildiği, hastaneye sevk sırasında tekli ring aracına kelepçeli bindirildikleri ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı
 
*Koğuşlarda sık ve detaylı arama yapıldığı, her aramada koğuştaki eşyalara el konulduğu, kitap kotasının uygulandığı aktarılmıştır.
 
Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Mahpuslara sürekli olarak hukuka aykırı şekilde hücre disiplin cezası verildiği, mahpusların fiziksel şiddete uğradığı, bunun sonucunda bir mahpusun kolunun kırıldığı, hastaneye sevk sırasında tekli ring aracına kelepçeli bindirildikleri ve bazı doktorların kelepçeli muayene dayattığı, mahpuslara ağız içi araması dayatıldığı, kabul etmeyen mahpuslar karşı güç kullanıldığı, temizlik malzemelerinin verilmediği, çarşaf ve yatakların uzun süredir değiştirilmediği, kitap kotası uygulandığı
 
*Kürtçe kitapların verilmediği ve Kürtçe yazılan mektupların gönderilmediği, kurs ve atölye çalışmalarının yaptırılmadığı, infaz koruma memurlarının şahitliği olmadan hastane sevki yazmadığı aktarılmıştır.
 
Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
 
*Haftada en az 2 kez olmak üzere hücrelere baskın şeklinde aramalar yapıldığı, bu aramaların adeta bir talan şeklinde yapıldığı, mahpusların aramalarda ‘daha bunlar iyi günleriniz’ gibi provakatif söz ve davranışlara maruz kaldıkları, mahpusların eşyalarının dağıtılıp yerlere atıldığı ve eşyalarının birçoğuna el konulduğu
 
*İnfaz Hakimliklerinde Kürtçe savunma yapılmasına izin verilmediği, mahpusların grup çalışması yapmasına izin verilmediği, su kotası uygulandığı, kitap kotasının uygulandığı
 
*Muhalif gazete ve dergilerin verilmediği(özellikle Kürtçe olanlar), kıyafet kotasının uygulandığı, yiyeceklerin yetersiz ve sağlıksız olduğu, kantin fiyatlarının fahiş olduğu
 
*İdare ve Gözlem Kurulları iyi hal değerlendirme kararlarının mahpusların görüşmeye çağırılmadan alındığı ve mahpuslar hakkında uyku düzenine uymama, az kitap okumuş olma, elektrik ve su tasarrufu yapmama gibi gerekçelerle iyi halli olmadıkları yönünde kararlar verildiği, mahpusların koşullu salıverilme haklarının bu gerekçelerle engellendiği, bu şekilde şimdiye dek bilinen 15 mahpusun tahliyesi engellenmiş olduğu
 
*Hastaneye sevk sırasında ve hastanede kötü muameleye maruz bırakıldıkları, kelepçeli tedavi dayatması yapıldığı, açlık grevine giren mahpuslara disiplin cezası verildiği aktarılmıştır.
 
Sonuç
 
Sonuç olarak halka yönelik uygulanan sert politikalar hapishanelerde daha ağır şekilde uygulanmaya devam etmektedir. Devletler, taraf oldukları sözleşmelerde yer verilen işkence yasağını da göz önünde bulundurarak hapishanelerde işkencenin önlenmesi için gerekli tedbirleri almalıdır. Özellikle yüksek güvenlikli hapishanelerde tutulan mahpusların beden ve ruh sağlıkları için uzun süre veya süresiz sosyal yalnızlaştırmaya maruz bırakılmamaları gerekmektedir. Spor, sohbet gibi faaliyetler sayesinde mahpuslar sürekli kaldıkları hücrelerin dışına çıkmakta, 7 gün 24 saat birlikte kaldıkları sınırlı sayıdaki kişilerden farklı kişilerle sohbet ederek sosyalleşme imkanı bulmaktadır. Ortak alan faaliyetlerinin kanunda belirtilen düzenleme çerçevesinde dahi yaptırılmıyor olması mahpuslar açısından ceza içerisinde cezaya dönüştürülmüştür. Hapishanelerde kitaplara getirilen kısıtlamalar ile dergi ve gazetelere getirilen yasaklamalar nedeniyle mahpuslar ifade özgürlüğü kapsamında bilgi ve kanaatlere ulaşma özgürlüğü ve haber alma hakkından faydalanamamaktadır.
 
Kürtçe mektuplar engelleniyor!
 
Mahpusların ailelerine yazdıkları mektuplar ya da mahpusların ailelerinden gelen mektuplar dahi hiçbir gerekçe gösterilmeden engellenmektedir. Özellikle mahpuslar tarafından yazılan Kürtçe mektupların gönderilmemesi ya da mahpuslara gelen Kürtçe mektupların engellenmesi dışarıda Kürtçe’ye yönelik süren ayrımcılığın hapishanelerde de devam ettiğini göstermektedir. Son dönemlerde mahpusların tedavi ve sağlık hakkı üzerinde yaşanan hak ihlalleri de artış göstermektedir. Hapishanelerde yüzlercesi ağır binlerce hasta mahpus bulunmaktadır. Hastane sevklerinde ağız içi aramalar, mahpuslara tekli ring aracı ve hastanede kelepçeli muayene dayatmaları artmış, bu durum hasta mahpuslar açısından birer işkence sürecine dönüştürülmüştür. Bu uygulamalar nedeniyle mahpuslar hastaneye gidememekte, gitse bile muayene ve tedavi olamamaktadır. Koşullu salıverilme tarihi geldiği halde soyut ve kanıtlara dayanmayan nedenler ile subjektif görüşlerin dayanak yapıldığı idare ve gözlem kurulu kararları ile uzun yıllardır hapishanede tutulan mahpusların tahliyeleri engellenmekte, mahpuslar koşullu salıverilme hakkından yararlandırılmamaktadır.
 
Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit kaldırılmalı!
 
Ayrıca 27 Kasım 2023 tarihinde hapishanelerde Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması amacıyla başlatılan süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi devam etmektedir. Eyleme katılan kişi sayısı hapishaneden hapishaneye değişiklik gösterse de mahpuslar ortalama ikişer üçer kişilik gruplar ile onar günlük açlık grevi yapmaktadır. Mahpusların talebi ise Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmeler, Anayasa ve Ceza İnfaz Kanununda güvence altına alınan temek hak ve özgürlükler doğrultusunda Abdullah Öcalan üzerindeki hukuka aykırı tecridin son bulması, Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüşmesinin sağlanmasıdır. Hapishane koşulları ve mahpusların daha önce de uzun süreli açlık grevleri yapmış olmaları dolayısıyla mahpusların bağışık sisteminin düşüklüğü konusunda uyaran hekimler başlatılan açlık grevinin mahpusların sağlıkları üzerinde daha fazla risk barındırdığını belirtmiştir. Bu sebeple mahpuslar daha fazla hak ihlaline uğramadan, herhangi bir yaşam hakkı ihlali olmadan açlık grevlerinin son bulması için Abdullah Öcalan’a uygulanan hukuka aykırı tecridin kaldırılması gerekmektedir. Sonuç olarak devlet, Anayasa ve kanunlarda kendisine yüklenen yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirmeli, mahpuslara yönelik uygulanan hak ihlallerine son vermelidir.”
 
Hatice Yıldız için hukuki girişimler sürecek
 
Ardından konuşan ÖHD üyesi avukat Xebat Demircan, ağır hasta tutsak Hatice Yıldız’ın durumuna dair bilgi verdi. Xebat, “Müvekkilim geçen Cuma günü kesinleşmiş cezası gerekçe gösterilerek esenyurttaki evinde sedyeden tutuklandı. Görüşümüzü pazartesi günü yaptık. Görüşmeye infaz koruma memurlaırnın desteği ile gelebildi. Görüş esnasında baygınlık geçirdi, sağlık emekçileri müdahale etmek durumunda kaldık. Yine infaz koruma memurlarının yardımıyla koğuşuna götürüldü. Üç gündür geçici koğuşta tek kaldığını, hiçbir iletişim sağlayamadığını, yemek yiyemediğini, sağlık sorunları olduğunu, cezaevinde kaldığı durumda sağlık durumunun daha kötüye gideceği konusunda bilgi verdi bana. Bakırköy savcılığından özel izin talep ettik oğlunun görüşebilmesi için. Talebimiz görüş günü yakın denilerek reddedildi. Bugün ailesi görüşe gittiğinde de hastanede olduğunun bilgisini aldık. Sağlık şartlarından dolayı cezaevinde kalamayacağına dair başvurduk. ATK’ye sevki yapılacak. İnfazın ertelenmesini talep ettik. İnfaz Hakimliği’ne denetimli serbestlikten faydalandırılması için de başvuru yaptık. Yine AYM’ye de bireysel başvuruda bulunduk dosyanın esasına ilişkin” sözleriyle hukuki girişimlerini sürdüreceklerini belirtti.
 
Daha sonra toplantı sona erdi.