İSTANBUL - İstanbul Newrozu’nda konuşan HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, “Tecrit ve savaş politikalarına karşı ancak Sayın Öcalan ile masaya oturulursa halklar arasında barış sağlanır. Bu günler gelecek, uzak değil. Buradan sesleniyoruz, Newroz mücadeledir, başarıdır, özgürlüktür, zaferdir” dedi. 

 

İstanbul’da Yenikapı Miting Alanı’nda düzenlenen Newroz, yüz binlerce kişinin katılımı ile başladı. Halkların Demokratik Kongresi (HDK),  Tevgera Jinên Azad (TJA) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından “Rabe dema azadî û serkeftinê ye” şiarıyla organize edilen kutlama için kentin 39 ilçesinden işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar 7’den 70’e herkes sabahın erken saatlerinden itibaren Yenikapı’ya akın etti. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eşgenel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Rabe dema azadî û serkeftinê ye” şiarıyla yüzbinlerin katıldığı Yenikapı Miting Alanı’nda konuştu. 

 

İlk olarak sahnede söz alan Tuncer, konuşmasına “Hewler’den Kobanê’ye Newroz kutlu olsun” diyerek başladı. İstanbul’un dört parça Kurdistan olduğunu vurgulayan Bakırhan, “Dem dema me ye, dem dema Stenbolê. Newroz pîroz be” dedi.

 

‘Tecridi kıracağız’

 

Newroz’un aynı zamanda zalimlere karşı isyan günü olduğunu dile getiren Tuncer, “Newroz AKP-MHP iktidarına karşı Hrant Dink’in, Berfo Ana’nın, Cumartesi İnsanları’nın, Berkin Elvan’ın, Emine Şenyaşar’ın mücadelesidir. Bugün bir kez daha bitmediğimizi, güçlendiğimiiz, büyüdüğümüzü dosta da düşmana da kanıtladınız. Sizlere Selahattin Demirtaş’ın, Gültan Kışanak’ın, Figen Yüksekdağ’ın ve cezaevlerindeki binlerce özgürlük tutsağının selamını getirdim. Tecridi kırmak için açlık grevinde olan tutsaklara Newroz’unuz kutlu olsun diyoruz. Cezaevlerindeki tecridi kıracağız tüm tutsakları özgürleştireceğiz” diye belirtti. 

 

‘İkinci yüzyıl Kürt yüzyılı olacak’

 

Tuncer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin en temel sorunu Kürt sorunudur. Bu ülkenin ekonomisini bitirdi yine de toptan, tüfekten bahsediyor. Kürt meselesi diyalogla, müzakereyle çözülür diyoruz. İkinci yüz yıl Kürt yüz yılı olacak. İkinci yüz yıl demokrasinin özgürleştiği, Kürt sorununun müzakere ve diyalogla çözüldüğü bir yüz yıl olacak. Hep birlikte, el birliği ile çalışıp mücadele edeceğiz. Kürt halkı tarihin başından beri zalimlere karşı mücadele etti ve edecek. DEM Parti’nin takati kalmadı diyorlardı. Buyurun size takati kalmayanlar, dilinden, kültüründen vazgeçmeyen Kürt halkı.

 

Çözüm anahtarı İmralı’dır

 

Bir kez daha iktidara seslenmek istiyorum, Kürt sorununun çözüm anahtarı İmralı’dadır. Sayın Öcalan’ın 2013 Newrozu’nda sunduğu demokratik çözüm deklarasyonunun arkasındayız. 2013 deklarasyonu çok önemlidir, kıymetlidir. Bu ülke halklarını kutuplaştıracağınıza, bu meselenin muhataplarıyla, İmralı ile çözülmesine dair yüz binler ile bu alandan çağrı yapıyoruz. Sayın Abdullah Öcalan bir kitabında, ‘Bizim kavgamız hiçbir mezhebe, gruba karşı olmaz. Bizim kavgamız haksızlığa, her türlü baskıya karşı olmuştur’ diyor. Bu sözlerin neresi yanlış? Bu sözler tam da bugün DEM Parti’nin yapmaya çalıştığını tarif ediyor. Bizler ezilenlerin partisi olmaya hep birlikte devam edeceğiz. 

 

Fiziki özgürlüğünün sağlanma zamanı 

 

Hep birlikte tecridi kaldıracağız, açlık grevindeki arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız. Güzel günler yakın. Hep birlikte partimize sahip çıkacağız. Bugün anadilimize sahip çıkma, barışın, halkların ortak mücadelesini yükseltme, Kürt ulusal birliğini sağlama, İmralı’daki tecridi lağvetmenin, Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlama günüdür.

 

Cevabı 31 Mart’ta verelim 

 

31 Mart seçimlerini Newroz’a katılan halkımız şekillendirecek. Her yerden zafere yürüyeceğiz. 31 Mart’ta kayyımları göndereceğiz. İstanbul Türkiye’dir. Harami düzenine karşı hep birlikte mücadele edeceğiz İstanbul’da. Hem Türkiye’de hem Kurdistan’da sizlerin desteğiyle her yerde yönetimde olacağız, biz yöneteceğiz. İstanbul’da size iki tane pırıl pırı arkadaşımızı getirdik. İstanbul’da irademiz sandıklara yansıyacaktır. Oylarınızla, gücünüzle büyük bir mesaj vermeye var mısınız? Bu kenti Terzi Fikri ve Edip Solmaz’ın geleneği ile yöneteceğiz. Genç, kadın dostu yerel yönetimler anlayışını Kurdistan’da olduğu gibi burada da hayata geçirmeye az kaldı. Bizim en büyük ittifakımız gençler, kadınlar, Aleviler, sizlersiniz. Bu talancılara 31 Mart’ta hep birlikte en güçlü cevabı vereceğiz. Bizi yok sayanlara gerekli cevabı 31 Mart’ta verelim. Türkiye’yi bu Newroz ateşiyle aydınlatmaya var mısınız? 

 

İstanbul’dan Kürdistan’a müjde  

 

Bunların başı seccadede ama bunların aklı haramda, hilededir. Kurdistan’da birçok belediyemizi elimizden almak için kaçak ve haram seçmen taşıyorlar. Kurdistan’da oyu olan her arkadaşımızı kesinlikle sandıklara göndereceğiz. Sizlere büyük bir görev, sorumluluk düşüyor. Gidecek durumu olmayan arkadaşlarımız varsa İstanbul’daki en yakın il ilçe binalarımıza gidip biletlerini alsınlar, bu kayyımcı anlayışı yenmek için sandıklarına gitsinler. Sandıkları boş bırakmayacaksınız. 31 Mart’ta gördüğünüz her ağacın altına oyunuzu basacaksınız. Gerisi boş, fasa fiso. 31 Mart’ta İstanbul’dan Kurdistan’a büyük bir müjde göndermeye var mısınız? Serkeftin serkeftin serkeftin."

 

Esengül Demir: Direnen Kawalarız

 

Programın devamında HDK Eşsözcüsü Esengül Demir konuşma yaptı. Mevcut “faşist” iktidara karşı direneceklerini ve buna hiçbir şeyin engel olamayacağını belirten Esengül, “Biz nehirler gibi akarız, nehirler gibi coşkuluyuz. Merhaba Sebahat, merhaba Selahattin, merhaba Gültan başkan, merhaba Rojava, kurtuluş için mücadele edenlere merhaba. Qamişlo’ya, Kerkük’e, Mahabad’a, Dehaqların zulmüne karşı direnen bütün halkları selamlıyoruz. 1992 Cizre Newroz’unda Berîvan’ın yaktığı ateş bizlerin umududur. Dehaqların karşısında direnen Kawalarız biz. Halepçe Katliamı’nın 36’ncı yılı. Bugün yine aynı topraklarda Kürtlerin temsilcilerini yok saymaya çalışıyorlar. Dağlar ateşlere verilmiş durumda. Kürt çocukları panzerlerle ezilirken cezasız bırakılıyor. Bu iktidar yalnızca Kürt halkına düşman değil. Bunlar kadınlara, emekçilere, Alevilere düşman. Bu düzene karşı birlik ve mücadele ateşini Newroz’da yakacağız. 2024 Newroz’u birliği büyütecek. Yaşasın direnişimiz. Bizler bugün yan yana gelen halklar olarak bu faşist, ceberut iktidara karşı koruyacağız” diye belirtti.

 

‘Özel bir rejim işkence sistemi uygulanmakta’

 

Abdullah Öcalan üzerindeki tecride değinen Esengül, sözlerini şöyle sürdürdü: “25 yıldır İmralı tecrit sisteminde Sayın Öcalan tutsak alındı. Özel bir rejim, işkence sistemi uygulanmakta. Zindanlarda binlerce hasta tutsak aynı işkence sistemi ile karşı karşıya. Bu sistemi alaşağı etmek zorundayız. Başta Sayın Öcalan olmak üzere bütün siyasi tutsakların bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerek. Savaşın yükünü kabul etmiyoruz. Türkiye’deki bütün halkları, emekçileri, ezilenleri olarak sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu Newroz’un şöyle bir güzelliği var, bu Newroz Kürt halkının özgürlüğü talebiyle yakıldı. Aynı zamanda Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Diyoruz ki tecrit, savaş politikalarına karşı ancak Sayın Öcalan ile masaya oturulursa halklar arasında barış sağlanır. Bu günler gelecek, uzak değil. Buradan sesleniyoruz, Newroz mücadeledir, başarıdır, özgürlüktür, zaferdir. Newroza we pîroz be. Serkeftin serkeftin serkeftin.”

 

Kutlama devam ediyor.