Marta Sömek 

 

Çocuk yaşta müziğe ilgi duyan ve ilk bestesini 10 yaşında yapan Tunuslu müzisyen Emel Mathlouthi, profesyonel müziğe üniversite yıllarında kurduğu metal grubuyla başladı. Daha sonra dünya müziğine ilgi duyarak politik içerikli şarkılar yazmaya başlayan Emel, 2006'da yayınladığı "Ya Tounes Ya Meskina” (Zavallı Tunus) şarkısıyla dönemin hükümetinin tepkisini çekti. Şarkılarının 2008’de Tunus hükümeti tarafından yasaklanması üzerine Emel, Fransa’ya yerleşti ve müzik çalışmalarına burada devam etti.

 

Çingenelerden Filistinlilere her renge dokunuyor

 

Tunus’ta 2010 yılında başlayan protestolardan ilham alarak yazdığı “Kelmti Horra” (Benim Dünyam Özgür) şarkısı ise Tunus devriminin simgesi haline geldi. Çingenelerden Filistinlilere, her rengi müziklerinde işleyen ve 5 stüdyo albümüne imza atan Emel, 2017’de kaydedilen “Philia: Sanatçılar İslamofobiye Karşı” albümüne “Insanity” (Cinnet) şarkısıyla katkı sağladı. 7 dilde şarkılar yer aldığı son albümünde ise Ukrayna, Irak, Mali, Fransa, Nijerya ve İran'dan kadın sanatçılar yer alıyor.

 

İstanbul Newroz’unda sahne alacak

 

Newroz ruhu ile İstanbul’a gelen Emel, başta Kürt halkı olmak üzere her renkten halkların, her yıl büyük bir coşku ve heyecan ile beklediği ve bugün “Rabe dema azadî û serkeftinê ye - Şimdi Özgürlük Zamanı” şiarı ile Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Tevgera Jinên Azad (TJA) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) organize ettiği 2024 İstanbul Newrozu’nda sahne alacak. Yenikapı Miting Alanı’nda saat 13.00’te yapılacak olan Newroz’da sahne alacak olan sanatçılar arasında yer alan Emel, etkinlikte Orta Doğu rüzgarı estirecek.

 

Emel, Newroz ruhu ve Kürt kadınların mücadelesine ilişkin JINNEWS’e konuştu.

 

10 yaşında müzisyen olmaya karar verdi

 

Küçük yaşlardan beridir müziğe ilgi duyduğunu söyleyen Emel, “8 yaşımda şarkı söylemeye başladım. 10 yaşımda müzisyen olmaya karar verdim. 15 yaşımda, ilk defa kendi şarkılarımı yazmaya başladım. 19 yaşımda da kendi grubumu kurdum ve müziğe devam ettim” dedi.

 

Müziğin yaşamına etkisi

 

Müziğin, yaşamında kendisine bir anlam bulmak ve amaç yaratmakta yardımcı olduğunu belirten Emel, “Müziğin hayatıma kattığı en temel anlam ise diğer insanlara yardım etme fırsatı tanımış olması. Benden önceki müzisyenlerin anlam arayışında bana yardım ettiği gibi ben de müziğim ile insanlara hayal kurdurmakta ve kendilerine inanmaları noktasında yardım etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

 

Newroz’un verdiği umut…

 

İstanbul Newrozu’na katılacağı için oldukça heyecanlı olduğunu paylaşan Emel, “Birçok İranlı hayranım ve arkadaşım olduğu için Newroz hakkında da daha önceden duyduklarım ve bilgim var. Daha önce İran’da da bulundum. Newroz’un baharın karşılama kutlaması olmasını seviyorum. Newroz’un verdiği umudu ve yarattığı birlikteliği seviyorum. Özellikle bu dönemlerde umutla bir araya gelebileceğimiz alanlara ihtiyacımız var. Newroz da müzik, umut ve barış etrafında bir araya gelerek insanlığı kutlayabileceğimiz bir alan” cümleleriyle Newroz’un önemini ele aldı.

 

‘Beraber mücadele etmeliyiz!’

 

Öte yandan Kürt kadınların verdiği mücadeleden de etkilendiğinin altını çizen Emel, “Bir Arap kadın olarak dünyadaki tüm kadın özgürlük mücadelelerine ve hak arayışlarına büyük bir sempatim var. Arap, Kürt hatta Avrupa ve Amerikalı kadınlar olarak beraber mücadele etmeliyiz. Feminist mücadele ve söylemelere önem veriyorum ve albümlerimde de yer vermeye çalışıyorum. Son olarak tüm aşamalarında sadece kadınların yer aldığı bir albüm çıkarttık ve yüzde yüz kadınların üretimi bu albüm. Tüm özgürlük çağrılarına çok yakın hissediyorum. Bu hissettiklerim tüm kadınların ve Kürt kadınların mücadelesi ve çağrısı için de geçerli. Kadınlar olarak patriarka tarafından bu kadar parçalanmışken bir arada olmamızın önemli olduğunu düşünüyorum. Hep beraber ortak bir ses çıkarmalıyız” çağrısında bulundu.

 

Halklara Newroz’a katılma çağrısı

 

Emel, “Newroz’da nereden geldiğimizden, neye inandığımızdan, rengimizden ve kültürümüzden bağımsız bir araya gelmenin değerli olduğunu düşünüyorum. Bu farklılıklarımızla bir araya gelerek şarkılar, türküler, şiirler ve danslar etrafında buluşmak bir mesaj. Sanat hepimizin insan olduğu, duygular taşıdığı, benzer şeyleri sevdiğinin de bir mesajı. Hepimiz güzel bir melodi duyduğunda, güzel bir esere baktığında benzer şeyler hissediyoruz. Bu mesaja ve birliğe inanıyorum. Newroz’da hepimiz arka planlarımızdan bağımsız bir araya geliyoruz. Çünkü hepimiz kardeşiz” diyerek Arap, Kürt, Türk ve tüm halkları İstanbul Newrozu’na davet etti.