‘Adalet Nöbeti’ne ses verilmeli’

  • 09:01 29 Ocak 2024
  • Güncel
Elfazi Toral
 
İSTANBUL - Adalet Nöbeti’ne tüm toplumun ses vermesi ve tecridin kalkması için de her yerde demokrasi ve özgürlük rüzgarının esmesi gerektiğini söyleyen GÖÇİZDER Eşbaşkanı Kamile Kandal, “Hem tutsaklara hem ailelerin hem de tüm toplumun taleplerine kulak verilmesi lazım. Eğer bu ülkeyi yönetenler Kürt sorununu demokratik bir şekilde çözmek istiyorsa adım atmaları gerekiyor. Ülkenin iyiliğini ve güzelliğini isteyen herkes, Adalet Nöbeti’ne ses vermeli” dedi.
 
İmralı Adası’nda ağır tecrit altında tutulan ve 35 aydır hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle cezaevlerindeki siyasi tutsaklar, “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyası kapsamında 27 Kasım 2023 tarihinde açlık grevi eylemine başladığını duyurdu. Kurdistan ve Türkiye’nin birçok kentinde tutsak yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti eylemi de sürüyor. Marmara Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) öncülüğünde İstanbul’da 13 Aralık 2023 tarihinde startı verilen Adalet Nöbeti eylemi, kitlesel ziyaretler ve her kesimin yoğun ilgi ve dayanışması ile devam ediyor.
 
Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) Eşbaşkanı Kamile Kandal, Adalet Nöbeti'ne ilişkin konuştu. 
 
Türkiye’nin demokrasi karnesi: Yasalar uygulanmıyor!
 
Kampanya kapsamında başlatılan eylemler çerçevesinde sürdürülen Adalet Nöbeti’nde tutsak yakınlarının taleplerin olduğunu belirten Kamile, “Bizler de sivil toplum örgütü olarak bu nöbetti ziyaret ettik” dedi. Ülkenin demokrasi karnesine bakıldığında, yasalara bakmak gerektiğini söyleyen Kamile, “Ne kadar demokratik yasalara sahip, buna bakmak gerekiyor. Ve bu yasalar uygulanabiliyor mu?  Bugün hapishanelerdeki sorunları artık bilmeyen yok. Tüm kamuoyu ve halkımızın haberi var. Fakat çözümü yok. Hapishanelerde hasta tutuklulardan tutun, hak ihlallerine kadar hepsinin giderilmesi gerekiyor. Buna yönelik yasalar da var. Ama devletin buna ne kadar demokratik baktığına bakmak lazım” dedi.
 
‘Tecridin kalkması için özgürlük rüzgarı esmeli’
 
Türkiye’de demokrasi sorununun olduğunu aktaran Kamile, halkların sorunlarla karşı karşıya kalmasının bir çözüm olmadığı anlamına geldiği şeklinde yorumladı. Sorunlara kulak vermek gerektiğini paylaşan Kamile, “Tecrit meselesi, insanların özgürlüğünden yoksun bırakılması demektir. Hem fiziki hem de baskı olarak. Şu an İmralı’da, cezaevlerinde bir tecrit varsa, tüm ülkeye ve topluma sirayet eden bir tecrit halidir. Bugün siyasetçilerden tutun sivil toplum temsilcilerine, eğer söylediklerinden ve düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde ise bu demokrasi değildir. Bu tecrittir. Yani bu toplumu tecrit altına almaktır. Tecridin kalkması için her yerde demokrasi ve özgürlük rüzgarının esmesi gerekiyor. Daha doğrusu devleti yönetenlerin demokratik bir adım atması ve özgürlüklerin sağlanması gerekiyor. Hem siyaseten hem de toplumsal olarak” değerlendirmesini yaptı.
 
‘Topluma, annelere, kadınlara kulak vermek lazım’
 
Göçmenlerin, Geri Gönderme Merkezleri’nde (GGM) yaşadıklarının da tecrit ile bağlantılı olduğunu ifade eden Kamile, “Bugün göçmenler, göç yollarında hak ihlallerine maruz kalıyorsa bu da bir tecrittir. Her yere sirayet eden bir tecrit var. Bir kere ondan kurtulmamız gerekiyor. Bundan kurtulmak için de topluma, annelere, gençlere, kadınlara kulak vermek lazım. Bunlara kulak verilmediği sürece tecrit ağırlaşacak ve toplum nefes alamaz hale gelecektir” dedi.
 
‘Kürt halkının talepleri dinlenmeli’
 
Öte yandan yaklaşan yerel yönetim seçimlerini “fırsat” olarak yorumlayan Kamile, “Bu fırsatın iyi değerlendirilmesi lazım. Bu anlamda topluma kulak verin, taleplerine ses verin. Eğer bu ülkeyi yönetenler Kürt sorununu demokratik bir şekilde çözmek istiyorsa adım atmaları gerekiyor. Yoksa ‘Kürt sorunu yoktur’ diyerek milyonlarca insanın talepleri hiçbir şekilde çözülemeyecektir. Bugün Kürt sorunu, kadın sorunu, emekçilerin sorunu, eşitlik mücadelesi ve özgürlük mücadelesi varsa buna kulak verilmesi lazım. Bu toplumun her kesiminin talepleri dinlenmeli ve bunlara çözüm bulunmalı. Kürt annelere, Kürt çocuklara, Kürtlerin öncülerine, siyaset temsilcilerine kulak verilmeli. Halk ne istiyor bunlara bakmak gerekiyor” dedi.
 
‘Taleplerinde haklılar’
 
Sivil toplum örgütleri olarak taleplerinin, özgürlük, eşitlik ve barıştan yana olduğunu aktaran Kamile,  demokratik çözümün demokratik yasalarla getirilebileceğini vurguladı. Adalet Nöbeti tutan annelerin talebine ses verilmesi gerektiğini söyleyen Kamile, “Çocuklarının açlık grevinde olmasından kaynaklı burada bir eylem gerçekleştiriyorlar. Burada onların yanlarında olduklarını belirtiyorlar. Anneler bu taleplerinde haklı. Çocuklarını destekleyen bir noktada nöbet tutuyorlar. Çocukları da hem cezaevlerindeki koşulların hem de siyasal sürecin düzelmesi için açlık grevine başladı. Bir çözümün olabilmesi için adım attılar. Bu da gerçekten barışa, sorunların çözümüne hizmet eden bir adım. Hem cezaevlerine hem de hem de ailelere kulak verilmeli” diye konuştu.
 
Herkes ses vermeli
 
Demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi bir ülkede yaşamak istediklerinin altını çizen Kamile, “Bunun için de hep birlikte adım atmak için birbirini duyan birbiriyle hareket eden bir noktada olmalıyız. Toplumu daha demokratik bir aşamaya ve düzeye getiren bir siyaset, yönetim tarzı için yönetenlere ve siyasetçilere çağrımız budur. Kavga eden, birbirini dışlayan bir siyaset anlayışı değil, tüm toplumu kucaklayan, daha çok sorun çözen bir siyaset olması bizi de rahatlatır. Toplumun da kendi hakları ve özgürlüğüne sahip çıkan bir yerden herkesin ses vermesini istiyoruz. Adalet Nöbeti eylemine de bütün aydın, sanatçı, sivil toplum örgütleri yani bu ülkenin iyiliğini, düzenini ve güzelliğini isteyen herkesin ses vermesi için çağrıda bulunuyoruz” sözleriyle seslendi.