'Flormar işçileri Novamed işçilerinin ayak izlerini takip ediyor'

  • 09:12 15 Aralık 2018
  • Emek/Ekonomi
Sibel Özalp
 
İSTANBUL - Flormar direnişçisi kadınlar, kış mevsimine işsiz ve haklarından yoksun bir şekilde girerken, her şeye rağmen direnişin kararlılığını taşıyor. Flormar işçilerinin 215. güne giren uzun soluklu mücadelesi, bundan 12 yıl önce Novamed firmasında 81 kadın işçinin başlattığı ve 448 gün süren direnişi hatırlatıyor. 
 
Gebze'deki kozmetik fabrikası Flormar'da Mayıs ayı içerisinde çoğu kadın olan işçiler, düşük ücret ve sağlıksız çalışma koşullarına karşı Petrol-İş Sendikası'nda örgütlendiği için işten çıkarıldı. Bunun üzerine fabrika önünde direnişe başlayan işçiler, 214. günü geride bıraktı. Kadınların 215. güne giren direnişi tüm engellemelere rağmen hızla yayılarak büyük bir destek buldu. İşten çıkarılan işçilerle içerideki işçilerin iletişim kurmaması için fabrika duvarlarında dikenli teller yükselten yönetim, direnişteki işçilerle görüşenleri ise istifaya zorladı. 
 
Firmanın, "Biz istersek yaparız" sloganını "Kadın isterse başarır" diyerek direniş sloganı yapan kadınlar, işlerine geri dönene ve sendikal hakları tanınana kadar direnmeye kararlı. 
 
‘Sendikalı olmak bir haktır’
 
Kimi kadınlar eylem alanına saat 07.00'da Petrol-İş Sendikası'nın servisiyle geldiğini, kimisi ise kendi imkanlarıyla geldiğini ifade ediyor. "Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız" diyen kadınların hepsi şunu söylüyor: "Haksız yere sendikalı olduğumuz için çıkarıldık. Sendikalı olmak bir haktır. Mücadelemize devam etmeye kararlıyız." 
 
İşten çıkarılan Şükran Akyıldız, "Günlerdir direniyoruz. Hatta haftalar, aylar geçti. Tüm haklarımızı alana dek direnmeye devam edeceğiz. Sendikalaştığımız için işten atıldık, oysa Anayasal hakkımızı kullandık biz. İşveren hiçbir hakkımızı vermedi. İşsizlik alamadık, tazminat alamadık. Fakat aylardır direniyoruz. Direnmeye de devam edeceğiz. Bütün haklarımızı alana kadar yağmur, çamur, soğuk demeden hem de" diye belirtiyor. 
 
‘Flormar değil direniş güzelleştirir'
 
14 yıllık Flormar işçisi Nurhan Güler de, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak şunları söylüyor: "Biz 2018 Ocak ayı itibariyle sendikalaştık. Bunu duyan işveren toplantı yaparak ilk etapta kesinlikle sendikayı kabul etmeyeceklerini ve vazgeçmemizi, tazminatsız işten atılacağımızı söylemeye başladı. Ama biz kararlılığımızı koruduk ve Mart sonunda çoğunluk belgemiz geldi. Mayıs 15 itibariyle gece vardiyasında işten çıkarıldım. Hiçbir şekilde tazminat hakkımı ve işsizliğimi alamıyorum şu anda. O gün bize destek veren 'neden arkadaşlarımızı çıkarıyorsunuz, sendika bir haktır'  diyen ve çay saatinde alkışlayan, bize destek olan bütün arkadaşlarımızı gruplar halinde işten çıkardılar."
 
Nurhan, sadece Flormar işçilerini değil bütün emekçileri temsil eden bir misyonları olduğunu belirterek, "Davamızdan asla vazgeçmeyi düşünmüyoruz. Sendika bir haktır. Flormar değil direniş güzelleştirir. Herkesin Flormar'ı boykot etmesini istiyorum" diyor.
 
İşverene karşı verdikleri mücadele ile her sabah direniş yerine gelen kadınlar, yan yana omuz omuza direnmenin güzelliğini gösterebiliyorlar. Flormar işçilerinin ve çoğunluğu kadın olan işçilerin taleplerini dile getirmeyen, bu direnişi göz ardı edenlerin, seçimler yaklaştıkça kadınların mücadelesine ilişkin ne söyleyecekleri merak konusu. 
 
Kışa işsiz giren direnişçiler
 
Kadınların direnişi aylardır devam ederken, Flormar ve Yves Roche'den alışveriş yapmaya devam edenlere ne demeli? Fabrikada üşüyen kadınları görmezden gelebilecekler mi? Grev yapmak için bir araya geldikleri direniş alanında soba yakmaları ve çadır kurmaları yasakken. Ekonomik kriz koşullarında kışa işsiz giren kadınları. 
 
'Kürt Siyasetinin Mor Rengi' büyük merak uyandırıyor
 
Direnişçileri ziyaret eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Meclisi'ndeki kadınlar, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak'ın cezaevinde yazdığı “Kürt Siyasetinin Mor Rengi” kitabını getiriyor. Büyük bir merak uyandıran kitap için “Kürt kadının direnişlerini anlatıyor" deniliyor.  
 
Direniş kadar kadın dayanışması da büyüdü
 
Flormar işçilerinin büyük çoğunluğunun kadın olması Novamed grevini akıllara getiriyor. Antalya Serbest Bölgesi'ndeki Novamed'de 81 kadın işçi, 26 Eylül 2006'de greve gitmiş ve 448 gün direnmişti. Petrol-İş Sendikası'nda örgütlenen kadınların eylemi uluslararası alana taşındı. Bir ilaç fabrikasında uzun soluklu bir grevdi bu. Ancak nihayetinde başarıya ulaşmış ve Novamed'de Toplu İş Sözleşmesi imzalanmıştı. Fakat orada sendikal örgütlenme kalıcı olamadı. Akılda kalan ise Novamed'in kadın işçilerinin tarih yazması oldu. Bu grevin başarıya ulaşmasında kadın işçilerin mücadelesi kadar kadınların ve emekten yana güçlerin destek ve dayanışması da büyük rol oynadı. Flormar'da da benzer, güçlü ve uzun soluklu bir destek ve dayanışmanın örülmesi önem taşıyor. Daha önce bir haberde de belirtildiği gibi "Flormar işçileri Novamed işçilerinin ayak izlerini takip ediyor."