İSTANBUL- KESK Kadın Meclisi, kendilerine yönelik baskılara ilişkin yaptığı açıklamada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya seslenerek, "Bakanlığınıza bağlı emniyet güçlerine ait gibi görünen kimlik ve rozetleri kullanarak yol kesen ve kadın yöneticilerimizi zorla alıkoymaya çalışan bu çetelere karşı bir girişiminiz olacak mı?" diye sordu. 

 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Diyarbakır Şubeler Platformu'na üye kadın yöneticilere yönelik baskı ve tehditlere ilişkin İstanbul'da basın açıklaması düzenlendi. KESK Kadın Meclisi tarafından Eğitim Sen İstanbul 6 No'lu Şube'de yapılan açıklamayı kadınlar adına Eğitim Sen İstanbul 8 No'lu Şube Kadın Sekreteri Mürüvvet Yılmaz okudu. 

 

'90'lı yıllar geri dönüldü'

 

Mürüvvet, sendikaya bağlı kadın yöneticilere yönelik tehdit, zorla alıkonulma ve baskılara karşı arkadaşlarının yanında olduklarını söyledi. Mürüvvet, "Mevcut hükümetin korku, baskı ve yasaklar ikliminin topluma dayatması her geçen gün yeni bir anti demokratik yöntemle devam etmektedir. Bu yöntemlerden biri 90' lı yıllarda görülen zorla alıkonulma, kaybettirilme uygulamalarıydı. 2018'de de bu yöntemler yeniden devreye girmiş durumdadır. Bu yönelim nedense ve özellikle en zor baskı koşullarında bile haksızlıklarla mücadele eden ve anti demokratik uygulamaları dile getiren kadınlara yönelik oluyor" sözlerini kullandı. 

 

'Yoğun baskı var'

 

Kadın yöneticilerin son bir ay içerisinde üç ayrı yol kesme, zorla arabaya bindirip alıkoyma, tehdit ve ajanlaştırma girişimleriyle karşı karşıya kaldığını ifade eden Mürüvvet, "Arkadaşlarımız yeni KHK'larla kendi alın teri ile kazandıkları işlerinden edilmekle tehdit edilmişlerdir. Arkadaşlarımız bu olaylardan sonra hem İnsan Hakları Derneği'ne hem de savcılık nezdinde suç duyurusunda bulunmuşlardır. Özellikle kadın çalışmaları başta olmak üzere neredeyse tüm sendikal eylem ve etkinliklerimiz ülke genelinde yoğun bir baskıyla illegalize edilmekte ve herhangi bir yasal izin olmaksızın engellenmeye çalışılmaktadır. En son Amed 'te 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında düzenlenen kahvaltı etkinliği, polis kimliği gösterilerek katılımcıların kimlik ve GBT aramasına tabi tutularak provoke edilmeye çalışılmıştır" diye konuştu. 

 

'İçişleri Bakanlığına soruyoruz'

 

Sendikal örgütlenme hakkı, ifade özgürlüğü ve yaşam hakkının tehdit altında olduğunu vurgulayan Mürüvvet konuşmasını şöyle sürdürdü: "Baskı ile en çok yüz yüze kalan biz kadınlar başta olmak üzere, arkadaşlarımızın seslerine ses katarak sorularını buradan, tekrar İçişleri Bakanlığı'na soruyoruz: Sendikal faaliyetlerin yukarıda bahsettiğimiz yol ve yöntemlerle engellenmeye çalışıldığına dair bilginiz var mıdır? Bakanlığınıza bağlı emniyet güçlerine ait gibi görünen kimlik ve rozetleri kullanarak yol kesen ve kadın yöneticilerimizi zorla alıkoymaya çalışan bu çetelere karşı bir girişiminiz olacak mı?"

 

'Yol arkadaşlarımızın yanındayız'

 

Mürüvvet son olarak, "Bizler KESK'in fiili meşru mücadelesinden ve büyük emeklerle kazandığımız hiçbir sendikal ve demokratik hakkımızdan bir adım bile geri atmayacağız. Toplumun eğitim, sağlık, örgütlenme ve barış içinde yaşama hakkına dair her zaman sözümüzü söyleyecek ve eylemlerimizi yapmaktan vazgeçmeyeceğiz. KESK İstanbul Kadın Meclisi olarak, savcılık ve tüm hukuksal makamlara, toplumun huzur ve barışına zarar veren yaşam hakkına yönelik bu tür tehdit girişimlerine dair işlem yapmaya yapılan bu çağrıya ses verin diyoruz. Hiçbir baskıya boyun eğmeyen, bundan sonra da eğmeyeceğinin altını ısrarla çizen kadın arkadaşlarımızın, yol arkadaşlarımızın yanındayız diyoruz" dedi.