KHK’li sağlık emekçileri: Görevimizin başında olmayı talep ediyoruz

  • 09:08 6 Nisan 2020
  • Emek/Ekonomi
 
 
Rengin Azizoğlu-Medya Üren
 
DİYARBAKIR - KHK ile ihraç edilen sağlık emekçileri, sağlık çalışanlarının eksikliğine değinerek, “KHK’lerden sonra birçok alan ve uzmanlık boşalmış durumda. Salgın hastalıklar konusunda alanında uzman olan birçok arkadaşımız var ve bu korkutucu sürecin atlatılması için hazır olduğunu beyan etmiştir. İçinde bulunduğumuz bu olağan dışı pandemi alarmında görevimizin başında olmayı talep ediyoruz” dedi.
 
Türkiye’de 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası Olağanüstü Hal döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile birçok alanda çalışan emekçiler ihraç edildi. Bu alanlardan biri de sağlık alanıydı. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) salgınının büyümesi sonucu sağlık personeli açığının ortaya çıkmasıyla görevden uzaklaştırılan 15 bine yakın sağlık emekçisinin durumu tekrar gündeme geldi. KHK ile ihraç edilen sağlık emekçileri konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunarak göreve hazır olduklarını vurguladı. 
 
‘Yaşlılar ayrımcılığa uğrayan bir grup konumuna getiriliyor’
 
KHK ile ihraç edilen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Üyesi Gülhan Tekin, sağlık hizmetinin alınıp satılan bir meta haline getirilmesinin, toplumun sağlık bilgisine erişiminin engellenmesinin sonucunda kendi bedenine yabancılaşan bir kitle olduğunu dile getirerek, kendine yabancılaştırılan birinin kendisi için neyin faydalı neyin zararlı olacağını bilmesinin kolay olmayacağını belirtti. Gülhan, “Toplumların mevcut bir salgın tehdidi ile baş edebilmesi için buna neden olan etkenleri ve korunma yöntemlerini bilmesi gerekir. Yetkililer tarafından bilgiler sır olarak saklanmaktadır. Bu durum mevcut güvensizliği arttırmakla beraber işi içinden çıkılmaz bir hale sokabilir. Yine bu dönem yaşlılar ve yaşlılık bu pandemide ayrımcılığa uğrayan bir grup konumuna getiriliyor. Bu, kaosun ve krizin nedeni sanki bu grupmuş gibi bir algı ortaya çıkarılıyor. Oysa durum tam aksidir. Böyle durumlarda toplumun tüm kesimleri hem sağlık hem de ekonomik ve sosyal anlamda bir korumaya ihtiyacı vardır” dedi.
 
‘Sağlık emekçilerinin ihtiyaçları bir an önce giderilmelidir’
 
Sağlık halini yaratabilmenin sağlık emekçilerinin sağlığının korunmasından geçtiğini ifade eden Gülhan, Diyarbakır’daki sağlıkçılarla yaptıkları görüşmeler ve izlenimler sonucunda hala birçok yerde koruyucu ekipmanın ya olmadığı ya da çok az olduğunu öğrendiklerini söyledi. İhraç edilen sağlık emekçilerine de değinen Gülhan, “İhraçlar gerçekleştiği dönemde büyük eksiklikleri beraberinde getirmişti. Bugün yine nitelikli sağlık bilgisine sahip arkadaşlarımız pandemide yararlı olabilecekken sahadan uzak bırakılıyor. Toplumun sağlık emekçilerinin zorluklarını tanıma ve benimsemesi oldukça kıymetli ve onure edecek niteliktedir. Toplumsallaşmanın bu yönü kıymetlidir. Ancak yetkililerin artan iş yükünü ve sağlık hizmetlerinde yaşanan olağanüstü durumu dikkate alınarak bir an önce tüm sağlıkçılara testler yapması gerekmektedir.  Pandeminin en büyük muhatabı olan sağlık emekçilerinin hayati ihtiyacı olan maske, gözlük, eldiven, dezenfektan vb. koruyucu ekipmanlar bir an önce karşılanmalıdır” diye belirtti.
 
‘Sistem zaten fazlasıyla ağır aksak yürüyordu’
 
KHK ile ihraç edilen sağlık emekçisi Hivda Aksoy da Türkiye’de sağlık sisteminin var olan haliyle dahi iyi olmadığını söyleyerek, insan sağlığından ziyade bir para akış sistemi olarak gören bir zihniyetin olduğunu dile getirdi. Hivda, “Sistem zaten fazlasıyla ağır aksak yürüyordu o da sadece görüntüde. Şehir hastaneleri projeleri ile de çöküşünü ortaya koymuştu. Virüs salgını öncesinde de hastanelerin mevcut cihaz ve donanım sorununun ayrıca yeterli uzman sorununun oldukça çok olduğu da zaten biliniyordu. Bu durumda elbette ki açıkça söylemek gerekirse çökmüş bir sistem üzerinden yürütülecek sağlık hizmeti ne denli etkili olacak çokça tartışılır bir durum. Virüs salgını için yapılan uyarılar ve ön tahminler çok gerçek olmasına karşın, alınacak önlemler için bir hazırlık maalesef yoktu. Sanki bu ülkeye gelmeyecek gibi yansıtılan hatta görmezden gelinen, yok sayan bir tavır sergilendi. Acil olarak en üst seviyede önlem almak yerine hala daha bu aşamaya gelmemekte ısrar eden bir zihniyetle karşı karşıyayız” dedi.
 
‘Sağlık meclisleri çalışmalarının önemi ortaya çıkıyor’
 
Sınır kapılarının tüm uyarılara rağmen açık kalmış olduğunu bu nedenle Diyarbakır ile tüm Doğu ve Güneydoğu’nun büyük risk altında olduğuna değinen Hivda, bölge hastanelerinin vasat ve eksiklerle dolu olduğunu vurguladı. Hivda, “Uzman ekip ve yeterli cihaz boyutundan zaten büyük eksiklik çekiliyordu. Salgının sayısal boyutu artmaya devam ettikçe buralardaki sıkıntıların da ne denli büyüyeceğini ve hatta yetersizliklerden kaynaklı ciddi sorunlar yaşanacağını düşünüyorum. Bu sorunlardan en belirgin sağlık çalışanlarının ekipmansız ve donanımsız oluşundan kaynaklı virüsü kapmaları görülecek ve yetersiz sağlık desteği doğacağından belki de şiddet tabloları ortaya çıkacak. Bu aşamaları yaşamamak adına sağlık meclisleri çalışmalarının önemi ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu. 
 
‘Her yerde göreve hazırız’
 
KHK’lerin bugün yaşanılan sıkıntıların kaynaklarından biri olduğunu anlatan Hivda, ihraç edilen sağlık emekçilerinin sayısının oldukça fazla olduğunu belirtti. Hivda, “KHK’lerden sonra birçok alan ve uzmanlık boşalmış durumda. Haliyle bu açığı zaten kapatan sağlık sistemi mevcut değil. Sistemin bu denli açık verdiği bir yerden bakarsak büyük bir boşluk ve eksik var ve bu durum en çok da aktif çalışan sağlık emekçilerinin yüküne yük katıyor. İhtiyaç görülen her yerde çalışmaya emek vermeye  hazır sağlık emeğinin varlığı ortadadır. Böylesi bir süreçte sağlık hizmeti üretmekten men edilen buna rağmen her yerde göreve hazır olduğunu ifade eden emekçileriz. Salgın hastalıklar konusunda alanında uzman olan birçok arkadaşımız var ve bu korkutucu sürecin atlatılması için hazır olduğunu beyan etmiştir. Bu yüzden içinde bulunduğumuz bu olağan dışı pandemi alarmında her şeye rağmen görevimizin başında olmayı tercih ediyor ve sağlık hizmet alanlarında olmayı talep ediyoruz” diye kaydetti.