KESK: Kadınların yüzde 92’si işyerinde şiddete maruz kalıyor

  • 13:27 27 Şubat 2020
  • Emek/Ekonomi
ANKARA - KESK’in “İşyerinde Kadın Emekçilerin Temel Sorunları Araştırması” anketine katılan kadınların yarısı işyerinde cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa uğradığını söylerken, yüzde 92’si ise şiddete uğradığını belirtti.
 
Ankara’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında yapacakları eylem ve etkinlik programı ile kamuda çalışan kadınların yaşadığı sorunların belirlenmesi için gerçekleştirdikleri “İşyerinde Kadın Emekçilerin Temel Sorunları Araştırması” sonuçlarını Genel Merkez Binası’nda düzenledikleri basın toplantısı ile kamuoyuna açıkladı.
 
Araştırma sonuçlarının sinevizyona yansıtıldığı toplantıda açıklamayı KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy yaptı. Kadınların kamusal alandan dışlandığı, kadına yönelik şiddetin boyutlanarak arttığı bir dönemde 8 Mart’a gidildiğini vurgulayan Gülistan, “Savaşların, militarizmin, gericiliğin, şiddetin, yoksulluğun, güvencesizliğin kadınların yaşamını esir almaya çalıştığı, kazanımlarımıza dönük saldırıların hız kesmeden devam ettiği bir süreç” dedi. Yoksulluğa, işsizliğe, köleliğe, savaşlara, doğa talanına karşı yükselen halk isyanlarında kadınların en önde yer aldığını ifade eden Gülistan, “Bizler de KESK'li kadınlar olarak eşit ve özgür yaşam mücadelesindeki ısrarımızı 8 Mart alanlarına taşımanın heyecanı ve hazırlığı içerisindeyiz. Değersizleştirilen ve yok sayılan kadın kimliğimize sahip çıkarak ‘Doğa benim, üreten benim, emek benim, yaşam benim, ben kadınım’ diyerek çıkacağız alanlara” şeklinde konuştu.
 
KESK’in 8 Mart programı
 
Gülistan, 8 Mart kapsamında gerçekleştirecekleri eylem ve etkinlik programını şöyle sıraladı:
 
“* İşyerlerinde kadınları ziyaret ederek, kadın buluşmaları düzenleyerek, işyeri önlerinde basın açıklamaları yaparak bu 8 Mart'ta öne çıkardığımız talepleri kadın emekçilerle buluşturacağız.
 
* 4 Mart Çarşamba günü tüm illerde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri önlerinde olacağız. Kadınların yaşamsal sorunlarına karşı duyarsız kalan, daha da vahim olanı kadınları yok sayan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na seslenerek neden Kadın ve Eşitlik Bakanlığı istediğimizi bir kez daha açıklayacağız.
 
* 7 ve 8 Mart günlerinde tüm illerde kadın örgütleriyle, emek meslek örgütlerinden, siyasi partilerden ve söyleyecek sözü olan tüm kadınlarla, miting alanlarında buluşacağız.”
 
Gülistan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nden bu yana “Eşit ve Özgür Yaşamak İstiyoruz” kampanyasını sürdürdüklerini hatırlatarak, KESK olarak “İşyerinde Kadın Emekçilerin Temel Sorunları Araştırması” kapsamında 25 Aralık 2019 - 15 Şubat 2020 tarihleri arasında web tabanlı bir anket çalışması düzenlediklerini söyledi.
 
'Kadınlar cinsiyetten kaynaklı ayrımcılığa maruz kalıyor'
 
Ankete 62 ilden, 84 farklı meslek grubundan bin 792 kadın katılımcının yanıt verdiğini ifade eden Gülistan, araştırmaya katılan kadınların yüzde 48' inin işyerlerinde cinsiyetlerinden dolayı ayrımcılığa maruz kaldıklarını düşündüklerini kaydetti. KESK’in anket sonuçları şöyle:
 
“İşyerinde ayrımcılığa uğradığını düşünen kadın çalışanların kadro durumuna bakıldığında, iş güvencesi daha az olanlar arasında ayrımcılığa uğradığını düşünenler daha fazladır. Eğitim düzeyi arttıkça, ayrımcılığa uğradığını düşünen kamu çalışanı sayısı artış göstermektedir. Başka bir ifade ile eğitim düzeyi arttıkça ayrımcılık konusundaki farkındalık da artmaktadır.
 
'Kadınlar işyerinde şiddete maruz kalıyor'
 
Araştırma kapsamında katılımcılara ‘Mobbing, fiziki-cinsel-sözlü taciz, yasal hakların kullanımının engellenmesi ve kariyer/yükselmede ayrımcılık’ durumlarına maruz kalıp kalmadıkları sorulmuştur. Birden fazla şıkkın işaretlenebildiği bu soruda katılımcıların yüzde 92’si en az bir haksız duruma maruz kaldığını ifade etmiştir.
 
Kamu çalışanı kadınların yarısından fazlası (yüzde 59) işyerinde mobbinge uğradığını düşünüyor.  Mobbingi, izin, örgütlenme vb. gibi yasal haklarını kullanırken engellenme yüzde39.
 
'Kamu işyerinde kreş sayısı az'
 
Araştırma kapsamında kadın çalışanlara; çalıştıkları işyerlerinde kreş olup olmadığı, yoksa kreş talep edip etmediklerini sorduk. Bu kapsamda kamu işyerlerinin yüzde 89’unda uygun bir kreş olmadığı ifade edilmiştir.
 
Ankete katılan kamu çalışanı her yüz kadından sadece 11’inin işyerinde kreş var. Yüzde 5'lik oranla işçi statüsünde çalışan kadınlar kreş hizmetinden en az faydalanan grup içerisinde yer alıyor. Eğitim durumuna göre bakıldığında, lisansüstü eğitim almış kamu çalışanı kadınların işyerlerinde, diğer kamu çalışanı kadınlara göre biraz daha yüksek oranda kreş bulunduğu görülmektedir.
 
'Kadınlar kreş talep ediyor'
 
Kamu çalışanı kadınların yüzde 94'ü işyerlerinde kreş açılmasını talep ediyor. Kreş, her yaş grubundan, her statüden ve her meslek grubundan kamu çalışanı kadının ortak talebidir.
 
Birçok kamu emekçisi kadın için zorlu bir dönem olan doğum sonrasında bebek ve anne bakımı için ücretli doğum izni süresinin uzatılması gerekmektedir. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 51'i ücretli doğum izninin 32-44 hafta arasında olması gerektiğini, yüzde 28'i 16-31 hafta arasında olması gerektiğini, yüzde 21'i ise 45 hafta ve üzerinde olması gerektiğini ifade etmiştir.
 
'8 Mart tatil edilsin'
 
Araştırma kapsamında katılımcı kadınların yüzde 86’sı, 33 ülkede resmi tatil olan 8 Mart’ın ülkemizde de tatil ilan edilmesini ve günün kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerinin dillendirileceği etkinliklerle doldurulmasını talep etmektedir.”
 
Anket sonuçlarını değerlendiren Gülistan, “Anket sonuçlarıyla da bir kez daha ortaya çıkmıştır ki kadın emekçiler, her biri yaşamsal değerde yığınla sorunla baş etmek durumunda kalmaktadır. Çok daha kapsamlı bir araştırma yapılması durumunda yaşanan sorunları daha derinlikli ve boyutlu ortaya çıkarmak mümkündür. Bu çalışma aynı zamanda KESK olarak yıllardır dile getirdiğimiz sorunların, taleplerimizin, çözüm önerilerimizin ve yürüttüğümüz mücadelenin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya çıkarmıştır.  Ortaya çıkan tespitlerden hareketle önümüzdeki dönem haklı mücadelemizi, kazanıncaya kadar ısrarla sürdüreceğimizi bir kez daha ifade etmek isteriz” diye belirtti. Gülistan, tüm kadıları 8 Mart’ta alanlarda buluşmaya çağırdı.