Kadınların elinden çıkan ürünler semt pazarında satışa çıkıyor

  • 09:03 3 Şubat 2020
  • Emek/Ekonomi
Filiz Zeyrek 
 
ADANA - Seyhan’daki semt pazarında evde hazırladıkları ürünleri satan kadınlar, ekonomik krize karşı yaşam mücadelesi veriyor. Yaşamlarını ne kadar zor idame ettirseler de çalışmanın önemli olduğunu belirten kadınlar, “Kadın dayanışması, ruhuyla burada birlikte emek veriyoruz. Tüm kadınlar üretime katılmalı” dedi. 
 
Ekonomik kriz en fazla kadınları etkilerken, kadınlar buna karşı mücadele yöntemleriyle yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyor. Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Havuzlubahçe semtinde yaşayan kadınlar, evde yaptıkları katkısız gıdaları, kadınların üretime katılması için yaptırılan semt pazarında satarak geçimlerini sağlamaya çalışıyor. 
 
‘Katkısız ve sağlıklı gıdalar’ 
 
Ekonominin giderek kötüleştiğini, bu yüzden ellerinden geldikleri kadar üretmeye çalıştıklarını belirten Zekiye Yıldır, “20 senedir bu işi yapıyoruz. Ürünlerimizi kendimiz yapıyoruz. Annem yıllardır bu işi yaparak geçindiriyor bizi, yaşından dolayı gelemediği için ben kendisinin yerinde duruyorum. Pazarın olmadığı günlerde evde siparişi üzerine satış yapmaya devam ediyoruz. Çok zor günler geçirdik ama ona rağmen pes etmedik. Kimseye muhtaç olmamak adına yıllardır çalışıyoruz. Her ürünü organik hazırlıyoruz. Salça, köfte, toz biber, toz tarhana ve tarhana köftemiz var. Hem daha hijyenik hem daha sağlıklı ürünler. En önemlisi de hiçbir katkı maddesi bulundurmuyor, fabrikasyon ürünleri gibi değil” diye anlattı. 
 
‘Geçinemiyoruz’ 
 
Ekonomik krizin kendisini fazlasıyla hissettirdiğini belirten Zekiye, “Kimsenin elinde para yok, olsa da paranın bir değeri yok. Geçinemiyoruz, kiracıyız. İyi ki bu pazar kuruldu da en azından evimize bir şeyler alabiliyoruz. Kadınlara da çağrımız kendileri için üretim yapsınlar” dedi. 
 
‘Kadın dayanışmasıyla burada emek veriyoruz’ 
 
İşsizliğin Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olduğunu belirten Seval Heçuyumaz da haftanın iki günü semt pazarına geliyor. Tatlı ve pasta yaparak burada satışa sunan Seval, “6 aydır hayatımıza böyle devam ediyoruz. Bu işe başlamak bana çok iyi geldi. Çünkü kendi paramı kazanmak güç veriyor. Kadınız, ayaktayız, güçlüyüz diye düşünüyorum ve bunu da yaptığımıza inanıyorum. Hiç tanımadığımız insanlarla iletişim halindeyiz. Kadın dayanışması, ruhuyla burada birlikte emek veriyoruz. Çünkü hepimiz işçiyiz emekçiyiz. Tüm kadınlar üretime katılmalı” şeklinde konuştu.  
 
‘Kadının güçlenmesi çok önemli’ 
 
4 aydır pazara gelen Sibel Kütük (40) ise Çukurova Üniversitesi Bilişim Teknolojileri bölümü mezunu. Atanmadığı için kendi işini yapamadığını söyleyen Sibel, pazarda çay, kahve satıyor. Kadınların pazardan haberi oldukça daha çok kalabalıklaştığını belirten Sibel, “Ne kadar fazla insan gelirse o kadar kazanırız. Dibek kahvesi, Türk kahvesi, nescafe, bitki çayı ve 12 çeşit kış çayım var. Çok para kazanmayabilirim ama en önemlisi sosyalleşiyorum, kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum. Kadınların üretime katılması, güçlenmesi çok önemli” ifadelerini kullandı.  
 
‘Çözüm bulunmalı’
 
Ekonomik kriz yokmuş gibi yansıtılmasına ve yetkililerin bu şekilde açıklamalar yapmasına tepki gösteren Sibel, “Krizi yaşayan bizleriz onlar değil. Bunu unutuyorlar. Hatırlıyorum annelerimiz eve çuval çuval şeker, pirinç alınırdı şimdi ise yarım kilogram ancak alabiliyoruz. Korkunç bir durum. İnsanlar perişan halde. Bir an önce çözüm bulunmalı” çağrısı yaptı. 
 
‘İktidardakiler bir ay bizim gibi yaşasınlar da görsünler’ 
 
Pazara gelerek hem para kazandığını hem de sosyal bir çevre edindiğini belirten Şirin Derin de burada sıkma ve gözleme yapıyor. Emekli maaşı yetmediği için ek iş yapmak zorunda kaldığını ifade eden Şirin, “Bu şekilde çocuklara desteğim oluyor. Kimseye muhtaç olmamanın mutluluğunu yaşıyorum. Öyle bir hal aldı ki ülke ekonomisi sadece ucuz şeyler alıyoruz. Bu artık koskoca bir sorun haline geldi ama çözüm bulunmuyor. İktidardakiler bir ay bizim gibi yaşasın o zaman bizi çok iyi anlayacaklardır. Meyve, tatlı gibi ürünler lüks olarak geliyor artık. En ucuz sebzeye koşuyoruz. Mutfaktan, giyecekten kısıyoruz. 5 torunum var onlara hiçbir şey veremiyorum” diye konuştu.