‘Kayyımlar şiddetin kurumsallaşmış halidir’

  • 09:05 8 Ekim 2019
  • Emek/Ekonomi
Hikmet Tunç
 
VAN - Tüm Bel-Sen Kadın Meclisi üyeleri, kayyım atamalarının kadın kazanımlarına yönelik bir saldırı olduğunu belirterek, “Evde, iş yerinde maruz kaldığımız saldırıların kurumsallaşmış halidir kayyım. Kayyıma karşı tüm kadınlar mücadele etmeli” dedi.
 
Türkiye’de 2016’da ve 2019 yerel seçimleri ardından Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kazanmış olduğu belediyelere dönük İçişleri Bakanlığı tarafından atanan kayyımlar ile kadın kazanımları hedef alındı. 2016 yılında Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) 102 belediyesinin 96’sına atanan kayyımlar ilk olarak eşbaşkanlık sistemine yöneldi. Bu amaçla eşbaşkanlık sistemini uygulayan başkanlara birçok soruşturma açılarak birçoğu tutuklanırken, birçoğu ise hala bu sistemi uygulamaları nedeniyle yargılandı.
 
Kadınlar şiddet gördükleri yere dönmek zorunda bırakıldı
 
Belediye bünyesinde meclis kararıyla uygulamaya konulan Kadın Politikalar Müdürlüklerinin tabelaları indirilerek kapatıldı. Bünyesinde faaliyet yürüten merkezler, sığınma evleri, alo şiddet hatları dahi kapatıldı. Sığınma evlerine alınan şiddet mağduru kadınlar devlet sığınma evlerinde kalmak istemedikleri için şiddet gördükleri mekanlara dönmek zorunda kaldı.
 
Kayyımlar yine kadın kazanımlarını hedef aldı
 
31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimlerde kayyım yönetimine “hayır” denilerek HDP’ye oy verenlerin iradelerine yine darbe yapıldı. 19 Ağustos tarihinde Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyım atandı. İkinci kez kayyım atanan belediyelerde ilk hedef yine kadın kazanımları oldu.
 
Kadınlar Van’da buluştu
 
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) üyeleri ise kayyımlar döneminde belediyelerde yaşananların en yakın tanıkları. Tüm Bel-Sen Kadın Meclisi, Türkiye’nin birçok yerinden üyelerinin katılımıyla Van’da toplantılarını düzenledi. Toplantıda kadın kazanımlarına dönük saldırılar ve bununla ilgili mücadele yöntemleri üzerine atölye yapıldı. Katılımcılardan Ankara 2 Nolu Şube üyesi Elif Gül ve Tüm Bel-Sen İstanbul 5 Nolu Şube Sekreteri Nazife Bayrak Tosun, kadınlara dönük cinsiyetçi yaklaşımları, kayyım sürecini ve kadınlara yönelik etkilerini değerlendirdi.
 
‘Kadınlar tırnaklarıyla kazıyarak kazanımlar elde etti’
 
27 yıllık iş deneyimi olan Elif, kadınların yaşadıkları ailede kendilerini ifade etmekte zorlanırken şiddete maruz kalmaya başladıklarını ifade etti. Eril zihniyetin kendisini her alanda gösterdiğine vurgu yapan Elif, “Kendisine ‘sosyal demokratım’ ya da ‘devrimciyim’ diyen erkeklerin aslında yanlarında, önlerinde başarılı bir iş kadını görmek istemediklerine tanık oldum. Şakalarının dahi ne kadar erillikler içerdiğini çok sonradan fark ettim. Yine işverenler tarafından psikolojik baskıya maruz kaldım. Aynı şekilde işyerinde maruz kaldığım haksızlıklar karşısında ayrıca işten atılmış biri olarak birçok süreçten geçtim. Evde, iş yerinde maruz kaldığımız saldırıların kurumsallaşmış halidir kayyım. Kadınlar yıllardır tırnaklarıyla kazarak büyük kazanımlar elde etti. Kayyımların atanmasıyla bütün kazanımlarına saldırılıyor. Tabi ki biz bunu asla kabul etmiyoruz” dedi.
 
‘Burada fiili olarak OHAL yürütülüyor’
 
Tüm Bel-Sen İstanbul 5 Nolu Şube Sekreteri Nazife Bayrak Tosun ise, gerçekleştirdikleri toplantıyı değerlendirerek, “Buranın realitesi çok farklı. Burada OHAL hala fiili olarak yürütülüyor. Yine KHK’lı gerçekleri, onun yanı sıra ikinci kez halkın iradesiyle seçtiği belediye başkanlarının yerine kayyım atanması, seçilmişlerin yerine atanmışların olması. Bu buluşma buradaki zoru görmemiz açısından çok iyi bir deneyim oldu” ifadelerini kullandı.
 
‘Kadınlar birlikte mücadele etmeli’
 
Kadın kazanımlarına dönük saldırıların iktidarın politikalarından bağımsız olmadığına vurgu yapan Nazife, şöyle konuştu: “Kadın kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi’nin yine gündemleştirilmesi bundan kaynaklıdır. Türkiye’de ciddi bir kadın kırımıyla karşı karşıyayız. Bu merkezi politikanın iradesi dışında gerçekleşen bir uygulama değil. Kayyımlar atandığında ilk başta eşbaşkanların görevden alınması, kadın oluşumlarına, kadın kazanımlarına dönük saldırılardır. Burada kadınların birbirlerine sahip çıkması birilerini rahatsız etti. Yine eşbaşkanlık sistemi saldırıya maruz kalıyor. Biz bu yönelimi kabul etmediğimizi ve mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kayyım kadın kazanımlarına dönük en büyük saldırıdır. Bunun için tüm kadınların birlikte mücadele etmesi gerekir.”