Beyaz tülbentliler Gündoğdu Meydanı'nda

  • 16:35 1 Mayıs 2019
  • Emek/Ekonomi
İZMİR - Gündoğdu Meydanı'ndaki 1 Mayıs mitingi Cumhuriyet Meydanı'ndaki yürüyüş ile başlarken, kadınlar beyaz tülbentlerle ve "Yaşama ses ver Leylalar yaşasın" önlükleri ile alana giriş yaptı. 
 
İzmir’de, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü mitingi, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) , Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), İzmir Barosu, sivil toplum örgütleri (STÖ), kadın kurumları, Halkların Demokratik Parti'liler (HDP) ve Demokrtaik Bölgeler Parti'liler (DBP) ile Barış Anneleri ve binlerce yurttaşın katılımı ile gerçekleşiyor. Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kitle Gündoğdu Meydanı’na doğru yürüyüş yaparak alana giriş yaptı. 
 
Uzun yıllar pankart açmayan İnsan Hakları Derneği  (İHD), “Yaşama ses ver” pankartı açarak alana girerken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) “Yaşama ses ver Leylalar yaşasın” yazılı önlüklerle, Barış Anneleri de beyaz tülbentleri ile alana girdi. Alanda sık sık “İş emek özgürlük”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “İş ekmek adalet” sloganları atıldı. “Emeğimiz bedenimiz, kimliğimiz tecrit edilmiş yaşamımız için birlikte mücadeleye” ve “Krize, savaşa, tecride ve iş cinayetlerine karşı emeğin kurtuluşu için birlikte mücadeleye” yazılı iki pankart açtı. HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) kortejinde ise “Tecrit kalksın Leyla yaşasın” sloganları atıldı.
 
Barodan hukuki yardım birimi
 
Polisin alana giriş için üç yere arama noktası koyması dikkat çekerken, İzmir Barosu, 1 Mayıs'ta karşılaşılabilecek olası hukuka aykırı işlemlere karşı vatandaşlara yardımcı olmak, sorunların yaşanmasını önlemek amacıyla hukuki yardım birimi kurdu. 1 Mayıs alanında ve alana girişlerde kurulan arama noktalarında 30 avukat, vatandaşların en temel haklarından olan ifade özgürlüklerini ve toplanma haklarını sorunsuz şekilde kullanabilmesi için görev aldı.
 
İşçi Korosu’nun konseriyle başlayan mitingde, 1 Mayıs bildirisini DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu.
 
‘AKP-MHP ittifakı büyük bir yenilgiye uğradı’
 
Mitingde, işçi katliamlarında yaşamını yitiren işçiler anıldı, Taksim Meydanı’nın emekçilere yasaklanması kınandı. Okunan bildiride, “Yaşamlarımızı çalmaya çalışan, ülkemizi açık hava cezaevine çeviren AKP-MHP iktidarının baskı politikalarıyla daha fazla yol yürünemeyeceği, 31 Mart yerel yönetim seçimlerinde gözler önüne serildi. Bütün baskılara, devletin tüm olanaklarının iktidar blokunun çalışmaları için seferber edilmesine karşın AKP-MHP ittifakı metropollerde büyük bir yenilgiye uğradı. Bunun yanı sıra halk iradesine yönelik darbeyle seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atanan birçok yerde de belediyeler esas sahiplerine geri döndü” denildi.
 
‘Emekçilerin alınteri sermayeye aktarılıyor’
 
Bildiride, iktidarın ekonomik krizin etkisiyle güçsüzleştiği, yaşanan ekonomik krizin faturasının emekçilere ödeterek süreci atlatmanın çabası içinde olunduğuna dikkat çekildi. Temel tüketim ürünlerine döviz kuru bahane edilerek fahiş fiyat artışları ve geniş kitlelerin açlık sınırının altına itilmesi karşısında  “yapısal reformlar” ile zaman kazanmaya çalıştığı belirtilen bildiride, Kıdem tazminatı fonu hedefi ile emekçilerin en büyük güvencelerinden olan kıdem tazminatını neredeyse tamamen ortadan kaldırmayı hedeflendiği vurgulandı.  Bildiride, Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi’ni  (BES) devreye sokarak, emekçilerin alın terinin sermaye adına gasp etmenin, en önemli iktidar dayanaklarından olan sermayeyi semirtmenin derdinde olunduğu kaydedildi.
 
‘AKP- MHP iktidarı uzatmaları oynuyor’
 
Bildiride son olarak şunlar kaydedildi:  “AKP+MHP iktidarı uzatmaları oynuyor. Yenildiklerini, sonlarının geldiğini gördükçe daha da saldırganlaşıyorlar. Saldırganlaştıkça eriyorlar. Oysa bugün burada ve ülkenin dört bir yanında meydanları dolduran yüz binler, bu topraklarda faşizmin ömrünün çok da uzun olmayacağının somut göstergeleridir. Yalan, talan ve soygun iktidarının sonu yakındır. Halklara ve kültürlere beşiklik yapmış olan bu topraklar kutuplaşmaya, milliyetçiliğe, linç kültürüne, savaş politikalarına, gericiliğe izin vermeyecektir.
 
‘Artık yeter’
 
Grev hakkımızın gasp edilmesine, iş güvencemize ve kıdem tazminatımıza dokunulmasına, performans sistemine, işçi cinayetlerine, mezarda emekliliğe ve emekliliğimizde sefalete itilmeye, artan vergi dilimleri ile maaşımızın elimize geçmeden erimesine, bütçenin eğitime, sağlığa, emekçilere değil savaşa ve güvenlik politikalarına aktarılmasına, eğitimin gericileştirilmesine, laiklik karşıtı faaliyetlere, soruşturmalara, sürgünlere, cezalara, gözaltı ve tutuklamalara, kadına yönelik şiddete, çocuklara yönelik taciz ve istismara, kadınları toplumsal yaşamdan dışlayan, daha ucuza ve daha güvencesiz çalıştırılmaya iten sözde ‘istihdam’ paketlerine, en insani ve en temel haklarımızı savunduğumuzda “terörist” damgası yemeye,  ayrımcılığa, baskılara, gözaltı ve tutuklamalara, ihraçlara, Kürt sorununda imha ve inkâra dayalı çözümsüzlük siyasetine, cezaevlerinde tecride karşı devam eden açlık grevlerine sessiz kalınmasına, kentlerimizin, yaşam alanlarımızın, ormanlarımızın, tarım alanlarımızın, zeytinliklerimizin, kıyılarımızın, yağmalanmasına, artık yeter diyoruz. Uzatmayın, Hesap verin."
 
Miting Kardeş Türküler konseri ile devam ediyor.