El işi yeteneğini kullanarak kendi ekonomisini oluşturdu

  • 09:14 3 Nisan 2019
  • Emek/Ekonomi
HAKKARİ - Kursa giderek el işlemeleri öğrenen Kader Çiftçi, bu yeteneğini kazanca dönüştürdü. El emeği ürünlerini satışa çıkaran Kader, “Kendi ayaklarımın üzerinde durmak çok güzel. İleride dükkan açmayı düşünüyorum” dedi. 
 
İşsizliğin çok yüksek olduğu Hakkari’de kadınların kendi evlerinde yaptıkları el işleri, ailelerin geçim kaynağı oluyor. Hakkari Akçalı (Reşak) köyünde yaşayan Kader Çiftçi (22), kursa giderek öğrendiği el işlerini bir sanata ve işe dönüştürdü. 
 
‘Her ev bir fabrika’
 
8 yıldır boncuk işleyen Kader, bu konuda araştırma yaptığını ve işini tam öğrendikten sonra üretmeye başladığını söyledi. Kendisi gibi birçok kadın arkadaşının da bu işi yaptığını ifade eden Kader, kadınların evlerini fabrikaya çevirerek ürettiğini belirtti. 
 
‘Evimin ihtiyacını karşılıyorum’
 
“Boncuk işleme, peçete, salon takımları, havlu işleme, yazma, kasnak peçete, iğneden boncuk takımları gibi birçok el emeği, göz nuru ürünler yapıyoruz” diyen Kader, “Yaptığım el işlerinin bazıları birkaç gün, bazıları ise bir hafta sürüyor. Şimdi istenilen renkte, modelde sipariş üzerine el işleri yapıyoruz. Ekonomik olarak evimin ihtiyaçlarını karşılıyorum” dedi. Ürünleri sosyal medya üzerinden de tanıtıp satışa sunan Kader, “Sosyal medya üzerinden de sipariş isteyen oluyor. Bu anlamda her kesime ve her yere ürünlerimi satıyorum. Beğenenler yakın çevresine de öneriyor” diye konuştu.
 
‘Kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum’ 
 
Bir kadının kendi ayakları üzerinde durabilmesinin önemi dikkat çeken Kader, şöyle dedi: “Kendime özgüvenim bu sayede gelişiyor. İyi kazanç elde ediyorum. Şimdi, birikim yapabiliyorum, en azından kimseye muhtaç olmuyorum, kimsenin eline bakmıyorum. Evlenmeden önce annemin çok desteği vardı, beraber yapıyorduk. Kendi ayaklarımın üstünde durmak çok güzel bir duygu en azından eşimin bana para vermesini beklemiyorum. Tersine ben ona destek oluyorum. Ayrıca ilerde işlerim daha da iyi olursa kendime bir dükkan açmak istiyorum.”