Karabağlar Belediyesi greve mecbur bıraktı

  • 09:01 26 Şubat 2019
  • Emek/Ekonomi
İZMİR - Grev kararı alan Karabağlar Belediyesi Spor A.Ş. işçilerinin dayatılan yaşam koşullarını reddettiklerini belirten Dev Turizm-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Zöhre Aksüt, “Amacımız evimize ekmek götürürken üçüncü çocuğumuza da bir çorap almak” dedi. 
 
İzmir'de Karabağlar Belediyesi şirketlerinden Karabağlar Belediyesi Spor A.Ş.'de, 5 ay süren Toplu İş Sözleşmesi’nden sonuç çıkmaması üzerine Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Devrimci Turizm Sendikası (Dev Turizm-İş) üyesi 22 işçi, 22 Şubat’ta greve çıktı. Uğur Mumcu Tesisleri’nde bir araya gelen sendika üyeleri, tesislerin giriş kapısına grev kararını astı. Dev Turizm İş Sendikası’na bağlı 22 işçi, bin 950 ila bin 990 TL brüt maaş alıyor. Sendikalılar, üretici fiyat endeksinin (ÜFE) yüzde 45 civarında olduğu halde kendilerine yapılan yüzde 20’lik zammın “yaşam standartlarını göz ardı etme” anlamına geldiğini kaydetti.
 
Dev Turizm-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Zöhre Aksüt, 5 ay süren toplu iş görüşmelerinde asgari ücrete yapılan zammın altında kalan yüzde 20’lik artışı kabul etmediklerini vurguladı. Brüt maaş üzerinden yapılan zammı meşrulaştırmak için sosyal medyada manipülasyon yapıldığını belirten Zöhre, kamuoyuna destek çağrısında bulundu. 
 
‘Grev kaçınılmaz oldu’
 
İsteklerinin asgari düzey olduğunu ifade eden Zöhre, “Arkadaşların yaklaşık 2 yıl önce talep ettikleri 4 bin 500 TL’yi 2 bin 500 TL olarak iyileştirme adıyla verileceği yayınlanmış. O iyileştirme değil alacakları mesai parası. 4 bin 500 liraya bütçelerinin yetmediği ve sadece 2 bin 500 lira vereceklerini söylediler. Zaten bu noktada da tıkandı ve grev kaçınılmaz oldu” dedi.
 
‘Algı operasyonu yine devrede’
 
Asgari ücretin altında kalan maaşların yetmediğini ve ayrıca ulaşım kartı ile gıda yardımı istediklerini kaydeden Zöhre, çoğu 2-3 çocuklu olan işçilerin yol paralarının artı yük olduğunu söyledi. Zöhre, “Arkadaşların DİSK’in belirlediği 2 bin 800 lira üzerine bir de aile yardımı olsun istedik. ‘Toplu taşıma kartı olsun’ dedik. İZBAN grevinde de brüt maaş üzerinden hesaplanıp yayınlandı zamlar. Oysa nete baktığınızda bizim işçilerin cebine bin 500 lira civarı kalıyor. 250 lira yolu çıkarınca. Bir de kirayı çıkarın çocuklarına ne verecek? Bir patlıcanın bir soğanın bir patatesin fiyatını söylüyor. ‘Biz geçinemiyoruz’ diye greve gittik. Burada arkadaşlar 3 bin 700, 4 bin TL alıyormuş gibi gösteriliyor ama öyle değil. Hatta ‘biz kabul ediyoruz, işsizlik bu kadarken biz çalışalım’ diyenler var” dedi.
 
‘Evimize ekmek götürürken çocuğumuza da bir çorap almak istedik’
 
Direnişçilerden 2 kadının hamile oldukları için eylem alanında kalamadıklarını aktaran Zöhre, diğer arkadaşlarının sabah saat 09.00’dan akşam 22.00’a kadar direniş alanında bulunduğunu söyledi. Seçim süresinde eylem yapmalarının kasıtlı bir amaç taşımadığını söyleyen Zöhre, şöyle dedi: “Biz burada 5 ay bekledik. Ara dönemlerde ara bulucuyla görüştük. İZBAN ve grevdeki diğerleri de öyleydi. Bir önceki sözleşmenin bitiş tarihinden dolayı biz bu noktalara geldik. Yoksa hiçbir siyasi partinin arka veya ön bahçesi değiliz. Tarihleri de biz belirlemeyiz. Kasıtlı değildir. Seçimle ilgili ne yorum yaptık ne de bir söz söyledik. Evimize ekmek götürürken üçüncü çocuğumuza da bir çorap almak istedik.”