Ekonomist Güneş Gümüş: Seçimden sonra borç halkın sırtına yıkılacak

  • 09:03 12 Şubat 2019
  • Emek/Ekonomi
Habibe Eren 
 
ANKARA - Giderek derinleşen ekonomik krize karşı iktidarın da patronların da bir reçetesinin olmadığını sadece seçimlere kadar zaman kazanmaya çalıştıklarını belirten SEP Genel Başkanı Güneş Gümüş, "Şimdiden patronların borçlarının bir kısmı kamu bankalarına transfer edildi. Bunun faturası da elbette yoksul halka çıkacak. İktidar, patronların borç yükünü halkın sırtına tamamen yıkacaktır" dedi. 
 
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) en son açıkladığı yüzde 20.35 enflasyon oranı ve derinleşen ekonomik kriz koşullarının yerel seçimlerden sonra daha görünür olacağı uyarısında bulunan iktisatçılar, Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'yla (IMF) anlaşmaya gideceğini dile getiriliyor. Ekonomik kriz ile birlikte alım gücünün düşmesi ve gıda ürünlerine gelen yüksek zamlar en fazla tepki çeken konulardan. Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) Genel Başkanı ve Ekonomist Güneş Gümüş, son ekonomik göstergelere ilişkin konuştu.  
 
'Krizin derinleşmesini engelleyecek bir reçete yok'  
 
Enflasyon oranının TÜİK'in en son açıkladığı 20.35 rakamından çok daha yüksek olduğunu belirten Güneş, halkın bunu günlük yaşamda çok fazla deneyimlediğini söyledi. Enflasyonun, ekonomi açısından kısır bir döngü yarattığına dikkat çeken Güneş, faiz oranlarının düşmesini de engellediğini vurguladı. Güneş, "Türkiye, AKP'li yıllar boyunca borca dayalı bir iç talep üzerinden büyüdü. Zaten işsizler ordusuna katılanların sayısında artış var. Şimdi konuttan arabaya, tüketici kredilerine yüksek faiz oranları hala tüketebilecek durumda olanları da vazgeçiriyor. Faiz düşürülse ki Ağustos'ta bunu deneyimlemiştik, döviz alıp başını gidecek. Firmalar bu sefer de döviz cinsinden borçlarını ödeme sıkıntısına girecek. Çoğu ithalata bağlı olan tüketim maddelerinin fiyatı alıp yürüyecek. Kısacası yapısal sorunlardan beslenen bu krizin derinleşmesini engelleyecek bir reçete iktidarın ya da patronların elinde yok. Sadece seçime kadar zaman kazanma peşindeler" diye konuştu.  
 
'Gıda fiyatları sürekli olarak artıyor'
 
Ocak ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1.06, yıllık oranın da 20.35 seviyesine yükselmesine değinen Güneş,  Eylül ayı enflasyon verisinin yüzde 25'e yaklaşması sonrasında TÜİK başkan yardımcısının görevden alınmasını hatırlattı.  Güneş,  devamına şöyle konuştu: "Yıllık maaş zam oranlarının belirlendiği yılsonuna kadar Kasım ve Aralık'ta eksi enflasyon verileri karşımıza çıkmıştı. Hayat ateş pahası olmuşken yüzde 20'lere doğru çekilen enflasyon rakamı üzerinden kamu emekçileri, emekliler ve işçiler maaş zammı almıştı. Alınan zam, yaşanan gelir kayıplarını bile tolere edemezken temel ihtiyaç kalemi olan gıda fiyatları sürekli olarak artıyor. Bu durumun hoşnutsuzluk yarattığı aşikar. Sokak röportajlarından, AKP'nin yerel seçimlere kadar ekonomik gidişatı toparlamak için adım atmak zorunda kalmasından bu hoşnutsuzluğu anlamak mümkün. Ancak toplumun derin şekilde kutuplaştığı bir ülkede krizin etkilerinin seçim sonuçlarını değiştireceği beklentisi fazlaca iyimser. AKP'nin patron yanlısı siyasetini hedef alan bir siyasal propaganda yürütülüp mücadele edilmedikçe hoşnutsuzluk, bu seçimlerde de MHP ile ittifak halinde hareket eden AKP'yi çok sarsmayacaktır."
 
'Bu gidişatın sonu iflas ve işten çıkarmalar olacak'
 
Enflasyonun iç talepte daralmayı da beraberinde getirdiğini belirten Güneş, "İnşaat sektörü zaten artan faiz oranları yüzünden iyice azalan talep nedeniyle zor durumda. Benzer bir gerilemeyi otomotiv, beyaz eşya, elektronik sanayinde de görüyoruz. 2018 son çeyreğinde yıllık sanayi üretimindeki azalma yüzde 6 oldu. İnşaat sektörüne dayalı birçok alt sektörde üretim düşüşü çok daha çarpıcı. Bu veriler, iktidarın ÖTV-KDV indirimlerine rağmen bu şekilde. Bu gidişatın sonu iflaslar ve işten çıkarmalar olacaktır. Krizin derinliği daha da artacak" ifadelerini kullandı. 
 
'Bütçe açığı giderek büyüyor'
 
“Son 2-3 yıldır kendisi açısından kritik seçimleri garantilemek adına AKP, devlet kasasını sonuna kadar açtı" diyen Güneş,  ekonomik görünümü düzeltmek, hoşnutsuzlukları gidermek, krizin etkilerini ötelemek için teşvikler, ÖTV-KDV indirimleri, kamu bankaları eliyle düşük faizli krediler, kredi yapılandırmaları derken bütçe açığının büyüdüğünü dile getirdi. 
 
'Faturası yoksul halka çıkacak'
 
Bütçenin durumunu umursamadan AKP-Erdoğan iktidarının yerel seçimlere kadar kamu kaynaklarını rahatlıkla harcamaya devam edeceğini söyleyen Güneş,  ancak 1 Nisan'dan itibaren manzaranın tamamen değişeceğini vurguladı.  Güneş, "Şimdiden patronların borçlarının bir kısmı kamu bankalarına transfer edildi. Bunun faturası da elbette yoksul halka çıkacak. Hali hazırda poşet vergisi gibi yeni vergiler hayatımıza dahil edildi. Yenileri de gelecektir. Sadece vergi artışları değil; uzun süredir hedefte olan kıdem tazminatı, işsizlik ödeneği gibi işçilerin kazanılmış haklarını da yok sayacak bir programla iktidar, kurtarmak istediği patronların borç yükünü halkın sırtına tamamen yıkacaktır" diye konuştu. 
 
'Ortak bir emek cephesi yaratılması gerekiyor'
 
Krizin bedelini birileri ödediği sürece patronların ve iktidarların krizleri atlattığına dikkat çeken Güneş,  "Bugün de giderek sertleşen krizin faturası yoksul halkın sırtına yıkılmak isteniyor. Bu bedelin ödenmemesi için emekçilerin mücadele etmekten başka şansı yok. Ancak bu mücadelenin de krizin yıkıcı sonuçlarının yaşandığı işyerleriyle sınırlı kalmadan genelleşmesi, ortak bir emek cephesi yaratılarak sürdürülmesi gerekiyor" dedi.