İSTANBUL - Uluslararası heyet, Asrın Hukuk Bürosu’nu ziyaret etti. Ziyarette konuşan avukat İbrahim Bilmez, “Sayın Öcalan’ı desteklemek Orta Doğu’ya demokratik çözüm gelsin demektir, bunun için tecride karşı mücadele etmek gerekiyor. Devletlerden bir beklentimiz yok, bizim beklentimiz Avrupa’daki halkların dayanışmasıdır” dedi.

 

Uluslararası heyet, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları olan Asrın Hukuk Bürosu’nu ziyaret etti. Gazetecilerin, milletvekillerinin, siyasi parti temsilcilerinin yer aldığı heyeti, avukatlar Raziye Öztürk, İbrahim Bilmez ve Rezan Sarıca karşıladı.

 

‘Sayın Öcalan Kürt meselesinde güçlü bir aktör’

 

Ziyarette konuşan avukat İbrahim Bilmez, Abdullah Öcalan’ın ağır tecrit koşulları altında tutulduğu süreçte dayanışmanın ve heyetin ziyaretinin önemli olduğunu ifade etti. İbrahim Bilmez, “Sayın Öcalan sıradan bir hükümlü değil, Kürt meselesinin çözümünde önemli bir aktör. Ama Sayın Öcalan, hükümlülerin sahip olduğu haklara bile sahip değil. Sayın Öcalan’dan yıllardır haber alınamıyordu. 23 Ekim tarihinde DEM Parti milletvekili, aynı zamanda Abdullah Öcalan’ın yeğeni olan Ömer Öcalan, İmralı’ya gidip görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşme tecridin bittiği anlamına gelmiyor, tecrit devam ediyor. 1 Ekim’de TBMM açılışında MHP Genel Başkanı, DEM Parti ile tokalaştı ve bununla süreç başladığı algısı oluşturmaya çalışıyorlar. Devlet, psikolojik harp tekniklerini kullanıyor, şu an yaşadıklarımız bunlardır. Devlet, medyayı kullanarak yalan haber üretiyor. Sürekli ‘Sayın Öcalan’la görüşüldü’ ya da ‘görüşülecek’ gibi haberler yayınlanıyor fakat bunların hepsi gerçek dışıdır ve yanlış algı oluşturmaya yöneliktir. Sayın Öcalan’ın, Kürt meselesinde güçlü bir aktör olarak gücünü koruyor olmasının en önemli sebeplerinden biri, Kürt halkının Sayın Öcalan’ın arkasında durması ve Kürt halkının dostlarının dayanışma göstermesidir” dedi.

 

‘Devletin Kürt meselesine yaklaşımı sakat bir anlayış’

 

Abdullah Öcalan’ın, İmralı’ya getirilmeden önce barışçıl çözüm yolları için yıllarca mücadele ettiğini dile getiren İbrahim Bilmez, “Bunun için çabaladı. PKK tek taraflı ateşkes ilan etti. Sayın Öcalan, 99 yılında İmralı’ya götürülmeden önce diplomatik çözüm için Avrupa’ya gidecekti ama Avrupalı devletler kapılarını kapattılar ve Sayın Öcalan gidecek bir ülke bulamadı. İtalya’ya, Atina’ya iltica başvurusu vardı ama görmezden gelindi ve komplo ile Sayın Öcalan Türkiye’ye teslim edildi. 99’dan sonra da Sayın Öcalan barış arayışından vazgeçmedi. 99’dan 2004’e kadar tek taraflı ateşkes ilan edildi ve bu süreçte Türkiye birçok reform yapabildi. Devlet o süreçte Kürt meselesi çözülmüş gibi yaptı ancak Kürt meselesi duruyordu. 2004’ten bu yana da uzun bir süreç yaşıyoruz. Devletin Kürt meselesine yaklaşımı sakat bir anlayış. Silahlı çatışma yoksa Kürt sorunu yoktur diyorlar, ama bu yanlış. Kürt meselesi Kürt halkının kolektif hakları ve statü meselesidir. Sayın Öcalan da bunun mücadelesini vermektedir” sözlerini kullandı.

 

‘Sayın Öcalan’ı desteklemek demokratik çözüm gelsin demektir’

 

İbrahim Bilmez, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bugün geldiğimiz noktada Suriye’de yeni bir gelişme ortaya çıktı. Bir tarafta Sayın Öcalan’ın paradigmasını inşa etmeye çalışan Kürtler ve dostları, diğer yanda IŞİD, cihatçı sistem var. Türkiye’nin kışkırtmasıyla karanlık güçler harekete geçtiler. Bu, karanlığa karşı bütün insanlık adına yapılan bir savaş. Bunun için Kürt halkının yalnız bırakılmaması gerekiyor. Sayın Öcalan’ı desteklemek, Orta Doğu’ya demokratik çözüm gelsin demektir. Bunun için tecride karşı mücadele etmek gerekiyor. Devletlerden bir beklentimiz yok, bizim beklentimiz Avrupa’daki halkların dayanışmasıdır. Uluslararası dayanışmanın büyütülmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.”

 

Konuşmaların ardından, CPT’nin İmralı Cezaevi ziyaretine dair hazırladığı raporun açıklanmadığına dikkat çekildi. Ziyaretin devamında heyetin kendi ülkelerinde yapacakları çalışmalar ile tecride karşı mücadele edilmesinin önemli olduğunun mesajı verildi.