Tunç-eli’ne direnen Dêrsim
- 09:11 24 Kasım 2024
- Medya Kritik
Öznur Değer
WAN- Belki de temelde yatan tartışma konusu “Dêrsim-Tunceli” ikilemi. Halkı tanımlayan, coğrafyayı özetleyen, direnişi sembolleyen ve devletin bu denli yönelmesine neden olan isim hangisi? Dêrsim mi Tunç-eli mi?
İçişleri Bakanlığı tarafından Colemêrg (Hakkari), Mêrdîn (Mardin), Êlih (Batman) ve Xalfetî (Halfeti) belediyelerinin ardından bu defa da Dêrsim Belediyesine kayyım atandı. Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu’nun kayyım olarak atandığı Dêrsim’de, kayyımın atandığı 22 Kasım akşamından bu yana sokağa çıkan halk direnişi devam ediyor.
AKP iktidarı ile başlayıp devlet politikası haline gelen kayyım atamalarında medya büyük bir role sahip. Ancak buna gelmeden önce kayyım atanan yerlerin önemine bir göz atmakta fayda var.
Hedef alınan kentler ve nedeni
Colemêrg, özellikle 2015 sonrasında Kürdistan’da yaygınlaşan özel savaş politikalarının adeta merkezi. Uyuşturucu ve fuhuş çetelerinin ayyuka çıktığı kent olan Colemêrg’te, korucu, uzman çavuş, asker ve polisler eliyle gençler ve özelde genç kadınlar uyuşturucu ve fuhuşa özendiriliyor, sürükleniyor. Yerel yönetimlerin çetelere yönelik önleyici tedbirleri göz önüne alındığında ise ilk kayyımun Colemêrg’e atanması anlaşılır.
Demokratik ulus hedef alındı
Mêrdîn Kürt’ünden Arap’ına, Türk’ünden Süryani’sine halkların bir arada yaşadığı “kozmopolit” bir kent olması dolayısıyla Mêrdîn şahsında “demokratik ulus” anlayışının hedef alındığını söylemek mümkün.
‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesi hedef alındı
Êlih, “eşbaşkanlık” sisteminin seçim süresi boyunca kadın aday Gülistan Sönük şahsında hedef alındığı bir kent. Dolayısıyla atanan kayyım ile hem “eşbaşkanlık” sisteminin hem de evrenselleşerek bir direniş ve özgürlük şiarı haline gelen “Jin, jiyan, azadî” felsefesinin hedef alındığı ifade edilebilir.
Abdullah Öcalan’ın doğduğu topraklar
Xalfetî, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğduğu topraklar. Bu nedenle Xalfetî’ye atanan kayyım ile Kürt Özgürlük mücadelesi hedef alınarak, direnen Kürtlere mesaj verilmek istendi.
1938’den bu yana Dêrsim
Ve son olarak Dêrsim… Dêrsim Belediyesi’ne atanan kayyım, Cumhuriyetin yüz yıllık özeti. Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı 1938’de Dêrsim’de yaşandı. Binlerce kadının, çocuğun, gencin, yaşlının ve hatta bebeğin katledildiği Dêrsim’de, yaşananlar bir katliamın ötesinde soykırım niteliğinde. Fiziki yok etme amacı taşıyan Dêrsim katliamı, bugün karşımıza “irade gaspı” olarak çıkıyor. Dêrsim halkının 38’den bu yana duruşunu, mücadelesini, direnişini hedef alan kayyım politikasına karşı Dêrsimliler kayyıma karşı net bir duruş sergiledi. Binlerce Dêrsimli sokaklara dökülerek, kayyımı protesto ederek 38’den bu yana iradesine sahip çıktığını gösterdi, göstermeye devam ediyor.
Neden Dêrsim?
Belki de temelde yatan tartışma konusu “Dêrsim-Tunceli” ikilemi. Halkı tanımlayan, coğrafyayı özetleyen, direnişi sembolleyen ve devletin bu denli yönelmesine neden olan isim hangisi? Dêrsim mi Tunç-eli mi? Dêrsim, 26 Haziran 1926'da Meclis’te alınan kararla ilçeye dönüştürülerek önce Elazığ’a bağlandı. Daha sonra 25 Aralık 1935 tarihinde yeniden il oldu. Ancak bu defa ilin adı değiştirildi ve Dêrsim adı “2884 sayılı Tunceli Vilayeti'nin İdaresi Hakkında Kanun” ile “Tunceli” olarak değiştirildi. Dêrsim’i anlatan kısa bir hatırlatma ile Dêrsim’e atanan kayyım ile Dêrsim’in 85 yıllık direniş tarihinin hedef alındığını söylemek mümkün.
Peki medya asırlık kayyım zihniyetini nasıl gördü, yorumladı…
İlk icraatı belediye önünü beton bariyerler ile donatmak olan kayyım valinin ikinci icraatı ise belediyenin dijital medya hesabı X’te “Dersim Belediyesi” yerine “Tunceli Belediyesi” yazarak “Birlikte başardık, birlikte yöneteceğiz” şiarı yerine ise Türk bayraklı ikonlar koymak oldu.
Kayyımın ilk icraatlarını yalnızca Özgür Basın ve kimi muhalif medya grupları vermiş olsa da ana akım, kayyımı övmenin ötesine geçmedi.
Ana akımın yönlendirmesiyle kayyım atandı
Kayyım sinyalini ilk veren Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener oldu. 6 Mayıs’ta kaleme aldığı “Hakkında terör soruşturma ve yargılaması olan PKK/DEM’li 27 belediye başkanına kayyum yolda” başlıklı yazısı ile adeta kayyıma kapı aralayan ve hatta kayyım talimatı veren Nedim Şener, “PKK/HDP’YE 48 KAYYUM” diyerek kayyım atanacak (!) yerlere kadar yazmış veya kayyım atanması için talimat vermişti. Nitekim Nedim Şener’in yazdığı yazıda “kayyım atanacak” yerler listesinde olan Colemêrg, Mêrdîn, Êlih, Xalfetî ve Dêrsim’e kayyım atandı. Mêrdîn Büyükşehir Belediyesini, “Mardin Belediyesi’nde İstiklal Marşı okunması önerisini reddettiler” sözleriyle hedef alan Nedim Şener, Dêrsim Belediyesini ise “Tunceli Belediyesi’nin sosyal medya hesabının adı Dersim Belediyesi olarak değiştirildi” şeklinde hedef almıştı. Nedim Şener’in yönlendirmesi sonucu atanan kayyımlar ile ana akım medyanın kayyım atanmasındaki rolü de açığa çıkmış oldu.
Yine JİNNEWS, Mezopotamya Ajansı (MA), Yeni Yaşam gazetesi gibi Özgür Basın geleneğinden gelen medyanın yanı sıra Evrensel gazetesi, Sendika.Org gibi muhalif mecralar devletin “Tunceli” dayatmasına karşı “Dêrsim” tanımını kullanırken, ana akım medya ise “Tunceli” sözleriyle 85 yıllık inkarı pekiştirmiş oldu.
‘Terör örgütü üyeliği…’
NTV, “Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum kararı” başlığıyla servis ettiği haber içeriğinde “Terör örgütü üyeliği suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alan DEM Parti'li Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ile CHP’li Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül görevden uzaklaştırıldı” sözleri ile Cevdet Konak’ı hedef gösterdi.
‘Tunceli'ye kayyum kararı şehri karıştırdı!’
Muhalif olarak bilinen Halk TV, “Tunceli'ye kayyum kararı şehri karıştırdı” başlığıyla iradesine sahip çıkan halk direnişi hedef alırken, polis şiddetini ise görmezden geldi.
Yine kendini muhalif medya olarak tanımlayan mecralardan biri olan Sözcü TV, “AKP'nin Kayyumları Bitmiyor! Şimdi de Tunceli'ye Kayyum Atandı!” başlığıyla sunduğu haberde, halk direnişini görmezden geldi.
Muhalif mecralardan biri olan Medyascope ise “Tunceli'ye kayyum atandı / Polis biber gazı sıktı” başlığıyla servis ettiği haberde “Dêrsim” yerine devletin dayattığı “Tunceli” adını kullanırken, polis şiddetini ise başlığa taşıdı.
Kayyımın atandığı 22 Kasım’da Habertürk’te yayınlanan Hülya Hökenek’in sunduğu Enine Boyuna progamında tartışılan Dêrsim kayyımı hakkında konuklardan Türkgün Gazetesi Ankara Temsilcisi Kadir Yıldız, “Terörle Mücadele” için kayyım atanması gerektiğini belirterek kayyım politikalarını olumladı ve devamının gelmesi gerektiğini belirterek medya adına hedef göstermiş oldu.
Kayyım bile diyemedi
CNNTürk ise “kayyım” kavramından dahi kaçınarak haberi, “Tunceli ve Ovacık Belediyelerine yeni görevlendirme yapıldı” başlığıyla servis etti.
Ana akım medya gerek servis ettiği haberler ile gerekse de kaleme aldığı yazılar ile kayyım politikalarına yol gösterir bir pozisyon üstlenirken, Özgür Basın ise kayyım politikasına karşı halk direnişini esas almaya devam ediyor.