Ekoloji Derneği’nden fidan dikme etkinliğine davet

  • 14:46 2 Aralık 2024
  • Ekoloji
HABER MERKEZİ - Mezopotamya Ekoloji Derneği, ’Tu ji dareki biçine jiyane şin bike“ şiarıyla gerçekleştirecekleri fidan dikme etkinliğine tüm ekoloji ve yaşam savunucuları davet edildi. 
 
Mezopotamya Ekoloji Derneği, her sene gerçekleştirdikleri ve çağrıcısı oldukları fidan dikme etkinliğine çağrıda bulundu. Dernek, ‘’Tu ji dareki biçine jiyane şin bike“ şiarıyla 1 Aralık ve 10 Nisan tarihleri arasından gerçekleştirecekleri fidan dikme etkinliğine tüm ekoloji ve yaşam savunucuları davet edildi. 
 
‘Kırım politikalarına bir yenisini eklemekte’
 
Etkinliğe dair açıklama yapan Dernek, şu ifadeleri kullandı: “Küresel boyutta yaşanılan iklim değişikliği, kuraklık, susuzluk gibi tüm canlılığın devamlılığı için gerekli unsurların hızla yok olduğu/edildiği süreç içerisindeyiz. Doğanın tüm varlıkları, yaşama ve yeryüzüne beraber katkı sunar ve yaşamın devamlılığı için her bir varlık önemlidir.  Şüphesiz ormanlar gerek birçok canlının evi/yaşam alanı olması gerekse yeryüzünün oksijen kaynağı olması sebebiyle doğanın olmazsa olmaz varlıklarıdır. Yeryüzü için bu denli gerekli orman varlıklarının günden güne azalması ve yok edilmesi, yok olan biyoçeşitlilikle birlikte yaşamı ciddi oranda tehdit eder hale gelmiştir. Kapitalist üretim faaliyetleri sonucu sermayeye sunulan doğa, yok edilen ormanlık alanlar ile bu süreç daha da hızlanmaktadır. Türkiye’de özellikle 20 yılı aşan  AKP-MHP faşist iktidarının, sermaye ile el ele vererek madencilik projeleri, barajlar, enerji santrallerine alan açma amacıyla asırlık ağaçlar yok edilmektedir. İktidarın; ekonomimizi, yaşam alanlarımızı, haklarımızı gasp ederek ve bizleri yoksulluğa daha fazla sürükleyerek, katliam yasaları ile türleri yok ederek günden güne kırım politikalarına bir yenisini eklemektedir. 
 
Yeni yaşamı inşa mücadelesi 
 
Kürdistan özelinde ise rant ve savaş politikaları iç içe geçerek; doğa kültürel ve toplumsal sömürü aracı olarak kullanılmaktadır. On yıllardır yakılan ormanlar, barajlar yoluyla yaşam alanlarının sular altında bırakılması, maden alanları ile donatılan kentler ve kırsal alanlar ile Kürdistan halkı ekolojik yıkımlar ile yerinden edilmeye çalışılmaktadır. Tüm bu kırımlara ve yok etmeye karşı, Türkiye ve Kürdistan’da yıkıma karşı ses de daha fazla yükselmektedir. Yıkıma karşı direnişin yanında yok edileni yerine koyma, yeni yaşamı inşa etme mücadelesi de aynı inançla devam etmektedir.”