Zırhlı araçlar, yol kontrolleri, baskınlar: Kürt kentlerinde OHAL sürüyor

  • 09:02 11 Ocak 2019
  • Güncel
VAN - Resmiyette OHAL’in adının kaldırıldığını ama yetki ve uygulamalarının özellikle Kürt kentlerinde devam ettirildiğini dile getiren HDP’li Bedia Özgökçe, “Bölgede sürekli zırhlı araçlar var. Yol kontrolleri devam ediyor. Kimlik sorgulamaları, ev baskınları sürüyor. Bunlar OHAL'i aşan ve OHAL ile açıklanamayacak, sıkıyönetimi aratmayan uygulamalar. Hala OHAL koşulları yaşıyoruz” dedi. 
 
15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişiminin ardından 20 Temmuz'da ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ise muhaliflere yönelik baskı ve sindirme aracına dönüştü. Devreye konulan uygulamalar kapsamında yüz binlerce kişi işinden ihraç edildi, gözaltı ve tutuklamalar gerçekleştirildi. Bu sürede hem toplumda hem de cezaevlerinde insan hakları askıya alınarak, sıkıyönetim koşulları yaşatıldı. 730 gün sonra 18 Temmuz 2018 gecesi saat 24.00 itibariyle OHAL resmi olarak kaldırıldı ancak uygulamalarını en az 3 yıl kalıcı hale getiren yasa değişikliği ile sıkıyönetim koşulları devam ettiriliyor. 
 
OHAL'in özellikle de Kürtlere karşı devreye konulduğunu belirten Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Bedia Özgökçe, "OHAL bir türlü sonu gelmeyen uygulamalarla süreklileşti. Tahmin ettiğimiz gibi OHAL'in ilanının hemen ardından Kürt siyasi hareketine yönelik yüzlerce operasyon düzenlendi. Binlerce tutuklanma yaşandı. OHAL kapsamından ilan edilen KHK'ler ile 150 bin civarında insan sorgusuz sualsiz işinden edildi. Yasa ile yapamadıklarını KHK'lerle yasallaştırdılar" dedi. 
 
'Nerede bir Kürt varsa işten atıldı'
 
OHAL ile birlikte devletin bütün mekanizmalarının işlevsiz hale getirildiğine değinen Bedia, "OHAL kararnameleri ile Kürt siyasi hareketinin 102 belediyenin 95’ine kayyım atandı. Gazetelerin yasaklanması, üniversitelerde akademisyenlerin atılması, avukatların, hakimlerin, işçilerin, emekçilerin ve gazetecilerin tutuklanarak hapse atıldığı ağır bir süreç yaşandı. Özellikle Kürtlere yönelik uygulamalar gerçekleştirildi. Bariz bir şekilde ayrımcılık diye tanımlayabileceğimiz bir düzeyde devlet sisteminde, kamuda nerede Kürt varsa işten atıldı. Liyakat denen ölçü asla hiçbir şekilde tutturulamadı" dedi. 
 
‘Özgürlükler tamamen rafa kaldırıldı’
 
AKP Hükümeti’nin kendi sistemini OHAL ile hayata geçirdiğini kaydeden Bedia, "AKP kendi yarattığı faşist diktatörlük düzenini adım adım inşa ediyordu. OHAL 'Allah tarafından verilen bir lütuf' gibi görülerek ellerinde bir sopa oldu. OHAL kararının alındığı tarihlerde Meclis’ten onay dahi alınmamıştı. OHAL kapsamında çıkartılan KHK'ler Anayasanın belirlediği sınırlar çerçevesinde alınmış kararlar değildir. İnsan haklarını temel haklar ve özgürlükler tamamen rafa kaldırıldı" diye konuştu. 
 
'OHAL ilanı barış ve müzakere sürecine yönelikti'
 
OHAL’in öne sürülerek özellikle bölgede HDP ile bağı olan herkesin gözaltına alındığına dikkat çeken Bedia, "Bütün Kürdistan'da partimizle ilgi kuran herkes gözaltına alındı. Geçtiğimiz aylarda partimizin üyesi, partimizin sempatizanı, partimize oy verenler, bir bütün olarak Kürt halkına tutuklama ve gözaltı operasyonları yapıldı. Örneğin; Erciş ilçesinde HDP ve DBP yöneticilerinin hepsini gözaltına alıp tutukladılar. Bu tutuklamalar da anlaşıldığı üzere Kürtlerin siyasi tercihlerine ve siyasi etkinliklerine yönelik bir operasyon olarak karşımıza çıkıyor. Kürt kentlerinin ablukaya alınıp, yakılıp yıkılmasından bu yana süreç tamamen sindirme,  gözdağı verme, yalnızlaştırma politikasıdır. OHAL ilanı Türkiye'de gelişen barış ve müzakere sürecinin al aşağı eden bir uygulamalar serisidir" ifadesini kullandı. 
 
‘Sıkıyönetimi aratmayan uygulamalar var’
 
OHAL’in resmi olarak kaldırıldığını ancak uygulamalarının hala sürdürüldüğünü dile getiren Bedia, şöyle devam etti:  "Bölgede sürekli zırhlı araçlar var. Yol kontrolleri devam ediyor. Kimlik sorgulamaları, ev baskınları hala sürüyor. Tüm bu uygulamalar OHAL'i aşan ve OHAL ile açıklanamayacak, sıkıyönetimi aratmayan uygulamalar. Hala OHAL koşulları yaşıyoruz. Hala insanlar gözaltına alınıyor, hala günlerce avukat görüşü yapılmıyor, cezaevlerinde şiddet ve işkenceler var. Kürt halkına ve muhaliflere yönelik saldırılar devam ediyor."