İZMİR - Paris ve Silopi'de katledilen Kürt kadın siyasetçiler için düzenlenen anmada konuşan HDP'li Serpil Kemalbay, "Kadınların mücadelesini geleceğe taşımakta her birimiz adayız. Leyla Güven'in grevini sahiplenmek güneşe uğurladığımız kadınların direnişini sahiplenmekle aynıdır" dedi. 

 

Halkların Demokrasi Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İzmir il örgütleri, 9 Ocak  2013'te Fransa'nın başkenti Paris'te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez ile 4 Ocak  2016'da Şırnak'ın Silopi ilçesinde sokağa çıkma yasakları sırasında katledilen Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır için Anma etkinliği düzenledi. 

 

'Partimize dönük saldırılar devam ediyor'

 

Anmada konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Dünya genelinde ezilenlerin mücadelesinde kadınların en ön saflarda yer aldığını ve egemen güçlerin ilk hedefinin olduğunu söyledi. Serpil, "Halkların eşitlik kimlik talepleri baltalanmaya çalışıldı. Kadınlar mücadele saflarında en öndeydi. Ölümü göze alarak sokağa çıkmışlardı. Arkasında büyük bir mücadele geleneğini kadınlara bıraktılar. Bugün burada bu mücadeleci kadınların geleneğini devraldık. Türkiye şu anda yine ağır bir dönemden geçiyor. Savaştan beslenenler Kürt sorununu inkar edenler kadınların kazanımlarını reddedenler, baskılarına sindirme politikalarına devam ediyor ve partimize dönük saldırılara devam ediyorlar" diye belirtti. 

 

'Leyla'nın eylemi 61'inci gününde'

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde başladığı açlık grevinin 61'inci gününe girdiğini hatırlatan Serpil,  "Aslın da yaptığı şey sadece Kürt halkını ilgilendiren bir direniş değil. Tam da Pakizelerin Seve'lerin yapmaya çalıştığı halkların bir arada yaşaması için başlatılan bir mücadelenin parçası. Nerede yaşıyorsak yaşayalım bütün kadınların, işçilerin, köylülerin ve bütün halklar için verilmiş bir mücadeledir. Çünkü biliyoruz ki Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmadığı sürece Kürt halkı üzerinde ağır anti demokratik politikalar ortadan kaldırılmadığı sürece ne demokrasi ne barış olabilir, ne bir hak mücadelesi kazanılabilir. Bütün bunların hepsi birbirine bağlı, çözümler de birbirine bağlı. O mücadele Karadeniz'deki kadının verdiği, Aydın'da JES'e karşı verilen kadınların mücadelesinin bir parçası" diye konuştu. 

 

'Mücadeleyi geleceğe taşımaya adayız'

 

Leyla'nın sesine ses verilmesi gerektiğini ifade eden Serpil, "Kadınlar en ağır bedelleri ödeyerek mücadeleyi geleceğe taşımak için çaba içindeler bizler bu çabayı desteklemek ve bu dayanışmanın kazanımla sonuçlanması için bütün mücadelemizi vermiş olacağız. Biz bu güçlü kadınların mücadelesini geleceğe taşımakta her birimiz adayız ve her birimiz en güçlü şekilde çalışmalarımızı şekillendirmek en önemli görevimiz. Leyla Güven'in grevini sahiplenmek güneşe uğurladığımız kadınların direnişini sahiplenmekle aynıdır. Çünkü biliyoruz ki Leyla Güven'i yaşattığımızda tecridi kaldırabildiğimizde kadın mücadelesi Kürt halkının, ezilenlerin mücadelesi bir adam daha atmış olacak" dedi.