Sur’daki parsellerin ihaleye çıkarılmasına tepki: Dün Silopi bugün Sur
- 19:23 4 Ocak 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi ve Sur Platformu, Sur Belediyesi’ne ait 14 arsanın ihaleye çıkarılmasına tepki göstererek, kamusal alanların yasal boşluklardan yararlanılarak rant alanına dönüştürüldüğünü vurguladı.
Sur Platformu ve TMMOB Mimarlar Odası, Sur Belediyesi kayyımı Abdullah Çiftçi tarafından Dicle Üniversitesi'nde bulunan ancak mülkiyeti belediyeye ait 14 arsayı 44 milyon 123 bin TL ile ihaleye açmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi’nde yapılan toplantıya, Platform ve Oda yöneticileri ile üyeleri katıldı. Basın açıklaması öncesi kısa bir konuşma yapan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu üyesi Samet Ucaman, Diyarbakır'ın 2 yıldan fazla bir süredir atanmış kayyımlar tarafından rant alanlarına açıldığının altını çizdi.
Kayyımların halktan uzak, gizli plan ve projeler içinde olduğunu kaydeden Samet, "Kayyımlar hakkında bildiğimiz tek şey her şeylerini gizli yürütmeleri. Halkla ise herhangi bir paylaşımları yok. Yerel seçimlerin yaklaşması ile birlikte söz konusu gizli yürüttükleri usulsüzlüklerini alenen ortaya koymaya başladılar. Kayyımların atandığı birçok ilde artık arsaların parsel parsel satışa çıkardıklarını görüyoruz. Bu nedenle bizler TMMOB ve Sur Platformu olarak konuya ilişkin basın açıklaması yapmak üzere burada bulunuyoruz" dedi.
'Kayyım usulsüzlüğü seçime doğru gün yüzüne çıktı'
Daha sonra açıklamayı yapan Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Şeref Han Aydın, kayyımın 2 yıldır hukuksuz bir şekilde belediyeyi kendi çıkarlarına göre yönettiğini vurgulayarak, söz konusu çıkarların yerel seçimin yaklaşması ile daha fazla gün yüzüne çıkmaya başladığını kaydetti. Şeref, "Ülke 3 ay sonra ülke yerel seçime gitmektedir. Yani atama ile görevlendirilen kayyımın görevi bir süre sonra sona erecektir. Sur Belediyesi tarafından bir kaç gündür kenttin farklı noktalarında 14 adet parselin satışı için ihale duyurusu yapılmıştır. Yerel seçimlere 3 ay kala belediye mülkiyetinde bulunan taşınmazlara dair alelacele alınan satış kararı hem yasal hem de ahlaki yönden tartışmalıdır. Mevcut yönetimin 3 ay sonra değişeceği gün gibi ortadadır" diye belirtti.
‘Kamusal alanlar yasal boşluklardan yararlanılarak ranta dönüştürüldü’
İhalenin hukuka aykırı olduğunu belirten Şeref, kamusal alanların yasal boşluklardan yararlanılarak rant alanlara dönüştürülmeye çalışıldığına dikkat çekti. Şeref, şöyle devam etti: “Teknik ve hukuki yönden incelendiğinde 14 parselin imar kanununun 18'inci madde uygulaması ile düzenleme ortaklık payından elde edilen imar yollarının imar kanunun 15'inci ve 16'ıncı maddeleri ve tapu kanunun 21'inci maddesi uyarınca ihdas yapılarak belediyeye tescili yapılmıştır. Daha sonra tescili yapılan bu 14 adet parsel imar kanunun 18'inci madde uygulaması ile 13 adet parsel konut ve bir adet parsel de özel eğitim tesis alanına dağıtımı yapılarak tescili yapılmıştır. Yani halktan kamu yararı adına yapılan kesinti bugün belediye adına konut ve özel eğitim tesis alanı olarak satışa çıkarılmıştır. Kamusal alanların yasal boşluklardan yararlanılarak rantsal alanlara dönüştürüldüğünü görmekteyiz. Bu alanların kamusal alan doğrultusunda yani yeşil alan, okul, sağlık merkezi, kültür merkezi gibi alanlar için kullanılması gerekirken şuan tamamen ticari amaç ile satışa çıkarılmıştır. Yine Sur gibi bir ilçede tarihi kent kırımı sonrası oluşan binlerce evsiz ve mağdur bırakılmış insanlar varken, bu parsellerde mağduriyeti gidermek amacıyla sosyal konut üretebilecekken belediye, maalesef ticari amaçla satışa sunmuştur.
'İhale kararı derhal durdurulmalı'
İhale derhal iptal edilmeli. İhale siyasal ve idari tahammüller sonucu açılmıştır. Söz konusu ihalenin duyuruluş ve yapılış tarzı ise kayyımın yangından mal kaçırır gibi işi kurtarma çabaları içinde olduğunu gösteriyor. Kayyım atanan birçok ilde benzer ihaleler gerçekleştirildi. Daha önce yine kayyım marifetiyle Silopi Belediyesi’nde belediyeye ait bir kaç parselin birilerine kelepir fiyatına peşkeş çekildiğini bildiğimizden, bu satışlara da şüphe ile yaklaşmaktayız. Dün Silopi'de bugün de Sur'da bu yöntem uygulanmaya çalışılıyor. Yarın ise Diyarbakır'ın veya başka kentlerin arazileri ve taşınmazların satışına dönük çalışmaların yapılacağının da bilgisine sahibiz. Bu yapılan işlerin bir taraftan kamu malının talanı diğer taraftan da görevi kötüye kullanma olduğunu yetkililere hatırlatmak isteriz. Bu süreci bu çerçevede takip edeceğimizi belirterek, kamuoyunu duyarlı olmaya kentimizin demokratik kitle örgütlerini ve meslek örgütlerini de bu önemli süreçte üzerlerine düşen rolü yerine getirmeye ve kenti sahiplenmeye çağırıyoruz. Bizler ihalenin derhal iptal edilmesi ve bu parsellerin seçim sonrasında gerekli revizyonlarının yapılarak halkın seçtiği meclis marifetiyle kamu yararı gözetilerek değerlendirilmesini talep ediyoruz."