
Özgürlük mücadelesine aşkla bağlılığın adı: Fatma Uyar
- 09:02 3 Ocak 2019
- Güncel
ŞIRNAK - Silopi ilçesinde katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ın yaşamını yitirişinin üzerinden 3 yıl geçerken, Fatma Uyar’ın Annesi Hatice Uyar, Fatma'nın özgürlük mücadelesine büyük bir aşkla bağlandığını kaydetti. Hatice, “Halkı için ölümü göze alan bu 3 kadının başlattığı direniş bugün yine kadın öncülüğünde zindanlarda sürüyor” dedi.
Şırnak’ın Silopi ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında 3 Kürt kadın siyasetçi Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Sêvê Demir, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Kongreya Jinen Azad (KJA) üyesi Fatma Uyar ve Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır, 4 Ocak 2016’da katledildi. Sivil halka yardım için Karşıyaka mahallesinden Yeşilyurt mahallesine geçmek isteyen 3 kadın, zırhlı aracın kendilerini hedef alması ardından saatlerce ambulansın gelmesini bekleyerek yaşamını yitirdi.
Dosyaya ‘kısıtlılık kararı’ verildi!
Üzerinden 3 yıl geçen olayla ilgili hazırlanan dosyaya geçtiğimiz yıl “kısıtlılık kararı” verildi. Görüntü ve telsiz kayıtlarının olduğu iddia edilen dosyayla ilgili avukatlar, hukuki bir gelişme olup olmadığı hususunda bilgi edinemiyor. Olayda yaşamını yitirenlerden biri de KJA Üyesi Fatma Uyar idi. Kızı Fatma’yı “O partinin arkadaşıydı” diye tanımlayan anne Hatice Uyar, Fatma’nın küçük yaştan itibaren katıldığı parti ve kadın çalışmalarında son nefesine kadar başı dik bir şekilde mücadele ettiğini söyledi.
‘Halkımın yanında bu süreci karşılayacağım’
Şırnak’ta doğup büyüyen Fatma’nın 5’inci sınıfa kadar okuduğunu daha sonra ise gitmek istemediğini ifade eden anne Hatice, Fatma’nın 12 yaşından itibaren gidip gelmeye başladığı partide özgürlük mücadelesine büyük bir aşkla bağlandığını kaydetti. Fatma’nın daha sonra kurulan Gençlik Meclisi çalışmalarına dahil olduğunu dile getiren Hatice, “Aradan 2 yıl geçtikten sonra tutuklanarak cezaevine girdi. Cezaevinde 5 yıl tutulduktan sonra tahliye oldu ve Serhat’a giderek parti çalışmalarına burada devam etti. Sokağa çıkma yasakları döneminde Silopi’ye geri döndü. Neden döndüğünü sorduğumda ‘Ben halkımın yanında bu süreci karşılayacağım. Son nefesime kadar onların mücadelelerine ortak olacağım’ dedi. Gerçekten de son nefesine kadar halkı terk etmedi” ifadelerini kullandı.
‘Sêvê ve Pakize ile hep yan yanaydı’
Fatma’nın çok çalışkan bir kadın olduğunu ifade eden Hatice, “Partinin arkadaşıydı. Büyüklerle büyük küçüklerle küçüktü. Sêvê, Pakize ve o hep yan yanaydılar. Onu aradığımda da onların yan yana olduğunu bilmiyordum. Orada kendi işini yapıyor diyordum. Üçünün şehit haberini alana kadar onların birlikte çalıştığını bilmiyordum. Paris’te ki 3 kadın gibi katledildiler. Onlar ölmeyene kadar Silopi üzerindeki yasakta kalkmadı. Ama ne zaman ki bu 3 kadın yaşamını yitirdi yasak uzun sürmeden kaldırıldı. Demek ki tüm kin ve öfkeleri bu 3 Kürt kadına idi. Kadınların öncülüğünde gelişen direnişin halka moral verdiğinin farkına vardıkları için ilk hedefleri onları katletmek oldu” dedi.
‘Halkı için ölümü göze alan 3 kadın’
Kızının mezarının evinin karşısında olduğunu ve her sabah onun mezarına bakarak güne başladığını belirten Hatice, şöyle dedi: “Ben onla son nefesime kadar gurur duyuyorum ve onla başım diktir. Onun mücadelesini ve direnişini asla unutmayacağım. Her daim onun yolunda, davasında ve direnişinde olmaya devam edeceğim. Onlar direnerek öldüler, başları dik bir şekilde yaşamlarını yitirdiler. Sadece onlar değil her yerde yüzlerce insan katledildi. Hala TOKİ’lerin altında bizim çocuklarımızın cenazesi çıkıyor. Anneler olarak çocuklarımızın devrettiği mücadeleyi sırtladık ve sonuna kadar götüreceğiz. Halkı için ölümü göze alan bu 3 kadının başlattığı direniş bugün yine kadın öncülüğünde zindanlarda sürüyor. Bu miras boynumuzun borcudur ve büyüyerek devam edecek.”