‘Devlette hukuk kalmadı, toplumda da mı vicdan kalmadı?

  • 09:01 3 Ocak 2019
  • Güncel
İSTANBUL - Tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevi eyleminin 57’nci gününe giren Leyla Güven’in sesinin duyulması gerektiğini belirten Barış Anneleri İstanbul Meclisi üyeleri, “Evet devlette hukuk kalmadı, toplumda da mı vicdan kalmadı?  Bugün vicdan ve ahlak günüdür” dedi.
 
Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekilli Leyla Güven, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük tecridin kaldırılması talebiyle 57 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde. Ciddi sağlık sorunları yaşamaya başlayan Leyla’nın en büyük destekçisi ise kadınlar oldu. 
 
Barış Anneleri İstanbul Meclisi üyeleri, Leyla’nın talep ve eylemine ilişkin değerlendirmede bulundu. 
 
‘Herkes Leyla’nın sesine ses olsun’
 
Barış Anneleri’nden Perihan Akbulut, hem toplumda hem cezaevlerinde hem de ülke sınırları dışında hayata geçirilen politikaların son bulmasını isteyerek, “Evet devlette hukuk kalmadı, toplumda da vicdan mı kalmadı?” diye sordu. Ülkedeki kaosun son bulması için İmralı’daki tecridin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Perihan, “Herkes Leyla’nın sesine ses olsun. Bu tecrit bir şekilde kırılmalıdır. Halk bu tecridi kabul etmemeli, alanlarda ve meydanlarda olmalıyız. Yüz yıldır bu zulüm üzerimizde. Yüz yıldır bu zulmü yaşıyoruz. Bu zulme hiçbir zaman teslim olmadık ve bugün de tecride karşı mücadelemizi veriyoruz” dedi.
 
‘Bugün vicdan ve ahlak günüdür’
 
Asimilasyon politikalarına ve TRT Kurdî’de çalışan Kürtlere dikkat çeken Perihan, “’Biz Kürt aydınlarıyız’ diyorlar, aşiretlerinden söz ediyorlar. Ben de onlara sesleniyorum; Yüz yıldır Kürtleri yok etmeye çalışıyorlar, öldürüyorlar, inkar ediyorlar. Çocuklarımız bedeller ödemeseydi onlar bugün TRT Kurdî’de çıkamazdı. Ellerini vicdanlarına koysunlar. Akıllarına başlarına toplasınlar. Bugün Leyla Güven’e bir şey olursa vicdanlarına nasıl hesap verecekler? Bugün vicdan, iman, ahlak günüdür. Bir kişi zulme karşı bedenini ölüme yatırıyor. Birileri de evinde oturuyor. Kimsenin gecesi gündüzü olmamalı” ifadelerini kullandı. 
 
‘Anneler birlik olup mücadele etmeli’
 
Uluslararası kurumların tecride karşı sessizliğine değinen Aklime Kesin de, “Neden kimse ses çıkarmıyor? Biz anneler bu tecride karşı sessizliği kabul etmiyoruz. Devlet ne zamana kadar katliamlar yapmaya devam edecek? Ne zamana kadar kan dökmeye devam edecek? Kimse kanla başarılı olamadı ki onlar başarılı olsun. Bugün Türkiye’ye barış lazım. Eğer bütün anneler birlik olup mücadele edersek barış sağlanır. Kimsenin ölümünü istemiyoruz” dedi. 
 
‘Bütün dünya bu tecridi görsün artık’
 
Barış Anneleri’nden Nuriye Öncel ise, tepkisini şöyle dile getirdi: “Bu ülkede sürekli baskı altındayız. Tutsaklar sürekli tecrit ve baskı altında. Yaşananlara artık sessiz kalmasınlar. Biz sadece barış istiyoruz. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kınıyoruz. Bu tecridi kabul etmiyoruz. Bütün dünya bu tecridi görsün. Leyla açlık grevinde, tutsaklar açlık grevinde. Bu yaşananları hiç mi görmüyorlar?” diye sordu.