Hanife Köseoğlu'ndan görüş yasağına itiraz

  • 14:25 2 Ocak 2019
  • Güncel
İSTANBUL - Cezaevindeki oğlu Mustafa Özgür Mulla'nın darp edilmesine ilişkin yaptığı şikayet nedeniyle hakkında 2 ay görüş yasağı verilen anne Hanife Köseoğlu, yasağa ilişkin itirazda bulunduğunu söyledi.
 
Hanife Köseoğlu,  Silivri Cezaevi'nde tutulan oğlu Mustafa Özgür Mulla'nın darp edilmesine ilişkin yaptığı şikayet sonrası hakkında verilen 2 aylık görüş yasağına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantının yapıldığı salona "Silivri 6 Nolu Cezaevinde işkenceye karşı çıkan aileler de cezalandırılıyor" pankartı açıldı. Burada konuşan Hanife, oğlunun vücudunda darp izleri gördüğünü söyledi. 
 
'25 gardiyana göre çok tehlikeliyim'
 
Görüş sonrası oğlunun durumunu cezaevi müdürü ile görüşmek istediklerini ancak kabul edilmediğini dile getiren Hanife, "Sonrasında direnip oturma eylemi yapacağımızı söyleyince müdür ve başgardiyan geldi. İşkence izlerini görmemize rağmen işkence yapılmadığını iddia ettiler. Müdür, 'ben sabah yanındaydım. Sağlığı gayet iyiydi. Hem 2000'deki hayata dönüş operasyonundan sonra hapishaneler daha güvenli oldu, eskisi gibi değil. Artık işkence gibi şeyler kesinlikle yok' dedi. Görüşe 5 kişi gitmiştik. Yani biz hayal görüyorduk onlara göre. Peki dedik ve çıktık. Sonrasında suç duyurusunda bulunduk. Akabinde haftasında ziyarete gittim. Ziyaretten bir gün öncesinde aradım bana dediler ki gelebilirsin. Ben gittiğimde benim önüme bir kağıt indirdiler. Benim evime bir evrak dahi gönderilmedi. İki ay görüş yasağı verildi bana. Bunun gerekçesi benim oğlumun işkence gördüğünü bunun hakkını aradığım için kanunlara göre ben onlara suç teşkil ediyorum. Tek başıma 25 gardiyana çok tehlikeli geldim ki bana uzaklaştırma cezası verdiler" dedi.
 
'Karşıdakinin insan olduğunu unutuyorlar'
 
"Adalet nerede? Oğlum sadece düşündüğü için 10 yıla mahkum ettiniz. Bu esnada aileleri de cezalandırıyorsunuz. Peki ben soruyorum sizin adaletiniz nerede? Bu adalet nasıl işliyor? Bu işkenceler neden?" sorularını soran Hanife yaşanan duruma tepki gösterdi.
 
Hanife, kendisi gibi mağdur olan ailelere de seslenerek şöyle dedi: 
 
 "Lütfen gelin dayanışalım. Birlik olalım. Evlatlarımızın sesi olalım. Çünkü içeride evlatlarımız çok işkencelere maruz kalıyor. Sadece havalandırma için yerlerde sürüklenerek işkenceler görüyorlar. Sohbet hakları ellerinden alındığı için işkencelere maruz kalıyorlar. Bize resmen şunu söylüyorlar. Sesinizi çıkarmayacaksınız. Biz ne dersek onu yapacaksınız. Ama ben şunu söylüyorum. Ben bir anneyim dokuz ay taşıdım. İki buçuk yıl süt verdim. Sabahlara kadar ayağımda salladım. O benim evladım. Siz benim oğluma işkence yapıyorsunuz. Bu hakkı siz kendinizde nerede buluyorsunuz. Bu hakkı nasıl bulabiliyorsunuz. Bunu yapanlar insan değil mi? Onların evlatları yok mu? Nasıl bir zihniyetle yetişiyorlar ki? Nasıl bir psikolojiyle yetişiyorlar ki? Karşıdakinin insan olduğunu unutuyorlar."
 
'Vicdanları var mı?'
 
Türkiye'yi yönetenlerin de evlatları olduğunu söyleyen Hanife, "Vicdanları var mı bilmiyorum. Her halde vicdanları yok ki bu kadar duyarsız kalabiliyorlar. Ben bir anneyim evladımın işkence görmesini artık dayanamıyorum. Ben diyorum ki sonuna kadar gideceğim. Değil iki ay, isterse 24 ay uzaklaştırma versinler. Ben yine susmayacağım. Ben yine çıkıp bağıracağım. Ben yine evladımın arkasındayım. Bir tek kemiğim dahi kalsa, bir damla kanım dahi kalsa evladımın arkasındayım. Bütün evlatlarımızın arkasındayım. Orada bir kişinin canı yanarsa bütün annelerin yüreği sızlar.  Onlar insan öldürmedi. Onlar bir karıncayı dahi incitmedi. Neden bu kadar korkuyorlar düşüncelerden? Lütfen kimse korkmasın. Herkes duyarlı olsun" dedi.
 
Hanife son olarak kendisine verilen 2 aylık görüş yasağına avukatı aracılığıyla itiraz ettiğini ekledi.