
3 kadın ve 3 yoldaş: Sêvê, Pakize, Fatma
- 09:04 1 Ocak 2019
- Güncel
ŞIRNAK - Silopi'de 3 yıl önce ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında katledilen 3 Kürt kadından biri olan Pakize Nayır’ı anlatan annesi Behiye Nayır, “Bu davayı seven herkesi seviyordu ve onun yarım bırakmak zorunda kaldığı mücadeleyi ben sürdüreceğim. Bugün 3 kadın ve 3 yoldaş olan Sêvê, Pakize, Fatma tüm kadınlara örnek oldu” dedi.
Sêvê, Pakize, Fatma… 4 Ocak günü Şırnak’ın Silopi ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında kolluk kuvvetleri tarafından açılan ateşle katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi. Bu kadınlardan biri olan 24 yaşındaki Pakize Nayır, Şırnak’ın Silopi ilçesinde doğup, büyüdü. Küçük yaşından itibaren evin hem maddi hem de manevi sorumluluğunu yüklenen Pakize, henüz 12 yaşındayken tekstil işçiliğine başladı. Bahar aylarında ise ailesiyle birlikte mevsimlik işçiliğe gitti. Bir yandan ailesinin geçimini üstlenen Pakize diğer yandan da görmezden gelemediği Kürt halkının özgürlük mücadelesinin bir parçası oldu. Erken yaşlarda kadın ve siyaset çalışmalarına katıldı. Açtığı kuaför dükkanıyla ailesine destek olmayı sürdüren Pakize, diğer yandan ise Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanlığı görevini üstlendi.
3 kadın 3 yoldaş birlikte mücadele etti
Silopi’de 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen yasak sonrasında 4 Ocak akşamı çatışmaların yaşandığı Karşıya mahallesinde zırhlı araçlardan açılan ateşle yaralanan Pakize, Sêvê Demir ve Fatma Uyar ile birlikte katledildi. Çok cesaretli olduğu, asla geri adım atmadığı ve bundan dolayı da çevresinde bulunan herkesin cesaretiyle hatırladığı Pakize’yi anlatan annesi Behiye Nayır, ne olursa olsun kızının davasını takip edeceğini vurguladı. Kızına verdiği sözü şimdilerde HDP Silopi İlçe Başkanlığı’nda yöneticilik yaparak yerine getiren Behiye, Pakize'nin üniversiteye hazırlık yaparken çektiği fotoğrafı öperek konuşmaya başlıyor.
‘Bu davayı seven herkesi sevdi’
Behiye, "Çocukluğundan bu yana sadece bu davayı sevdi. Kitap okuyordu, bu davayı seven herkesi seviyordu. Kimseye haksızlık yapmadı, kimseye bir şey yapmadı. Genç bir kadındı, çalışıyordu. Kendi dükkanı vardı. Çok çalışkan ve akıllı bir kadındı. Ailemizin umudu ve herkesi koruyan biriydi. Çok bilen, çok pratik bir insandı. Çocukluğundan bu yana hep bu değerlere, bu mücadeleye bir şey katmak için çalıştı. Pakize genç, dinamik ve akıllı bir kadındı. En sonda da mücadelesini yürüttüğü bu yolda yaşamını yitirdi" dedi.
‘Kürdistan topraklarında yaşamak ‘terörist’ olmanıza yeter’
O gece yaşananları hayatı boyunca unutmayacağını ve vahşetin sadece kendi kızına değil bütün Kürt halkına yapıldığını söyleyen Behiye, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim çocuklarımız Kürt. Kendi davaları, kendi dilleri için mücadele ettiler. Adaletin ve özgürlüğün gelmesini istiyorlardı. Neden bütün dünyanın bunları isteme hakkı var da Kürtlerin yok. Benim kızım parti üyesiydi. Emniyetten aldı kimliğini onlar da biliyordu. Sonra ne yaptılar önce yaralayıp sonra taradılar. Ardından da 'terörist' ilan ettiler. Kürdistan topraklarında yaşıyorsanız eğer 3 yaşında dahi olsanız onların gözünde teröristsiniz."
‘Davalarının arkasındayız’
Ne olursa olsun sonuna kadar kızının mücadelesinin arkasında olacağını ve yarım bıraktığı mücadeleyi kendisinin yürüteceğini söyleyen Behiye, "Kızım o gün defalarca ambulansı aradı. ‘Yaralıyız, kan kaybından öleceğiz’ dedi. Yine de göndermediler, taradılar bile bile yaktılar kızımı ve arkadaşlarını. Biz onların davalarının arkasındayız. Ömrümün sonuna kadar onun mücadelesinin arkasından gideceğim. Hakkımız olan çocuklarımızın davasının arkasından gideceğiz. Ne yaptığını biliyordu benim kızım. O yüzden korktular ondan. Bugün 3 kadın ve 3 yoldaş olan Sêvê, Pakize, Fatma tüm kadınlara örnek oldu."