İzmir'de mültecilerin barınma koşullarına dair rapor yayınlandı
- 14:21 5 Mayıs 2018
- Güncel
İZMİR - Halkların Köprüsü Derneği İzmir'de 10 farklı bölgede yaşayan mültecilere ilişkin hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştı.
Halkların Köprüsü Derneği, İzmir'deki barınma koşullarının tespitine dair Ağustos 2017-Nisan 2018 tarihleri aralığında hazırladığı verilerden oluşan İzmir raporunu kamuoyuyla paylaştı. İzmir'e bağlı Bayraklı, Bornova, Buca, Karşıyaka, Konak, Karabağlar, Yamanlar, Gaziemir, Çiğli, Torbalı ilçelerinde yapılan çalışmaların yer aldığı raporu dernek başkanı Cem terzi okudu.
Raporda, 103 kadın ve 63 erkekten oluşan toplamda 169 mülteci ile yapılan görüşmeler sonucunda 972 mültecinin barınma koşullarına dair bilgilere ulaşıldığı kaydedildi.
Raporda yer alan tespitler şu şekilde:
"*Mültecilerin yüzde 68'i kişi sayısı 5'ten fazla olan hanelerde yaşamaktadır. Mültecilerde ortalama aile büyüklüğü 5,75'tir.
*Mültecilerin sadece yüzde 16'sının düzenli ya da düzensiz olarak istihdam edildiği; 169 hanenin 12'sinde düzenli ya da düzensiz istihdam edilen kimsenin olmadığı tespit edilmiştir.
*Mülteci hanelerin ortalama aylık gelir ise 1180 TL'dir. Kişi başına düşen aylık gelir 195 TL'dir.
*Okul çağında çocuğun yaşadığı 107 hane olduğu tespit edilmiştir. Araştırmaya dahil olan hanelerdeki okul çağındaki çocukların yüzde 22'si okula gidememektedir.
*Mültecilerin yüzde 75'i, herhangi bir yardım almamaktadır. Yardım alanlar ise düzenli yardım almadıklarını, çeşitli sivil toplum kurumları, belediye, kaymakamlık ve Kızılay'dan birkaç defaya mahsus kömür, gıda, kıyafet ya da nakdi yardım aldıklarını beyan etmişlerdir.
*Görüşülen 169 kişiden tamamına yakını (165 kişi) kiracı olarak ikamet etmekte, bir hane ise çalıştığı iş yerine ait bir konutta ücretsiz olarak yaşamaktadır. İkamet edilen konut türüne bakıldığında ise gecekondu tipi yapının en yaygın konut tipidir.
*Mültecilerin aylık olarak ödedikleri kira 150 ile 800 TL arasında değişmekle birlikte ortalaması 374 TL'dir. Mültecilerin tamamına yakını (yüzde 96,4) kirasını elden, doğrudan ev sahibine vermektedir.
*Görüşülenlerin yüzde 40'ı kiralarını düzenli ödeyemediklerini belirtmişlerdir.
*Konutların ortalama büyüklükleri 69 metrekare ve ortalama yaşam alanı 64 metrekaredir. Konutların yüzde 91'inde 3 veya daha az oda olmakla birlikte hanelerdeki ortalama oda sayısı 2,49'dur. Her odaya 2,4 kişi düşmektedir.
*Hanelerde bulunan tuvaletleri ortalama 6 kişi kullanmakta, evlerin yüzde 13'ünde tuvalet dışarıda yer almaktadır. Görüşülenlerin yüzde 17'si kullandıkları tuvalete erişimlerinde sıkıntı olduğunu belirtmişlerdir.
*Mültecilerin yaşadığı evlerin yüzde 14'ünde mutfak bulunmamaktadır.
*Hanelerin yüzde 60'ında fare, böcek ve haşere sorunu olduğu tespit edilmiştir. Bu tür bir sorunu olan hanelerin yüzde 53'ünde fare, yüzde 43'ünde böcek, yüzde 19'unda haşere bulunduğu belirtilmiştir.
*Türkiye'nin diğer illerinden gözlemlenebileceği gibi İzmir'de de mülteciler sosyo-ekonomik düzeyi düşük, gecekondu tipi alanlara dağınık olarak yerleşmiş durumdadır. Bu bölgeler şehir merkezine yakın olmakla beraber evlere giden yollar yüksek yokuş, dik merdiven, kaygan ve çamurlu zeminler içermektedir. Evin yakın çevresi ve eve ulaşmak için kullanılan merdiven, avlu, bahçe ve küçük yollar, yürümenin zor olduğu, düşme, kayma risklerini barındıran alanlardır."
Raporda, mültecilerin yaşadığı sorunlara karşı şu öneriler yer aldı:
"*İnsana yakışır fiziksel koşulları olan konutları kiralayacak maddi yeterliliği olmayan kişilere kira desteği verilmelidir.
*Mültecilerin kırılgan pozisyonları neticesinde normal koşullarda kiraya verilemeyecek yapılar, kontratsız olarak mültecilere kiralanmakta, yüksek kiralar talep edilmekte ve bankalar aracılığıyla ödeme yapılamadığından kiraların kaydı tutulamamaktadır. Kamu otoriteleri, evlerin konum ve koşullarına göre üst kira bedelleri belirlemeli ve kontrol mekanizması oluşturulmalıdır.
*Şehrin mültecilerin yoğun olduğu bölgelerine, mültecilerin konuştuğu dillere hakim kişilerin bulunduğu danışma merkezleri açılmalıdır. Bu danışma merkezlerinde mülteciler barınma başta olmak üzere sağlık ve eğitim gibi temel hak ve hizmetlere dair bilgilendirilmeli ve ilgili kurumlara yönlendirilmelidir.
*Mültecilerin kimlikleri olup olmamasına, kimlik numarasına, kimliğin alındığı yere bakılmaksızın, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 13'üncü maddesinde tanımlanan hemşerilik hukuku çerçevesinde, mültecilerin ikamet ettikleri il/ilçenin bağlı olduğu belediyelerin sunduğu her türlü hizmetten yararlanmaları sağlanmalıdır.
*Çok dilli şehir rehberi basılıp dağıtılmalıdır. Bu rehberler mültecilerin hizmet alabileceği hastane, okul ve diğer kamu kurumlarını içermelidir.
*Kentin yoksul bölgelerine ücretsiz toplu taşıma araçları konulması gerekmektedir."