Halk buluşmasıları devam ediyor: TÜm siyasi partiler sürece dahil olmalı

  • 17:03 18 Temmuz 2025
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nı sahiplenmek ve halkla bir araya gelerek sürece ivme kazandırmak amacıyla yapılan halk buluşmaları devam ederken, toplantılarda,  bütün siyasi partilerin sürece dahil olması gerektiğini vurgulandı.
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nı anlatmak üzere başlatılan halk buluşmaları, Türkiye ve Kürdistan kentlerinde devam ediyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde yapılan buluşmalar kapsamında her kentte mahalle mahalle halkla bir araya geliniyor. Halk toplantılarının bir diğeri de Wan’ın Elbak (Başkale) ilçesinde gerçekleştirildi. Elbak Belediyesi Konferans salonunda yapılan halk buluşmasına Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yadımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), DEM ve DBP il, ilçe örgütleri, TJA, Barış Anneleri Meclisi üyelerinin yanı sıra birçok kişi katıldı. Toplantıya yoğun bir katılım olurken, halk anlatılanları büyük bir ilgi ve dikkatle dinledi.
 
Toplantıda divanda DEM Parti Wan İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi, DBP Elbak İlçe Eşbaşkanı Mehtap Bozkurt, DEM Elbak ilçe Eşbaşkanları Erkan Acar ve İlknur Aydın yer aldı.
 
‘Amacımız Kürt sorununu barış ve demokratik zeminde çözmektir’
 
Veysi Dilekçi, Kürt halkının uzun yıllardır süregelen mücadelesi ile her zaman tarihi süreçlerden geçtiğini belirtti. Veysi Dilekçi, içerisinde olunan sürecin ise tarihi bir önemi olduğuna değinerek, “Kürt halkı yüzyıllardır inkar ve yok sayılmayla yüz yüze kaldı. Ama bugün gelinen noktada bütün dünya Kürt halkını tanıyor. Kürt halkı kendisine kabul ettirmek için yıllarca büyük bir mücadele yürüttü ve büyük bedeller verdi. Kimliğimiz, dilimiz, kültürümüz ve Kürtlüğümüz yasaklandı. Ama direnişimiz ve mücadelemiz sonucu kendini tüm dünyaya tanıtarak üstesinden gelebildik. 27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ‘Demokratik Toplum ve Barış’ çağrısında bulundu. Bu çağrıdan önce de defalarca böyle süreçler yaşandı fakat sonuca ulaşılamadı. Son çağrısıyla Sayın Öcalan’ın çözüm için nasıl bir yol izlediğini nasıl çözülmesi gerektiğini bize bir kez daha gösterdi. Bugün amacımız Kürt sorununu barış ve demokratik zeminde çözmektir"   dedi.
 
Konuşmaların ardından halk sürece yönelik görüş, öneri ve sorularını sorarak, devletin adım atması yönündeki çağrısını yineledi.
 
Erzirom
 
DBP, DEM Parti Xinus (Hınıs) İlçe Örgütü, Erzirom’un Xinus ilçesine bağlı Kosan köyünde halk toplantısı gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen halk toplantısına DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar da katıldı. Toplantıya kadınlar ve gençler yoğun ilgi gösterdi. 
 
Toplantıda ilk olarak konuşan DBP Erzirom İl Eşbaşkanı Ramazan Karakaş, Abdullah Öcalan’ın çağrısına değinerek, “Bu çağrı barış ve özgürlük içindi. Abdullah Öcalan: ‘Halkların özgür olmadığı hiçbir yerde ben de özgür olamam’ dedi.  Biz de buradan bir kez daha söylüyoruz; Sayın Öcalan halkımızın önderidir ve özgür olmalıdır” dedi.
 
‘Demokratik siyasette mücadelenin zamanı’
 
Ardından konuşan Tatos Belediye Eşbaşkanı Abdurrahman Sever ise tarihi günlerden geçildiğini belirterek, sürece dair toplantılar ile halkın önerilerini ve fikirlerinin alındığını ifade etti. Cumhuriyetin kuruluşundaki tekçi, inkarcı politikalara da değinen Abdurrahman Sever, bu inkarın hala devam ettiğini söyleyerek, "Kürt halkı varlığını kabul ettirdi. Amacımız demokratik siyasette mücadele yürütmek. Biz de bu süreci halka anlatıp, toplumsallaştırıyoruz.  Eğer demokratik siyaset zemini olursa kendi kendimizi yönetme şansımız olur. Artık savaşın değil demokratik siyasette mücadelenin zamanıdır” ifadelerini kullandı.
 
‘Kürtlerin varlığı kabul edilmeden bir çözüm gelişmez’
 
Ardından yurttaşların sorularını yanıtlayan Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürt Özgürlük Hareketinin taleplerinin yeni olmadığını söyleyerek, barış meselesinin yeni konuşulmadığını belirtti. Ortadoğu’nun siyasi konjonktürlerini anımsatan Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Konuştuğumuz şey sadece Ortadoğu ve dünyanın siyaseti değil, birçok şeyi bir arada konuşuyoruz. Dolayısıyla siyaset için bir arayış var. Yüzyıldır Kürtler inkar edildi ve Kürt halkı bu tekçiliğe, inkara karşı mücadele etti. Ulus devlet gerçeği halklar için bir kurtuluş değil. Kürtlerin varlığı kabul edilmeden bir çözüm gelişmez” dedi. 
 
‘Mücadele ve müzakere bir arada'
 
Sürecin toplumsallaşması için Meclis'in önemli bir noktada olduğunu dile getiren Çiğdem Kılıçgün Uçar, bütün siyasi partilerin sürece dahil olması gerektiğini vurguladı. Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürt meselesinin hiçbir iktidar için heba edilecek bir sorun olmadığının altını çizerek, STK'ler, sendikalar ve siyasi partiler olmadan sürecin yürümesinin zorlu olacağını kaydetti. 
 
Çiğdem Kılıçgün Uçar, son olarak mücadele ve müzakerenin bir arada yürütülmesi gerektiğini aktardı.