WAN - Wan Barosu ve Wan Büyükşehir Belediyesi tarafından imzalanan “Kadınlar için yardım protokolü” Wan Büyükşehir Belediyesi atanan kayyım tarafından feshedildi. Protokolün feshedilmesine ilişkin yapılan açıklamada, “Bu desteği geri çekmek, suça ve suçluya göz yummaktır” vurgusu yapıldı.

 

Wan Barosu ve Wan Büyükşehir Belediyesi tarafından imzalanmış olan kadınlar için adli yardım protokolü Wan Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım tarafından “tasarruf tedbirleri” gerekçe gösterilerek 29 Eylül 2024 tarihinde meclis kararıyla feshedildi. 

 

Kararın feshedilmesine yönelik Wan Barosu önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya, Wan Barosu yönetimi, Wan Barosu Kadın Hakları Merkezi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği, seçilmişler ve yerine kayyım atanan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan katıldı. Açıklamayı avukat Fatma Ülgen okudu.

 

‘Bütün kadınlar için tehlikeli bir emsal teşkil ediyor’

 

Kadınlar için adli yardımın bir lütuf değil, anayasal bir hak olduğunu vurgulayan Fatma Ülgen, şiddete uğrayan, ekonomik baskı altında ezilen, nafaka alamayan, çocuklarına ulaşamayan kadınlar için adli yardımın yaşamsal bir destek olduğunu belirtti. Fatma Ülgen, “Protokol iptalinin gerekçesi olarak 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75’inci maddesi ve ‘tasarruf tedbirleri’ gösterilmektedir. Oysa Sayıştay kararları dahi, yerel yönetimlerin sosyal yardım ve destek hizmetleri kapsamında kadınlara yönelik hukuki danışmanlık ve adli yardım projelerini destekleyebileceğini açıkça belirtmektedir. İptal edilen protokoldeki ‘kadınlara hukuki destek’ maddesi, herhangi bir ‘ticari hizmet’ değil, yaşamı savunmaya dair bir kamusal yükümlülüktür. Bizler, bu iptalin yalnızca Wan’daki değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki kadınlar için tehlikeli bir emsal teşkil edeceğini biliyoruz” dedi.

 

‘Bu desteği geri çekmek, suça ve suçluya göz yummaktır’

 

Fatma Ülgen, kadınların dayanışma hatlarına, kamusal haklara ve kurumsal destek mekanizmalarına sahip çıkmasının hayati önem taşıdığını kaydederek, “Bu protokol sayesinde yüzlerce kadın ücretsiz hukuki destek aldı. Kadınlar, uzaklaştırma kararlarına ulaşabildi, nafaka hakkını savunabildi. Bu desteği geri çekmek, suça ve suçluya göz yummaktır. Buradan açıkça Kayyuma sesleniyoruz: Kadınların adalete erişim hakkı siyasi çıkar hesaplarına kurban edilemez, bu protokol yalnızca bir evrak değil, kadınların yaşamlarını koruyan bir güvenlik ağıdır. Kamu yönetimi, kadınların yanında olmakla yükümlüdür. Tarafsızlık bahanesiyle sessiz kalmak, şiddetin ortağı olmaktır” şeklinde konuştu.

 

‘Kadın düşmanı politikalar devreye sokuluyor’

 

Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal, yaşamın tüm alanlarında kadına yönelik şiddetle mücadele etmek, kadın kırım politikalarının önüne bir set çekmek etkin bir kadın örgütlülüğüne örnek yaratmak istediklerini ifade ederek, “Kadınların şiddetten korunmak ve öz savunmasını etkin bir şekilde geliştirmek için hayata geçirdiğimiz bütün mekanizmalar, AKP'li kayyımlar tarafından ortadan kaldırılmak istenmektedir. Bu çerçevede Wan Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde açılan bütün kadın kurumları kapatılmıştır. Bu açık bir şekilde gösteriyor ki AKP tarafından atanan kayyımlar, kadın düşmanı politikalarını hayata geçirerek kadınların şiddetten korunmasının önüne geçmek için kurulan mekanizmaları yok etmektedir” dedi.

 

‘Kadınların adalete erişimi engelleniyor’

 

Kurmak istedikleri özgür yaşam alanlarının, AKP’nin bürokratik engellerine takıldığını söyleyen Neslihan Şedal, “Bu engeller nedeniyle kurum açılamamıştır. Kadına yönelik şiddetle mücadele müdürlüğümüz işlevsizleştirilerek başvurular artık alınmamaktadır. Başvurun kadınlar direk ŞÖNİM’e gönderilmektedir. Kadına yönelik şiddetle mücadele ile kentin tüm dinamikleri olarak mücadele edeceğimizi belirtmiştik. Kadınların etkin bir şekilde adalet mekanizmalarına erişebilmesi için yine kentin en önemli dinamiği olan en önemli kuruluşu olan baroyla birlikte adalete erişim mekanizması etkin kılınmak için adli yardım protokolü imzalanmıştık. Kayyımlar bu sefer de kadınların adalete erişim mekanizmalarını ortadan kaldırmaktadır. Dolayısıyla bu hizmetten yüzlerce kadın faydalanıyorken, bu mekanizmanın ortadan kaldırılması kadın düşmanı politikaların tezahürü olduğunu çok açık ifade etmektedir” sözlerini kullandı. 

 

‘Mücadeleye devam edeceğiz’

 

Örgütlü ve politik kadın hareketleri olarak hiçbir zaman kayyım aklına karşı alternatifsiz olmadıklarını ifade eden Neslihan Şedal son olarak şunları söyledi: “Şiddetten korunmak için başvuran ancak o mekanizmaların ortadan kaldırıldığı için hayatını kaybeden her bir kadına da söz veriyoruz; örgütlü ve politik kadın mücadelesinin alternatiflerini hayata geçireceğimizi, yaşamın her alanında kadına yönelik şiddetle mücadele edeceğimizi ifade ediyoruz.”

 

Açıklama, “jin jîyan azadî” sloganıyla son buldu.