Melek Avcı

 

ANKARA - Yeşil Sol Parti’nin ‘Barış ve Demokrasi Konferansı’na katılan kadınlar, ortak bir mücadele hattına dikkat çekerken, “Dünya üzerindeki toplam sera gazı emisyonlarının yüzde 4,5’i savaş sektörünün emisyonları. Dolayısıyla barış için mücadele aynı zamanda ekolojik bir topluma doğru atılmış bir adım” dedi.

 

Yeşil Sol Parti (YSP), “Barış ve Demokrasi İçin Ortak Mücadele” şiarıyla Ankara’da iki gün süren konferans ve kongresini, Maltepe Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleştirdi. İlk gün konferansta birçok konuşmacı ve katılımcı yer aldı. Konferansta, başlatılan barış tartışmalarına ilişkin sol odaklı bir birlikteliğin demokratikleşme için nasıl inşa edilmesi gerektiği üzerinde duruldu.

 

Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi’nden kadınlar, konferansın ve sürecin önemine ilişkin JINNEWS’e konuştu.

 

‘Ortak sol odak ve yeni dönem için bir araya geldik’

 

“Barış ve Demokrasi için Ortak Mücadele” şiarıyla kongre ve konferanslarını gerçekleştirdiklerini söyleyen Şihidem Özbaş, “Bu şiarın hayata geçebilmesi, barış ve demokratik toplum hedefimizi hayata geçirmek için kadınların çok önemli bir rolü var. Bütün bu geçmiş dönem boyunca demokrasi ve barış için çeşitli kadın hareketleriyle ittifaklar oluşturduk. Şimdi yeni bir tarihi sürece girmiş durumdayız. Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi açısından demokratik toplumun kazanılması için bir ortak sol odağın, demokrasi koalisyonunun barış mücadelemizin yeniden nasıl biçimlenmesi gerektiği; yeni döneme uygun örgütlenme modellerimizi, motivasyonumuzu güçlendirmek üzere bir araya geldiğimiz bir konferanstı bu” dedi.

 

‘Barış ve demokrasi mücadelesini birlikte yürütme talebi’

 

Konferansta birçok başlığın ele alındığını ifade eden Şihidem Özbaş, “Sadece Yeşil Sollu kadınlar değil, DEM bileşeni olan kadın meclisi sözcülerini de davet ettik, çeşitli oturumlarımızda adalet talebiyle birlikte bunun kürsüsünü oluştururken, diğer yandan sol odak ve demokratik koalisyondaki ortak mücadele yürüyüşümüzü nasıl gerçekleştirmeliyiz diye konuştuk. Ekolojik bir toplum için siyasetten beklentileri ekoloji hareketinin özneleriyle tartıştık. Kongre ve konferans sonrası çok daha güçlenmiş bir sol odak beklentimiz var. Bu demokrasi-barış mücadelesine yönelik çabalarımızı daha çok özneyle, kurumla, hak mücadelesi veren kesimlerle birlikte yürütmek istiyoruz” sözlerini kullandı.

 

‘Eyleyerek inşa etmek mümkün’

 

“Şunun farkındayız çok kafa karıştırıcı bir dönem” diyen Şihidem Özbaş, “Bir yandan demokratik kazanımlara yönelik çok büyük saldırılar var, bir yandan barış süreci için bir açılım beklentimiz var, içerideki yoldaşlarımızın çıkmasını bekliyoruz. Eşit yurttaşlık talebimizin, Kürt halkının yüzyıldır beklediği eşitlik taleplerinin hayata geçirilmesi için güçlü bir mücadele odağına ihtiyacımız oluğunu düşünüyoruz. Bu süreci sadece konuşarak değil, eyleyerek de inşa etmek mümkün” diye belirtti.

 

‘Barış için mücadele ekoloji için mücadeledir’

 

Kongrenin herkesin ortak taleplerini dile getirdiği için önemli olduğunu belirten Kadın Meclisi üyesi ekolojist Deniz Gümüşer, “Eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi ama ekolojik bir toplumda bütün bunların olmasını umut ediyoruz. Bunun için de ortak mücadele çok önemli; işçilerin, kadınların, emekçilerin, çiftçilerin birlikte mücadelesiyle ancak barış içindeki ekolojik toplumu oluşturmamız mümkün. Peki barış neden bu kadar önemli? Bir veri vermek istiyorum. Dünya üzerindeki toplam sera gazı emisyonlarının yüzde 4 buçuğu savaş sektörünün emisyonları. Yani dünyayı ısıtan, dünyayı yaşanmaz hale getiren bu savaş eğilimi, sektörü hem yaşamların yok olmasına hem de dünyanın yok olmasına yol açıyor. Bu emisyonlarla birlikte, emisyon salan dördüncü büyük ülke konumunda bakarsanız. Dolayısıyla barış için mücadele aynı zamanda ekolojik bir topluma doğru atılmış bir adım. Bu iki mücadeleyi ayrı düşünmek mümkün değil. Ortak bir şekilde yaptığımız zaman da tüm kesimleri kucaklayan bir hat ördüğümüzde de başaracağımızdan eminim” sözlerini kullandı.