Delil, tanık, itiraf var, ceza yok!

  • 09:01 27 Mayıs 2025
  • Güncel
Gülistan Gülmüş
 
DÊRSIM - JİTEM tarafından kaçırıldıktan sonra katledilen Ayten Öztürk’ün annesi, “Kayıplar Haftası” kapsamında adalet taleplerini yineleyerek, “Adalet olsun istiyoruz, kim yapmışsa cezalandırılsın istiyoruz, bunu nasıl unutalım?” diye sordu.
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) 1995 yılında 17 ve 31 Mayıs tarihlerini kayıpların soruşturulması ve sorumluların bulunarak yargı önüne çıkarılmasını sağlamak amacıyla, “Kayıplar Haftası” olarak belirledi. Bu kapsamda her yıl 17 ve 31 Mayıs tarihleri arasında, İHD ve kayıp yakınları “Kayıplar Haftası”nda  kayıplarının akıbetini sormaya devam ediyor, sorumlularının yargı önüne çıkmasını istiyor. Binlerce yurttaş, JİTEM tarafından kaçırılarak katledildi. Katledilenlerin çoğunun faili bulunsa da failler yargılanmadı. Adalet arayan kayıp yakınları birçok kez gözaltına alınarak polisin şiddetine maruz kaldı. Ancak aradan geçen 30 yıla rağmen kayıp yakınları her Cumartesi kayıplarının akıbetini soruyor, faillerin bulunarak cezalandırılmasını istiyor.
 
27 Temmuz 1992 yılında JİTEM tarafından kaçırılan ve 8 Ağustos 1992 tarihinde katledilmiş halde cenazesi bulunan Ayten Öztürk’ün ailesi de 33 yıldır adalet arıyor. Ayten Öztürk’ün annesi Dilif Öztürk, 33 yıl boyunca süren adalet arayışını anlattı. 
 
‘Aramadığımız yer kalmadı’
 
Kızı Ayten Öztürk’ün kaçırılma sürecini anlatan Dilif Öztürk, “Akpazar’da çalışıyordu, arkadaşlarıyla beraber kalıyordu. Kızlardan biri izne gittiğinde Yeşil diye biri köye geliyor, önünü kesip kaçırıyor. O esnada orada bir çocuk onları görüyor. Daha sonra olayı anlamak için çocuğu çağırdılar. Çocuk da, ‘İki kişi arabadan indi, kızın ağzını ve gözünü kapatıp arabanın içine attılar. Kızımın orada çalışmasına izin vermediler. Kimlerdi, nelerdi ben tanımadım. Kaç gün boyunca aramadığımız yer kalmadı. Her köyü aradık, yeri göğü bırakmadık, her dağı aradık, bulamadık” diye konuştu.
 
‘Nasıl unutalım?’
 
Dilif Öztürk, failin belli olduğunu ancak devlet tarafından korunduğuna işaret ederken adalet arayışlarının da bu nedenden kaynaklı olarak sonuç vermediğine vurgu yaptı. Dilif Öztürk, her şeye rağmen adalet taleplerini yineleyerek, “En son Elazığ’ın bir köyünde birileri hayvanlarını otlatmaya giderken ormanda birinin ölü olduğunu görüyorlar. Kızımı yere gömmüşler sadece elleri dışarıda kalmış. Bu üzüntü beni mahvetti. Biz çok adalet aradık ama her zaman onu (Ayten’i) kaçıran ve öldürenin yanında oldular. Onu yakalamadılar, zaten bunu hükümet yaptı, taraf oldular. Avukat tuttuk, mahkemelere gittik, ne yaptık ettik çare bulamadık. Adalet olsun istiyoruz, kim yapmışsa cezalandırılsın istiyoruz. Kızımı kaçıranlara ben daha ne diyebilirim? 30-35 yıl oldu, ne yaptıysak bulamadık. Gözlerimdeki yaşlar daha kurumadı. Her Allah’ın günü böyle. Adalet yoktu ki, adalet olsaydı kızımı getirirlerdi. Adalet de onların tarafında, yakalamadılar onu. Üzüntüden konuşamıyoruz, bu üzüntü bizde unutkanlık da yaptı. Biz bunu nasıl unutalım, birçok şey aklımıza gelmiyor. Kızlarım üzülüyorum diye bana kızımın fotoğraflarını göstermiyorlar, hepsini almışlar” dedi.
 
Ne olmuştu?
 
Ayten Öztürk,  27 Temmuz 1992 akşamı mesai çıkışı içerisinde 4 kişinin bulunduğu beyaz bir arabayla kaçırıldı. Ayten Öztürk, 8 Ağustos 1992’de Xarpêt’in (Elazığ) Karşıyaka Kartaltepe mevkiinde katledilmiş bir vaziyette bulundu. Edinilen ilk bilgilere göre Ayten Öztürk’ birçok kez işkence yapıldığı anlaşıldı. Ayten Öztürk ailesi tarafından kıyafetlerinden tanındı.
 
Amed’de 3 gün boyunca işkence gördü
 
Kayıp Yakınları için yapılan basın açıklamalarında, Ayten Öztürk’ün JİTEM Komutanı Cem Ersever ve JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan’ın, Ayten Öztürk’ün Olağanüstü Hal (OHAL) Valiliği’nce Yeşil isimli Mahmut Yıldırım isimli JİTEM elemanına tahsis edilen beyaz Land-Rover araç ile kaçırıldığını ve daha sonra Amed’e götürüldüğünü, burada üç gün işkence gördükten sonra infaz edildiği açıklandı.
 
Dosya yeniden açıldı
 
13 Aralık 2011'de Meclis’teki Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu, Ayten Öztürk’ün babası Hıdır Öztürk’ü dinledi. Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün’ün Elazığ ve Tunceli Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunduğunu ve bunun üzerine dosyanın yeniden açıldı.
 
Zamanaşımı ve cezasızlık
 
Dosyada tanıklar, deliller, itiraflar olmasına rağmen davanın 21 Eylül 2022’de zamanaşımı gerekçesiyle cezasızlıkla sonuçlandı. Ayten Öztürk’ün ailesi, 2013 yılında Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. 21 Nisan 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 17. Maddesi’nde güvence altına alınan yaşam hakkı kapsamında, etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Kararın bir örneğini ihlal sonuçlarının ortadan kaldırılması için Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Ancak sonuç yine değişmedi ve dava zamanaşımından düşürülerek cezasızlıkla sonuçlandı.