Özgür Ülke anması: Yolumuza büyüyerek devam ediyoruz

  • 11:10 3 Aralık 2024
  • Güncel
 
İSTANBUL - Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının yıl dönümünde yapılan açıklamada konuşan Gazeteci Saliha Aras, devlet aklının özgür basının yayın hayatına başladığı ilk günden bu yana özgür basını yok etmeye çalıştığını söyledi. Saliha Aras, “Biz yok edilemediğimiz gibi, yolumuza devam ediyoruz, hem de daha da büyüyerek” dedi.   
 
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) 3 Aralık 1994 tarihinde Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının 30'uncu yılında gazetenin İstanbul Kadırga’daki binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Özgür basın susturulamaz" pankartı ile katledilen Ersin Yıldız'ın fotoğraflarının taşındığı anmaya birçok gazeteci meslek örgütü temsilcisi katıldı. Ayrıca Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Çiçek Otlu, Cengiz Çiçek ve çok sayıda isim anma programına katıldı. Anmada, “Bu ateş sizi de yakar” yazılı gazete sayfaları taşındı. Açıklamada sık sık "Özgür basın susturulamaz", 
"Baskılar bizi yıldıramaz", “Biji berwxedana Rojava” ve “Özgür ülke özgür basın” sloganları atıldı. Açıklamayı gazeteci Saliha Aras okudu.
 
Bombalanan Özgür Ülke ile dayanışma
 
 
Gazetenin bombalanmasından 15 gün sonra ortaya çıkan dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in imzası olan “Gizli” ibareli "Bu gazeteyi bertaraf edin" belgesi, gazetenin kimler tarafından bombalandığını açık bir şekilde gösterdiğini ifade eden Saliha Aras, “Özgür Basın geleneği, tarihine 52 gazete, 50'den fazla şehit, merkezin ve bürolarının bombalanmasını sığdırdı. Bayrağı bugün devralan ardılları ise, onlarca dosyalarla yargılanmakta ve sık sık kapatma cezası almakta. Bunca yıl toplatmalar, kapatmalar, tutuklanan çalışanlar, öldürülen dağıtımcılarına rağmen yayın yapma iddiasından ve yayın politikasından hiç vazgeçmedik. 3 Aralık'ın ilk saatlerinde Özgür Ülke'nin İstanbul Kadırga'da bulunan teknik binası, Cağaloğlu'nda bulunan merkez bürosu ve Ankara bürosu aynı anda TNT kalıplarının kullanıldığı ağır bir bombalı saldırıya uğradı. Gazetenin ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız'ın yaşamını yitirdiği ve onlarca çalışanın yaralandığı böylesi dehşetengiz bir saldırının ardından, defalarca baskı ve sansüre uğrayan gazetenin artık yayın yapamayacağı düşünülmeye başlanmıştı. Ancak ülkemizin gördüğü en muhteşem dayanışma örneklerinden biri ortaya kondu ve değişik yurtsever, sosyalist dergi ve gazeteler bürolarını sadece 5 dakika süren bir toplantı sonrasında Özgür Ülke'ye açtı” dedi. 
 
‘Yolumuza büyüyerek devam ediyoruz’
 
Dayanışma ile birlikte Özgür Ülke’nin ertesi gün için gazeteyi hazırladığını ve sosyalist dergilerin, "Özgür Ülke, kendi kendine yayın yapabilir hale gelinceye kadar bürolarının gazeteye ait olduğunu" ilan ettiklerini hatırlatan Saliha Aras, “4 Aralık 1944 günü sadece 4 sayfa olarak bayilere ulaşan Özgür Ülke Gazetesi, ‘Bu ateş sizi de yakar!’ manşeti ile durumu şöyle anlatıyordu: "Devletin en yetkili ağızları tarafından hedef gösterilen ve kapatılmak için çare aranan gazetemiz, Çarşamba günü toplanan Milli Güvenlik Kurulu'nun en önemli gündem maddeleri arasında yer almıştı. Gazetemizi susturma kararının alındığı toplantıda konuşulanlar, gazetemizin ismi anılmadan basına yansımıştı. MGK'nin gazetemize ilişkin son kararının ne olduğu 3 gün sonra ortaya çıktı ve Özgür Ülke bombalandı. Devlet aklı, yayınlarımıza başladığımız ilk günden bu yana bizi yok etmeye çalışıyor. Biz yok edilemediğimiz gibi, yolumuza devam ediyoruz, hem de daha da büyüyerek. Bugünlerde de devrimci-demokrat medyaya büyük baskılar söz konusu. Yine başta devrimci-demokrat kamuoyu başta olmak üzere, tüm dostlarımızla birlikte yolumuza devam etmekte kararlıyız” diye belirtti. 
 
‘Özgür basına kimse kelepçe vuramaz’
 
Açıklamanın ardından konuşan DEM Parti milletvekili Çiçek Otlu, “Hakikati yazan gazete Özgür Ülke bombalandığında devlet Kürtleri nasıl inkar ediyorsa, özgür basını da inkar edeceğini gösterdi. Özgür basın çalışanları tüm baskılara, tutuklamalara gerçeği yazmaktan, ezilenlerin sesi olmaktan vazgeçmedi. Bugün ‘Gün Rojava’yı savunma günüdür’ manşetiyle çıktı ve hakikati yazmaya devam ediyor. Geçen hafta 10 gazeteci gözaltına alındı yoktan bahanelerle. Ama gazeteciler burada gerçekleri halkı ulaştırmaya devam ediyor. Katliam özgür basını susturmadı ve susturmayacak. Özgür basına kimse kelepçe vuramaz” sözlerini kullandı.  
 
‘Yeni Yaşam özgür yaşam için mücadele ediyor’
 
Devamında söz alan DEM Parti milletvekili Cengiz Çiçek, “Özgür ülke 30 yılında sonunda Yeni Yaşam olarak devam ediyor. Özgür Ülke Kürt halkının varlık mücadelesinin kendisiydi. Bir halkın özgürlüğünden korkanlar 30 yıl önce Özgür Ülke’yi bombaladıysa bugün Rojava topraklarını bombalamakta. Hayatı bize zindan etmek istiyorlar ama yanılıyorlar, bizler bu yolda toplumsallaşarak büyüdük. Özgürlük mücadelemizden geri adım atamayacağız. İmralı’daki mutlaka tecrit ile kayyumlarla, çete saldırıları ile karışı karşıyayız bunların sebebi Kürt halkının statü sahibi olmasını engellemek için ama bunlar bizi yürüyüşümüzden alı koymayacak. Özgür ülke köleliğe karşı yola çıkmıştı. Yeni Yaşam, özgür yaşam için mücadele ediyor. Mücadelemizi sürdüreceğimizi, şehitlerimizin huzurunda veriyoruz” ifadelerini kullandı.  
 
Konuşmaların ardından saldırının gerçekleştiği yere karanfiller bırakıldı.